Dikkatsiz bir vekil 43'üncü maddenin gerekçesinde 2020 yılına kadar 100 milyar dolar enerji yatırımı yapılacağını görüp devam edecektir. Hadi vekil bunun anlamını ıskaladı, teklifi hazırlayan kişi bir enerji yatırımının süresinin en az iki yıl olduğunu bilmiyor mu? Hadi her şey hazır, bugün temel atsa çoğu yatırımın 2020’ye yetişemeyeceğini bilmiyor mu?
Mecliste yeni bir torba kanun dolaşıyor. Adı “Maden Kanunu ve
Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun”(1). Aslında “Maden Kanunu ve Ondan Ayrı 7-8 Kanunu
da Değiştiren Çorba Kanun” demek daha doğru olur.
Tasarı kabaca madenle başlasa bile bunun dışında elektrik,
petrol, yenilebilir ve hatta nükleer dahil olmak üzere bir dizi
şeyi parça parça değiştiriyor. Anlamak mümkün değil. Çünkü
değişiklikler birbiri ile alakalı değil. Çünkü öneriler bütünle
ilişkisiz. O yüzden tasarıyı tanımlamak mümkün değil. Hatta her
maddesi sorgulamaya müsait. Mesela 4. Maddede Maden Kanunu'nda
madenlerin ifadesi ardından “milli menfaatlere uygun olarak”
ibaresi ekleniyor. Bu ne demek? Bu değişiklik sonrası eski madenler
milli menfaatlere uygun olmayacak mı? Çok garip, tanımlamak çok
zor.
Ama sıkıntılar var. Birincisi, böylesi bir kanunu ben
anlayamadım. İkincisi vekillerin de anladığını zannetmiyorum.
Üçüncüsü teklifte imzası bulunan altı vekilin de konuyu
bildiklerini hiç zannetmiyorum. Son olarak, kamunun anladığını
söylemek benim için bile büyük bir iddia.
Neden mi böyle düşünüyorum? Mesela 51 maddeden oluşan ve altı
kanunu değiştiren paket içinde tabii ki maddeler ve gerekçeleri
var. Dikkatsiz bir vekil 43'üncü maddenin gerekçesinde 2020 yılına
kadar 100 milyar dolar enerji yatırımı yapılacağını görüp devam
edecektir. Hadi vekil bunun anlamını ıskaladı, teklifi hazırlayan
kişi bir enerji yatırımının süresinin en az iki yıl olduğunu
bilmiyor mu? Hadi her şey hazır, bugün temel atsa çoğu yatırımın
2020’ye yetişemeyeceğini bilmiyor mu?
Bütün bunları geçtik, 100 milyar dolarlık yatırımın, yani
bugünün parası ile 535 milyar TL’nin ne olduğunu bilmiyorlar mı?
2017 bütçesi yaklaşık 645 milyar TL idi. 535 milyar TL neredeyse
Türkiye’nin bir yıllık bütçesi. Bunu bilmiyor olabilirler mi? Hadi
onu geçtim, daha dün Katowice’de dünyanın iklim fonlarından
yararlanmak için her şeyi yaptınız ve şimdi ne oldu ki iki yılda
100 milyar dolar harcamaya karar verdiniz?
Bütün bunları geçtim, koca bir kanun değişiyor ve bu kanunu
çıkartanlar Türkiye’nin kurulu gücünün 89 bin MW’ı geçtiğini
bilmiyorlar, Türkiye’nin saatlik 50 bin MW’dan daha fazla elektrik
tüketmediğini (2) bilmiyorlar. 100 milyar dolara 83 bin MW rüzgar,
100 bin MW güneş, jeotermal ve biogazı baştan yapacaklarını bile
bilmiyorlar.
Tablo: 100 milyar dolara ne kadar yeni enerji santrali kurulur.
Birim maliyetler bakanlık kaynaklarından alınmış olup analizini
daha önce yapmıştık.(3)
Tablo: 100 milyar dolara ne kadar
yeni enerji santrali kurulur. Birim maliyetler bakanlık
kaynaklarından alınmış olup analizini daha önce
yapmıştık.(3)
ENERJİ BARIŞI
Peki bu kadar garip gerekçe, yani iki yıl içinde 100 milyar TL
harcanacak diye istenilen şey ne? 2018 yılına kadar orman
vasfındaki sahalarda tesis edilmesine rağmen orman izin işlemleri
tamamlanmamış olan enerji tesisleri bedelleri ödenerek izinli hâle
getiriliyor. İzinleri tamamlamayanlara para karşılığı izin
veriliyor! Para karşılığı orman ve izinler devrediliyor.
Bu duruma ben bir isim önereyim: Enerji barışı!
