Kimse masum değil: Bu çarkın dişlileri kimler?

Çürümüşlüğün her yanımızı sardığını, kesip atılacak uzvumuzun, vücudu tedavi etmeyeceğini biliyorduk, yeniden doğmak gerek diye düşünüyorduk fakat ayan beyan duymak apayrı imiş. Ben onu anladım…

Abone ol

İris Cibre*

Son günlerde sosyal medya üzerinden paylaşılan ifşaatlar tüm borsa camiasını salladı. Fakat bu ifşaatı diğerlerinden ayıran önemli bir fark vardı. Bugüne kadarki iddiaların her zaman 2 tarafı vardı, rüşvet alan ve verenler veya rüşvet talep edilenlerden oluşuyordu. Maalesef, iki taraf da hep sessizdi. Bu seferkini farklı kılan da işte tam da bu, taraflardan biri rüşvet talep edildiğini kabul etti.

Çürümüşlüğün her yanımızı sardığını, kesip atılacak uzvumuzun, vücudu tedavi etmeyeceğini biliyorduk, yeniden doğmak gerek diye düşünüyorduk fakat ayan beyan duymak apayrı imiş. Ben onu anladım…

Mine Tozlu Sineren rüşvet istenilen taraf olduğunu, SPK’da rüşvet tarifesi olduğunu ve ondan da bu tarifeye göre taleplerde bulunulduğunu televizyonda açık seçik anlattı.

Senelerdir borsada bazı manipülasyonların görmezden gelindiğini, bazı isimlere yol verildiğini, yabancıların piyasadan çıkması nedeniyle iyice sığlaşan Borsa İstanbul’un birkaç kişinin elinde oyuncak edildiğini iddia ediyorduk fakat bunları birinci ağızdan duymak apayrıydı. Konu dedikodudan çıkmış çürümüş vücudun çürümüş uzvuna dönüşmüştü.

Fakat şunu da unutmamak gerekir ki rüşvet alan varsa veren de var. Yani sistem sadece rüşvet alanla yürümüyor, rüşvet vermeye istekli, çarkın bir dişlisi olup yatırımcıyı soymaya can atan kesimi de bu işten ayırmamak gerekiyor.

Borsa İstanbul Pay piyasasında işlem yapan yatırımcı sayısı 2.6 Milyon kişi ve yüzde 50’den fazlası son 2 senede geldi borsaya. Pandemi ile başlayan bu süreç enflasyona ezilmek istemeyen yatırımcının çabasına dönüştü. Enflasyon yükselirken reel faizlerin eksi yüzde 65 seviyelerine gelmesi TL bazında borsa yatırımcısına yarıyor gibi görünüyordu. Fakat işin aslı tam olarak öyle değildi. Her gün bir batış hikayesi, bir şirketi pazarlayan “üstatların” hüsranı hikayesi ile besleniyordu sosyal medya. Bazıları ceza yiyor, bazıları ise hayretler içerisinde bırakıyordu bizi. Haklarında çıkan haberler dahi ertesi günü medyadan kaldırılıyordu. Bazılarının şirketlerle iş tuttuğu ayyuka çıkmıştı fakat düzenleyici kurumlardan ses çıkmıyordu. Halka Arzlarda da enteresan dedikodular ve iddialar vardı. Ederi olmayan fiyatlardan yapılan halka arzlar oluyordu fakat küçük yatırımcının 2 senede öğrendiği halka arz = 5 tavandı. Kimse ne izahname bakıyordu ne bilanço. Velhasıl çok canlar yandı.

Peki bu işlerin tarafı kimlerdi?

Şirketler?

Düzenleyici kurumlar?

Pazarlamacılar?

Pazarlamacıları kovalayan yatırımcılar?

Size bir şey söyleyeyim mi? Bence hepsi…

Şirketlere örnek olarak mesela Marka Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mine Hanım’a bazı sorularım var;

Mine Hanım iflas etmiş bir şirketi neden satın aldı?

2018’de TMSF’den banka satın alacağını KAP’a açıkladıktan sonra neden bir satın alma gerçekleşmedi?

Yine 2018’de 31.5 Milyon TL’lik geri alım açıklayıp neden tek lot dahi almadı ve bu şirketin halka açıklık oranı tam yüzde 99.43.

