KKTC’de muhalif gazeteciye 10 yıl hapis talebi

Kıbrıs Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir’e, Türkiye-KKTC ilişkilerini eleştirdiği köşe yazısı nedeniyle dava açıldı. Gazetecinin 10 yıl hapsi isteniyor.

Abone ol

DUVAR - Yakın dönemde Türkiye’den sınır dışı edilen Kıbrıslı gazeteci ve Kıbrıs Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir’in başı Kıbrıs Türk yargısıyla derde girdi. Bugün Kıbrıs isimli haber sitesinde yer alan habere göre, yazdığı "Beyaz Ev" konulu yazıdan dolayı 'Güvenlik Kuvvetleri'nin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiği' iddiası ile polis tarafından Ali Kişmir'e dava açıldı.

Kişmir yeni gelişmeyle ilgili olarak sosyal medya üzerinden “Bugün Polis Genel Müdürlüğü’nde (bu bir ilk olabilir) yazdığım bir yazıdan dolayı şahsıma dava açıldı. Yurtdışına çıkma yasağı talebinin de olduğu bir davanın ağır cezada 10 yıla kadar hapis istemiyle görüşülmesi arzulanıyor” mesajını verdi. 

Kişmir geçtiğimiz aylarda, yurt dışında katıldığı bir organizasyondan Kıbrıs’a Türkiye üzerinden dönerken İstanbul’dan sınır dışı edilmişti.

BAROLAR BİRLİĞİ SAVUNMAYI ÜSTLENDİ

Kişmir’e açılan dava Kıbrıs kuzeyindeki muhalif kesimlerin tepkisine neden oldu. Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı Kişmir’in savunmasını üslendi. Esendağlı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Askeri Suç ve Cezalar Yasası’nın 26. maddesine göre 10 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünü belirterek, “Olmasından endişe ettiğimiz her şeyi hızlı bir şekilde karşımızda bulduğumuz bir dönemi yaşıyoruz. Düşünce, fikir, söz ve yazılardan dolayı insanların Ceza Davaları ile soruşturulması çağ dışı ve baskıcı rejimlerin uygulamasıdır. Bizi bu noktaya getirmelerine karşı direnmekten başka çaremiz yoktur” mesajını verdi.

DAVALIK OLAN YAZI

Kişmir, KKTC’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde yazdığı ve sonradan dava konusu olan yazıda “Ankara’nın, son olarak siyasetimize ayar vermek için bazı UBP’li vekilleri çağırdığı yerin adı ‘Beyaz Ev’ olabilir ancak siyasetimizi getirdiği konum açıkçası “Genel ev”dir! Ankara adanın kuzeyindeki hakimiyetini kaybetmeyi, varlığının sorgulanmasını ve Kıbrıslı Türklerin kendi ayakları üzerinde durmasını istemiyor! Sürekli bağımlılık pozisyonunda kalınmasını, ‘Yetiş ana’ manşetlerinin atılmasını, otur denilince oturan kalk denilince kalkan bir lidere sahip olunmasını arzuluyor” düşüncelerine yer vermişti. 

GAZETECİLER BİRLİĞİ DE ENDİŞELİ

Bu arada Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği yeni bir açıklamada bulunarak “Tüm siyasi partilerimiz, çok sesliliğe sözde değil, gerçekten tahammül edecek zihniyetin ağırlık kazanması için ellerini taşın altına koymalıdır” mesajını verdi. Birlik, “Kıbrıs Türk hukukunda medyayı kısıtlayıcı, çağ dışı kalmış, birçok davaya zemin oluşturan yasa maddelerinin ciddiyetle ele alınması için hukukçular ve gazetecilerden oluşacak bir grup tarafından çalışma yapılarak, Meclis’e sunulması ve yasalarda gerekli değişikliklerin yapılması” gerektiğine işaret etti.