Bu sadece 51 madde içinden bir madde. Teknik olarak maddenin
gerekçesi var mı ? Var. Gerekçenin bir mantığı var mı? Yok.
Kaynağı, referansı, dayanağı var mı? O da yok. Bu hâlde bir
tasarıyı altı kişi teklif ediyor ve önce komisyonun, sonra meclisin
onaylaması bekleniyor. Herhalde bu sadece muhalefet için değil,
iktidar için de hoş olmayan bir durum.
Hadi diyelim yanlış gördük, bir çürük madde için koca torba
yakılmasın. Hadi Madde 20 ve 21 ile Soma katliamının baş müsebbibi
olan rödovansın önünün açılmasına ne demeli?
Madde 44 ile çevresel yükümlülüklerini yerine getirmeyen kömür
santrallerine “bir tane yatırım sözleşmesi imzala, sana bol bol
erteleme vereyim” aklı verilmesine ne demeli. Gerekçesi ise
elektrik ihtiyacını karşılayamamak. Yani 90 bin MW’a dayanan
üretime karşılık 40 bin MW civarı tüketim varken ve anlık 50 bin MW
bile olmayan tüketime ve 40 bin MW’dan fazla kapasite varken
gerekçe olarak “tüketimi karşılayamamak” deniyor. Bu girişim ilk
değil, onu yazmamışlar. 2014’te bu santrallere verilen muafiyeti
AYM bozdu ama 2016’da tekrar bu madde başka kılıfla sunuldu. Ama bu
sefer AYM iptal etmedi. AYM izni ile yeni bir uzatma alınıyor. Bu
cümle bile ekleri ile bir klasör demek ve bu arka planı bilmeden
vekiller maddeyi tartışacak.
NÜKLEER KANUN KAZASI OLMUŞ!
Yetmedi mi? Bir başka örnek ise 2 Temmuz’da çıkan bir kanunda
eksiklerin olmasının fark edilmesi ve şimdi eklenmesi. 702 sayılı
Nükleer Düzeleme Kurumunu Teşkilat ve Görevleri ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de
yetkilendiren tüzel kişiler ile ilgili bazı detayları unutmuşlar.
46'ıncı maddede ise “yetkilendirme, denetim, ceza hükümleri ve
idari yaptırımlar ile koordinasyon” konusunda bazı şeyleri
unutmuşlar ve onları eklemişler. Anlayacağınız nükleer kanun
kazamız olmuş haberimiz yok.
Şimdi değiştirilen kanunların listesini verirsek:
1. 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların
Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile
Görevlendirilmesi Hakkında Kanun
2. 3213 sayılı Maden Kanunu
3. Temmuz ayında çıkan 4 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
4. 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası
Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun
5. 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu
6. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu
7. 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik
Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun
8. 702 - Nükleer Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri ile
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname
Yani bu şekilde altı kanun, iki yeni rejim kararnamesi olmak
üzere sekiz mevzuat değişiyor. Hem de kimse gerekçesini bilmeden,
hiçbir dayanağı olmadan ve hiçbir mantığı olmadan.
Bu torba çok ilginç. Ben anlamadım. Vekillerin anlaması
imkansız. Çünkü ne gerekçeleri dayanaklı, mantıklı ve de teklif
edilen düzenleme ile alakalı. Tasarıda imzası olan vekillerin
anladığını hiç zannetmiyorum. Bunu birinin hazırladığı kesin. Ama
sorun şu ki hazırlayanın da konuyu anlamadığı ortada.
Bugün saat 4’te herkes kimsenin anlamadığı bir şeyi müzakere
edecek. Ortada gerekçeleri bile dayanaksız, teklif metni ile
ilişkisiz bir kanun yapma tekniği söz konusu.
Çözümü söyleyeyim: Siz en iyisi bu tasarıyı geri yollayın.
Gerekçesi bakanlık raporları ile uymayan, mantığı olmayan, gerekçe
ile teklifin ilişkide olmadığı bir tasarıyı önermeyin. 100 milyar
dolar yatırım yapılacak deyip bedava orman ve izin teklif eden bir
mantığı kimse anlamaz. Hele hele beş ay önce çıkartılan bir
kararnamenin bile değiştirildiği, bu ve ekinde dayanağı olacak
belgesi olmadan geri göndermesinler.
İktidar ve muhalefet el ele verip gerekçesi belirsiz, bağlamı
kopuk torba kanunu meclisten geri göndersin. Böylece hem vekiller
rahatlasın hem de biz.
Not: Tasarı bugün saat 4'te Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu tasarı için
toplanıyor. Komisyon üyelerine ulaşmak isterseniz burada bilgilerini bulabilirsiniz.