Kimse sağlıkçıların çocuklarına bakmak istemiyor!

Korona virüsü salgınında tablo ağırlaşırken yeni tedbirler kapsamında okullar ve kreşler de kapatıldı. Bu süreçte çocuğuna bakacak kimsenin olmadığını anlatan bir sağlık çalışanı, “Bizi yıpratan pandemi değil, çocuklarımıza değer verilmemesi. Kimse sağlıkçıların çocuklarına bakmak istemiyor” dedi. Kamuda çalışan bir memur, “Yıllık iznimin tamamını kullanıp çocuğuma bakacağım. Sonraki süreci düşünmek bile istemiyorum” dedi.

Abone ol

ANKARA - Korona virüsü salgınında ağır hasta sayısı ve ölüm oranlarındaki artış sürerken, Milli Eğitim Bakanlığı, alınan yeni tedbirler kapsamında resmî, özel, örgün ve yaygın tüm eğitim öğretim faaliyetlerine uzaktan eğitim yoluyla devam edileceğini açıkladı. Öte yandan tüm okul öncesi kurumlar ve kreşler de 31 Aralık’a kadar eğitime ara verdi.

Pandemi döneminde kısmi açılan okulların ve kreşlerin kapatılması kararının ardından başta sağlık personeli olmak üzere özel sektör ve kamuda çalışan ebeveynler yeni bir krizle karşı karşıya kaldıklarını ifade ediyor. Özellikle korona virüsü mücadelesinde en ön safta çalışan doktor, hemşire ve yardımcı sağlık personeli bu süreçte çocuklarına bakacak kimsenin olmadığını, bakıcı bulmak isteseler bile kimsenin sağlıkçıların çocuklarına bakmak istemediklerini söylüyor.

SES: ÇOCUĞUNU TEK BAŞINA BÜYÜTEN SAĞLIKÇILAR GÖRÜNÜR DEĞİL

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Başkanı Selma Atabey, sağlık çalışanlarının 7–24 hizmet verdiği bir süreçte okulların ve kreşlerin kapanmasının doğru bir karar olmadığı görüşünde. Sağlık Bakanlığı’nın “ebeveyn izni” adı altında yöneticilere ve idarecilere yetki verdiğini ancak Bakanlık bünyesinde çalışmayan birçok sağlık emekçinin olduğunu belirten Atabey şunları söyledi:
“Sağlıkçıların 7–24 hizmet verdiği bir süreçte çocukların ve dolayısıyla ebeveynlerin karşılaştığı sorunları Sağlık Bakanlığı’na birçok kez ilettik. Yaptığımız çalışmalar sonucunda Sağlık Bakanlığı “ebeveyn izni” kapsamında yöneticilere ve idarecilere yetki verdi. Ancak ebeveynlerin her ikisinin de sağlık alanında çalışması durumunda bu izinden yararlanabiliyor. Sağlık çalışanları sadece Sağlık Bakanlığı bünyesinde de çalışmıyor ayrıca. Özel sektörde, Yüksek Öğretim Kurumu’nda çalışan sağlıkçılar aynı hakka sahip değil. Biz bunun genişletilmesine dönük çalışmalar yaparken Milli Bakanı Ziya Selçuk’un okulların ve kreşlerin kapatılmasına dönük açıklaması bizim için ayrı bir krize dönüştü. Çünkü sağlık alanında çalışıp da çocuğunu tek başına büyüten ebeveynlerde var ve bu kişiler görünür değil.”

