Kim Phuc 'o fotoğraf'ı anlattı

Kim Phuc, Şükrü Genç'e, Vietnam Savaşı'nın simgesi fotoğrafı anlattı. Phuc, "Savaş beni de, umutlarımı da öldüremedi" dedi.

Abone ol

DUVAR - UNESCO İyi Niyet Elçisi Kim Phuc, Zülfü Livaneli'nin 50. Sanat Yılı anısına düzenlenen "Barış ve Özgürlüğe Adanmış Bir Yaşam" sempozyumunda Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'e, Vietnam Savaşı'nın simgesi olan "O Fotoğraf"ı anlattı. Phuc, "Savaş beni de, umutlarımı ve geleceğimi de öldüremedi" dedi.

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'e 'O Fotoğrafı' hediye eden Kim Phuc, "Bu resim benim hayatımla ilgili, bunu başkanımıza vermek istiyorum. Başkanımız, hediyemle bu küçük kızı hatırlayacak. Benim arkadaşımın güzel gününe yaptığı katkıdan, barışa harcadığı emekten dolayı ve yaptığı tüm çalışmalardan dolayı çok teşekkür ederim başkanımıza. Yaptığınız ev sahipliğinden de, sevginizden de gerçekten çok etkilendim. Şahsınızda tüm Türkiye'ye barış dolu günler diler, emek veren herkese teşekkür ederim. Siz olmasaydınız bugünü yaşayamazdık. Arkadaşım Zülfü Beyi tekrar tebrik ederim. Kim Vakfı savaşta zarar görmüş çocuklara yardım ediyor, bu fotoğrafın parası da, işte o çocuklara gidiyor" ifadelerini kullandı.

'SAVAŞ BENİ DE, UMUTLARIMI DA ÖLDÜREMEDİ'

Kim Phuc, şu ifadeleri kullandı: "Bu fotoğrafa bakmanın yeni bir bakış açısını da söyleyeceğim size. Biliyorsunuz ki bu fotoğraf benim eski bir fotoğrafım ama aynı zamanda bu fotoğraf yeni de bir fotoğraf. Oğlum Thomas ve ben. Fotoğrafı gördüğünüz zaman onun yüzünü göremezsiniz. Ama aramızdaki bağı görebilirsiniz, kalbi görebiliyor musunuz sevgi tam da burada. İşte bu benim aşkım. Arka planda ise benim geçmişim, sadece yara değil bundan daha fazlası var. Bütün bu fotoğraf benim geçmişim. Halen daha geçmişimi önemsiyor, unutmak istemiyorum. Tam burada aldığım fiziksel hasarı görebiliyorsunuz. Thomas'ın ise ne kadar pürüzsüz bir cildi var. Benim yaralarım ve onun bu taze cildi yeni bir şeylerin olabileceğine umut veriyor. Benim gülümsemem ise umut demek. Üç şey var hatırlayacağımız: Birincisi savaş beni de, umutlarımı ve geleceğimi de öldüremedi. Görüyorsunuz benim dudaklarım, oğlumun kulağına yakın. Oğlumun kulağına fısıldıyorum. Annen küçükken başına neler geldi? Kulağı ne kadar ağzıma yakın, beni ne kadar dikkatlice dinliyor. Oğlum geçmişime bakmıyor, geleceğime bakıyor. Bu yüzden onun yüzünü göremiyorsunuz. İşte bu benim misyonum. Bugün neden buradayım? Aslında bütün dünyada ki insanlara bunu anlatmak, savaş ne kadar kötü diyebilmek için buradayım. Bütün dünyadaki insanlara barışı anlatacağım. Herkes birbirini severse, ne kadar güzel bir dünya olabileceğini göstermek istiyorum. Affetmek, umut etmek ve sevmek eğer herkes bunu öğrenirse kesinlikle savaşların olmayacağını… Herkes için bu itici unsur, eğer buradaki küçük kız bunu başarabildiyse, herkes yapabilir. Tarihi geçmişi değiştiremeyiz fakat sevgiyle geleceği şekillendirebiliriz. İşte yaşamın sanatı da burada." (DHA)