Kırtasiyeciler: Hep zam olurdu ama bu seferki çok fazla

Okullar açılırken, işlerinde en yoğun dönemi yaşayan kırtasiyeciler, bu sene işlerin iyi gitmediğini söylüyor. Beşiktaş'ta kırtasiyecilik yapan Fatih Dalgıç, müşteri kitlesinin geçen seneye göre yarıya indiğini anlatırken "Ürün fiyatları geçen seneye göre ikiye katlandı" diyor. Bir başka kırtasiyeci Halis Neşe ise kağıt krizinin kendilerini de vurduğunu anlatıyor.

Abone ol

DUVAR - Yeni eğitim yılının başlamasına sayılı günler kala İstanbul'daki kırtasiyeceleri geziyoruz. Kırtasiyeciler işlerin sönük geçtiğini belirtirken veliler artan maliyetlerden şikayetçi. Kırtasiyeciler özellikle kağıt sorununun kendilerini olumsuz etkilediğini söylüyor. 25 yıldır kırtasiye işleten Halis başka bir sorunlarını da "Şok, BİM, Migros, 101 gibi marketler artık kırtasiyeye yöneldi. Her yere indirim yazıyorlar ama o indirim değil bindirim" diye anlatıyor.

'HER SENE PERİYODİK OLARAK ZAM GELİR AMA...'

İlk olarak Beşiktaş'taki bir kırtasiyeye giriyoruz. Taburede tek başına oturan Fatih Dalgıç'la tanıştıktan sonra 1 yılda eğitim masraflarının ne kadar arttığını konuşuyoruz. Dalgıç müşteri kitlesinin geçen seneye göre yarıya indiğini ve bunun da bir sorumlusu olduğunu düşünüyor. "Ürün fiyatları geçen seneye göre ikiye katlandı" diyen Dalgıç, "Kitap ve defter en önemli sorun. Her sene periyodik olarak zam gelir ama bu kur dalgalanması bu olayı daha fazla arttırdı. Her şeyin fiyatı yükseldi. Veliler de şikayetçiler. Kitaplardan feragat edemiyorlar ama zorunlu olan başka ihtiyaçlardan vazgeçmek zorunda kalıyorlar" diyor.

Halis Neşe

Dalgıç, sabahtan beri birkaç kişi dışında kimsenin kırtasiyeye uğramadığını söylüyor. Az önce kırtasiyeye giren bir müşterisini alışveriş yaparken izlediğini aktaran Dalgıç şöyle konuşuyor: "Elini bir kaleme attı. Fiyatı 10 TL. Çocuğuna dönüp 'hayır, hayır bırakalım bunu' dedi. Sonra deftere baktı. Fiyatı yüksek olmasına rağmen almak zorunda kaldı. Bazen parası olmayanlar ellerindekileri bırakıyor. Ama tabii parası olanlar da her şeyi alıyor. Bu sorunu devlet çözmeli. Artan fiyatlardan devlet kar ediyor. Özellikle ithalat işine el atılmalı. Krizin fırsata çevrilmesine izin verilmemeli."

'ESKİDEN BÖYLE MİYDİ...'

Buradan ayrıldıktan sonra başka bir kırtasiyeye giriyoruz. 25 yıldır kırtasiye işleten Halis Neşe, şu an en önemli sorunun kağıt sorunu olduğunu söylüyor.

"Geçen hafta kağıt siparişi verdik ama halagelmedi" diyor Neşe. Eskiden kağıdın kapılarına kadar getirildiğini belirten Neşe şöyle devam ediyor: "Şimdi kağıt parasını da peşin istiyorlar. Eskiden böyle değildi. Toptancılar 'nakit olmazsa olmaz' diyorlar. Ve yaklaşık yüzde 50 zam yaptılar kağıda. Eskiden böyle miydi..."

'ŞİMDİLİK 800 TL VERMİŞLER'

Neşe, kırtasiyeye gelen bir velinin zamlara olan tepkisini şöyle anlatıyor: "Az önce bir veli geldi. Çocuğunun vesikalık 4 resmini getirdi. Bir vesikalık fotoğrafa 25 TL almışlar. Bana aynen şunu dedi: 'Bir çocuğun masraflarına şimdilik 800 TL verdim. Bu sadece okul kayıt, ve ıvır zıvır masrafları."

Fatih Dalgıç

'ORADA İNDİRİM DEĞİL BİNDİRİM VAR'

Neşe, velilerin şikayeti olduğu kadar kırtasiyecilerin de şikayetleri olduğunu belirtiyor. Peki kırtasiyeciler artan maliyetten başka hangi sorunlarla uğraşıyor. Neşe bu soruya market zincirleni işaret ederek yanıt veriyor: "Her yerde kocaman reklam yapıyorlar. Bu 101, ŞOK, BİM, MİGROS gibi yerler kırtasiyeye darbe vuruyorlar. Eskiden aileler okulun verdiği sipariş dosyasıyla gelirlerdi. Şimdi kimse böyle gelmiyor. ŞOK, BİM ve 101 tamamen kırtasiyeye ağırlık verdi. Bunlar kırtasiyeye darbe vurdu. Bir veli her tarafa giriyor neresi ucuzsa oraya gidiyor. İnsanlara 'indirim var' deniliyor. İnsanlarımız da buraya gidiyor. Ama aslında orada indirim değil bindirim var.

Neşe şöyle devam ediyor: "Giderek müşteri kitlemiz azalıyor. Bunlar artık marketlere yoğunluk veriyor. Dolaşıyorlar market market... Neresi ucuzsa oradalar. İyi esnaf kavramı da yok oluyor. Esnafı düşünmüyorlar. Bizim müşterimiz belli. Karşılıklı ilişki içerisindeyiz. Paradan öte vicdan önemli. Gelelim okul alışverişine. Okulların istekleri çok fazla. Kocaman bir liste veriyorlar. Biz bile çözemiyoruz. Bulmaca gibi bir liste. Şifreli gibi... Çok istek var. Aileler bu listeyi tamamlamak için adeta her yeri geziyor."

Son olarak Kadıköy'de bir kırtasiyeye giriyoruz. Kırtasiyeci ismini vermiyor. Girdiğimiz diğer kırtasiyelerden daha fazla müşteri var içeride. Söz konusu kırtasiye işletmecisi başlıyor anlatmaya: "Müşteri kitlemiz aynı. Yıllardır değişmiyor. Çoğuyla dost olduk. Onlar artan zamlardan ne kadar şikayet ediyorsa biz de şikayet ediyoruz. Geçen sene alınan bir kalem bugün iki katına çıktı. Defterin fiyatı daha da arttı. Merak ediyorum. Biz neden kağıdı ithal ediyoruz?"