'SAĞLIKÇI EBEVEYNLERİN İDARİ İZİNLİ SAYILMALARI İÇİN DİLEKÇE VERECEĞİZ'

SES olarak sağlık alanında çalışıp da çocuğu olan ebeveynlerin idari izinli sayılması için dilekçe hazırlığı içinde olduklarını belirten Atabey, şunları söyledi:

“Şu anda sağlıkçılar için bulundukları şehirlerde çalıştıkları kurumlara çocuklarına bakmak için idari izinli sayılmaları yönünde dilekçe vermelerini talep ediyoruz. Şu anda okulların ve kreşlerinin kapatılmasını doğru bulmuyoruz. Sağlık emekçileri de içine katan yeni tedbirlerin hayata geçirilmesine ihtiyaç var. Sağlık çalışanları toplumda sanki virüs taşıyan bireyler olarak görülüyor. Bu yüzden de ne çocuklarına bakacak bakıcı, ne de ev temizliğine yardımcı olacak eleman bulabiliyorlar. Pandeminin bütün alanlara yayılması ile birlikte bu sorun kısmi olarak aşılsa da hala birçok sağlık emekçisi çocuklarına bakacak bakıcı bulmakta zorlanıyor. Bu konunun çözüme kavuşması gerektiğini düşünüyoruz.”

SAĞLIK ÇALIŞANI: BİZİM ÇOCUKLARIMIZ NE OLACAK?

Bir kamu hastanesinde hemşire olarak görev yapan personel, okulların ve kreşlerin kapatılmasının sağlıkçılar için “endişe verici” olduğunu söylüyor. Bu süreçte 4 yaşındaki çocuğuna bakacak kimseyi bulamadıklarını ifade eden anne, “Eşim de bir başka hastanede hemşire olarak çalışıyor. Bu kararın içinde bir parantez olarak bizimle ilgili de bir detayın yer alması için birkaç defa okuduk haberleri ama yoktu. Çalıştığımız hastanenin kreşi en önde kapatıyor. Böyle bir karar alınıyorsa sağlık çalışanlarının çocukları da düşünülmeli. İzin almamız yasak, istifa etmek zaten olanaksız, esnek çalışma tabii ki bizi kapsamayacak, peki bizim çocuklarımıza ne olacak?” dedi.

'BİZİ YIPRATAN PANDEMİ DEĞİL, ÇOCUKLARIMIZA DEĞER VERİLMEMESİ'

Sağlık çalışanlarının pandemi süreci boyunca çocuklarından uzak kaldıklarını, şimdi de çocuklarının ortada kaldığını belirten sağlık personeli, bakıcı bulmakta bile zorluk yaşadıklarını ifade ederek, “Kimse sağlıkçıların çocuklarına bakmak istemiyor. Bizi yıpratan pandemi değil, çocuklarımıza değer verilmemesi. Her gün hastaneye giderken eşim ile nöbetlerimizi ayarlamaya çalışıyoruz ki çocuk evde yalnız kalmasın. Bu nasıl bir çaresizlik yaşamayan bilemez. Bizim tek isteğimiz çocuklarımızın düşünülmesi ve kreş imkanının sağlanması” ifadelerine yer verdi.

KAMU ÇALIŞANLARI ÇOCUKLARINA BAKMAK İÇİN YILLIK İZİN KULLANIYOR

Okulların ve kreşlerin kapatılmasıyla kamu kurumunda çalışan ebeveynler ise çocuklarına bakmak için yıllık izinlerini kullanma yoluna gidiyor. Kamu kurumunda çalışan bir çocuk annesi bir personel, tek başına bakmakla yükümlü olduğu 5 yaşındaki kızına bu süreçte bakacak kimsenin olmadığını ifade ederek yaşadığı çıkmazı şu şekilde anlatıyor:

“Ben çocuğumu tek başına büyütüyorum. Kızım yakın zamanda haftanın 3 günü de olsa anaokuluna gidiyordu. Ben de işlerimi onun programına göre ayarlıyordum. Ama şu an devamlı evde olacak. Benim şehir dışı görevlerim oluyor ve çocuğumu bırakacak kimseyi bulamıyorum. Bir süre ailem şehir değiştirerek yanıma geldi ve çocuğa bakıyor. Ama nereye kadar. Bakıcı tutmak istiyorum ama memur maaşıyla ona da yetişemiyorum. Yıllık iznimin tamamını kullanıp çocuğuma bakacağım. Sonraki süreci düşünmek bile istemiyorum.”