Kira davalarında 'arabuluculuk' uygulaması çözüm olur mu?

1 Eylül itibariyle kira davalarında ‘arabuluculuk’ uygulaması hayata geçecek. Arabuluculuk yapan avukatlar, uygulamanın etkisinin kısmi olacağını ifade ediyor.

Abone ol

DUVAR - Kiralık evlerin fiyatları katlandıkça ev sahipleri ve kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar da artıyor. Karşı karşıya gelen ev sahipleri ve kiracılar, çoğunlukla soluğu mahkemede alıyor. 

Hükümet, kiralık ev fiyatlarındaki fahiş artışı durdurmak amacıyla 2024 yılının temmuz ayına kadar geçerli olacak şekilde yüzde 25 zam sınırı getirdi. Ancak ev sahipleri bu uygulamaya, enflasyonun çok altında kaldığı gerekçesiyle tepkili. Ev sahipleri, evlerini daha yüksek rakamdan kiralamak amacıyla kiracılara çeşitli gerekçelerle tahliye davaları açmaya başladı.

Gayrimenkul Hukuku Derneği (GHD) Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz medyaya yaptığı açıklamada, kira tahliye davalarının sayısının 2022 yılının tamamında 22 bin olurken, bu yılın ilk 6 ayında 47 bine ulaştığını söyledi. Kiraz, bu sebeple sulh hukuk mahkemelerinin neredeyse kitlendiğini sözlerine ekledi. 

Bunun üzerine hükümetten yeni bir adım daha geldi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile 1 Eylül itibariyle kira davalarında zorunlu arabuluculuk dönemi başlayacağını duyurdu.

Arabulucu avukatlara göre, uygulama beklendiği gibi mahkemelerdeki kira davalarını azaltmayabilir.

‘UYGULAMA YÜZDE 10 ORANINDA İŞE YARAR’

Avukat Fatih Mehmet Aktaş, arabuluculuk hizmetinden yararlanmak isteyenlerin bağlı bulundukları adliyenin arabuluculuk bürosuna başvurmaları gerektiğini söyledi. Hali hazırda kira davalarında da arabulucuya gidilip gidilmeyeceğine mahkemenin karar vereceğini belirtti. İlk duruşması 1 Eylül’den sonra görülecek kira davalarında mahkemenin arabulucuya gidilmesini önerebileceğini sözlerine ekledi. Aktaş, 1 Eylül itibariyle tarafların arabulucuya başvurmadan mahkemeye gidemeyeceğine dikkat çekti. Arabuluculuk uygulamasının en fazla dört haftada sonuca bağlanmış olması gerektiğini ifade eden Aktaş, “Sonuca göre taraflar, konuyu mahkemeye taşımak isteyebilir” dedi. Şimdiye kadar arabuluculuk yaptığı davaların yüzde 10’nun mahkemeye taşınmadan sonlandığını dile getiren Aktaş, kira uygulamasının da benzer oranlarda olacağını öngörüyor.

‘YÜZDE 25 ZAM SINIRI İNSANLARI ÇOK KARŞI KARŞIYA GETİRİYOR’

Avukat İsmail Yıldırım, yüzde 25 zam sınırını nedeniyle genelde ev sahiplerinin tahliye davası açmak istediklerini, kendisine de en çok bu yönde başvuru olduğunu anlattı. Yıldırım, “Zam oranı enflasyonun altında. Kiracı da ‘ben yasal olan bu oranı uygulamak istiyorum’ dediğinde, ev sahibi de yasal yoldan kiracıyı hangi şartlarda tahliye edeceğinin yollarını araştırmak istiyor. Ev sahipleri de taahhütname, ihtiyaç, tadilat gibi sebeplerden hangisi kendi durumuna uyuyorsa yasal süreci başlatıyor. Bazen kiracılar da arabulucu aracılığı ile çıkacağı yeni evin taşınma masrafını ev sahibinden talep edebiliyor” diye konuştu.

Arabuluculuk uygulamasının kısmen de olsa mahkemelerdeki yükü hafifleteceğini ifade eden Yıldırım, bunun yine de çözüm olmayacağı kanaatinde: “Yüzde 25 zam sınırı, insanları çok karşı karşıya getiriyor. Enflasyona yakın olsaydı ya da eski haliyle kalsaydı bu kadar çok tahliye davası açılmazdı. Kesin çözüm için ya yasal düzenleme gelmeli ya da kira artış oranı ile enflasyon artış oranı dengeye kavuşmalı. Ancak böyle bu sorunlar azalır.”