Kirazlıyayla’da maden şirketinin faaliyetleri dereyi yok etti
Bursa'nın Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla’da maden firmasının faaliyetleri nedeniyle toprak kayması meydana geldi. Sarıyar Deresi toprakla kapandı.
Pelin Akdemir
BURSA - Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla Köyü’nde Meyra Madencilik’in çinko-kurşun-bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajı yapımı sürüyor. ÇED olumlu raporunun iptaline yönelik açılan davada mahkeme, bilirkişi heyetinin tesis hakkındaki olumsuz raporuna rağmen şirket lehine karar verdi.
ÇED raporunda belirtilen gerekli bütün izinler alınmadan faaliyete başlanmayacağı sözünü veren şirket, tesisin kurumu için çalışmalara başladı. Tesisin yer alacağı bölge, ÇED raporlarında ve resmi haritalarda heyelan bölgesi olarak geçiyor. Şirket, yol çalışması yaptığı bölümün alt kısmında bulunan Sarıyar Deresi’ni kaplayan ağaçlık alanda kesim yaptı. Az miktarda yağan yağmurun ardından ormanlık tarafındaki çökme sonucu dere yatağı toprak ve ağaç dallarıyla kapandı.
'KÖYLÜLER YOL YAPILMASINI İSTEDİĞİNDE İZİN VERİLMEMİŞTİ'
Kirazlıyayla köylülerinden Ali Osman Sakız, ormana ait olan Sarıyar Deresi’nin bir kısmının tamamen kapandığını belirterek, “Yol yapmışlar, dere şu an kapanmış durumda. Ormanlık alanda çalışmaları için izin almışlar fakat dereyi bu şekilde kapatma hakları yok. Önceden köylüler ilçeye gitmek için yol yapılmasını istediklerinde heyelan bölgesi denilerek izin verilmemişti” diye konuştu.
'ŞİRKETİN ÇALIŞMA İZİNLERİ TAM DEĞİL'
Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Çevre Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, yer seçiminin yanlışlığına vurgu yaptı. Aksoy, ağaçların kesilmesinin, toprağı tutan bitkilerin yok edilmesinin, herhangi bir kazı, dolgu faaliyetinin kaymalara neden olduğunu, bunun da dereyi kapattığını söyledi. Şirketin çalışma izinlerinin tam olmadığını söyleyen Prof. Dr. Aksoy, şunları aktardı:
“Arıtma havuzlarının yapılacağı bir parsel için bilirkişi raporuna rağmen bakanlık makamınca izin alınmış görünüyor. Bir parselde ise Toprak Koruma Kurulu karar vermedi. Cevherin çıkarılacağı 273 hektarlık bir alandan bahsediyoruz. Onunla ilgili de herhangi bir izin başvurusu yapılmamış. İşletmeye geçilmediği için öncelikle atık çamuruyla ilgili bölümden yasal izinler söz konusu ediliyor. Cevherin çıkarılacağı alanda tarım arazileri var. Onlarla ilgili hiçbir izin alınmadı. Şirket yetkilileri ‘Biz işletme sırasında gereken izinleri alacağız’ diyerek kendilerini savunuyor.”
İZNİK GÖLÜ’NÜN SUYU ŞİRKETLERE GİDİYOR
Firmanın İznik Gölü’nden yıllık 200 bin metreküp su çekeceğine de değinen Aksoy, “Bakanlığa bağlı Toprak Koruma Kurulu olumsuz görüş verirken, yine aynı bakanlığa bağlı Devlet Su İşleri de su izni veriyor. Aynı bakanlığa bağlı iki kurum tesis için farklı görüş verebiliyor. Suyun nereden, hangi yöntemle getirileceği belli değil. Elektrik hattının da nereden geçirileceğiyle ilgili bilgiler olmadığı için yorum yapamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, kuraklığın yaşandığı bir dönemde Gemlik Gübre ve Cargill’in İznik Gölü’nün suyunu kullandıklarını, başka şirketlerin de gölün suyunu kullanmak için izin aldığını, bölgede tarımsal üretimin de göle bağlı olduğunu belirtti.