Alacaklara karşılık 20 bin TL’lik hisse devri yapılan Mustafa Söylemez kimdir, alacağın konusu neydi?

2018’de tam 4 ay içerisinde neden Holding payınız yüzde 15 iken yüzde 0'a indi?

Gelelim düzenleyicilere sorularımıza;

Yatırımcı şikayetleri düzenli olarak kontrol edilmekte ve incelenmekte midir?

Kamuyu aydınlatma platformuna verilen açıklamalar sıkıca takip edilerek gerçekleşmeyenler hakkında ceza verilmekte midir?

Sosyal Medya dolandırıcıları hakkında yapılan çalışmaların yeterli olunduğu düşünülmekte midir?

Diğer tahtalarda brüt takasa dahi neden olabilecek anormal banka hareketleri incelenmekte midir, yoksa birilerine yol mu verilmektedir?

Ve en önemlisi; son dönemde yapılan rüşvet, kayırma açıklamaları hakkında içeride bir temizlik, rolü olanlar hakkında suç duyurusu ve inceleme planlanmakta mıdır? Yoksa hiçbir açıklama yapmadan piyasaları ölüme terk etmek niyet midir?

Pazarlamacılar ve yatırımcılar ise bu düzenin ayrılmaz parçası, onları yazmadan geçemeyiz çünkü bilanço okumayı bilmeyen, uzmanına danışmaktan imtina eden, Kap’a girip haber okumaya üşenen değerli yatırımcımız ve onları operasyona çekmekte ve hisseyi istenilen noktaya taşımakta en önemli görevi olan pazarlamacılarımız

Bu hikayeleri defalarca anlatmışımdır, Borsa bir kişi kaybederken diğerinin kazandığı bir mekanizmadır. Ben size bir hisse senedi al çok büyük kazanacaksın diyorsam kendi kârımdan bir parça sana vermeye razıyım demektir. Açık söyleyeyim, buna şahsen razı olacağım kişiler bir elin parmaklarını geçmez. Peki, hiç düşündünüz mü sizi hiç tanımayan, sosyal medyada sadece bir isimden ibaret olan adamların size neden para kazandırmak isteyeceğini? Düşünmediniz, çünkü o trene siz de bindiniz. Bu sefer trene ilk binenlerden olduğunuzdan parayı kazandınız, yarın son binen olma kaygısı taşımıyorsunuz çünkü bu pazarlamacı sizinle kârını paylaşmaya çok istekli değil mi? !

Hayır, değil. Pazarlamacının işi ona söylenen hisseyi tanıtarak tahtanın yukarı gitmesine destek olmanızı sağlamak. Sizin kazancınız kaybınız umurunda değil. Ya operasyonu yapanlardan belli bir tutar komisyon alıyor ya da oransal. Fakat her türlü en kârlısı o; operasyon riski yok, zarar riski yok, tertemiz alıp parasını sıyrılıyor işten. Arada yediği birkaç milyonluk ceza ise nazar boncuğu, bu yüzden SPK’nın IPC cezası ile beraber suç duyurusunda da bulunduğu zamanlar oluyor. Fakat şimdiye kadar hiç suç duyurusundan ceza alan duymadık. Neden?

Bu noktada yargıya da iş düşüyor. Mahkemeler uzun mu sürüyor?

Yoksa yatırımcıyı dolandıranlar kolayca bu işlerden yırtıyor mu?

Finans Merkezi olma yolunda kendimi bildim bileli ilerleriz, inşaatından hala başımızı kaldıramadık fakat dünyanın hiçbir yerinde dolandırıcılığın, rüşvetin, halkın soyulduğunun ve bunlara göz yumulduğunun bir örneğini ben bilmiyorum.

Peki bu çark kimlerin sayesinde dönüyor derseniz;

Kimse masum değil, onu söyleyeyim…

Fakat talebim şudur; 2009 itibariyle tüm halka arz, sermaye artırımları, ortak alış ve satışları, izahnameler, grup hareketleri, kaldırılan cezalar acilen incelenmeli ve halk siyasetten uzak, tamamen şeffaf ve dürüstçe bilgilendirilmelidir aksi halde 2 milyon 661 inci yatırımcıyı zor görürsünüz…

*Finansal Piyasalar Uzmanı