Koca DSÖ'de konuştu: Aşıya hakkaniyetli erişimde tehlike var

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) en üst karar alma organı olan Dünya Sağlık Asamblesi'nin 74'üncüsünde yaptığı konuşmada korona virüsü aşısındaki eşitsizliğe değindi.

Abone ol

DUVAR - Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) en üst karar alma organı olan Dünya Sağlık Asamblesi'nin (DSA) 74'üncüsü İsviçre'nin Cenevre kentinde video konferans yöntemiyle gerçekleştiriliyor. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, asamble genel kurulunda konuştu.

Koca konuşmasında "Covid-19 aşılarına erişimde yaşanan etik ve epidemiyolojik sorunların ve hakkaniyetli erişim konusunda içinde bulunduğumuz tehlikenin de altını çizmek isterim" dedi.

Bakan Koca, korona virüsü pandemisinden tüm ülkelerin etkilendiğini söyleyerek, şunları belirtti:

"Pandeminin ekonomi üzerine etkileri göz önünde bulundurulduğunda, sağlık güvenliği ve maişetin devamlılığının aynı madalyonunun iki farklı yüzü olduğu gerçeği ile karşılaşmaktayız. Bu durum, aldıkları kararlar ve uygulamaları bakımından sağlık politika yapıcılarına sadece insan sağlığı açısından değil; insan yaşamını etkileyen bütün faktörler bakımından tarihi sorumluluklar yüklemektedir. İşte bu gelişmeler, sağlık camiası olarak yıllardır konuştuğumuz sağlık politikalarında bütüncül hükümet yaklaşımı ve tek sağlık uygulamalarını etkin bir şekilde hayata geçirebilmemiz için bize tarihi fırsatlar sunmaktadır. İçinde bulunduğumuz pandemi, ilk andan itibaren tedarik zinciri, bilgi paylaşımı, yanıt, veri toplama ve küresel yardımlaşma gibi birçok alanda uluslararası sistemin ne kadar güçlendirilmeye muhtaç olduğunu ortaya koymuştur.”

'DSÖ’NÜN ŞEKİLLENDİRİLMESİ KONUSUNDA GEREKLİ ADIMLARI ATMALIYIZ'

Özellikle uluslararası dayanışma konusunda tüm dünyanın sınıfta kaldığı aşikârdır. Türkiye ise, 158 ülkeye ve 14 uluslararası kuruluşa sağladığı katkılar ile bu süreçte uluslararası dayanışmanın en önemli öncülerinden olmuştur. Bunun yanı sıra, pandemilere Hazırlık ve Yanıt Bağımsız Paneli (IPPPR), Bağımsız Gözetim Danışma Komitesi (IOAC) ve Uluslararası Sağlık Tüzüğü (IHR) Gözden Geçirme Komitesi'nin çalışmalarının çıktıları da dahil olmak üzere tüm verilerin ve öğrenilmiş derslerin ışığında DSÖ'nün güçlendirilmesi ve uluslararası sistemin yeniden şekillendirilmesi konusunda gerekli adımları hızlı ve kararlılıkla atmalıyız. Uzlaşı sağlanması halinde, Pandemi Çerçeve Sözleşmesi de dahil olmak üzere tüm uluslararası girişimleri Türkiye olarak yapıcı bir şekilde destekleyeceğiz.

'AŞIYA ERİŞİM KONUSUNDA TEHLİKE VAR'

Teklifimizle ilan edilen 2021 Sağlık Çalışanları Yılı'na ve yürütülen faaliyetlere çok büyük bir önem verdiğimiz gibi çalışmalara da hızla devam ediyoruz. Sağlık çalışanlarının aşılanmasının önemine ise özel bir vurgu yapmak isterim. Çünkü bu aşılama aynı zamanda sağlık sistemlerinin devamlılığını da sağlamaktadır. Biz de Türkiye'de başarıyla uyguladığımız Covid-19 aşı programımızın ilk aşaması olarak 1 milyondan fazla sağlık çalışanımızı 45 günde aşılamayı başardık. Ancak, sadece sağlık çalışanlarının aşılanmış olması yeterli değildir. Aynı tehdidi yaşayan sağlık çalışanlarının ailelerinin de önceliklendirilmiş grupta olması gerektiğine inanıyor ve tüm dünyaya bu yönde çağrıda bulunuyorum. Bu anlayışla, ülkemde tüm sağlık çalışanlarının ailelerinin aşılama çalışmalarının başlatıldığını da sizlerle paylaşmak isterim. Diğer yandan, Covid-19 aşılarına erişimde yaşanan etik ve epidemiyolojik sorunların ve hakkaniyetli erişim konusunda içinde bulunduğumuz tehlikenin de altını çizmek isterim. Bu konu, fikri mülkiyet hakları, teknoloji transferi, üretim kapasitelerinin artırılması ve dağıtım gibi birçok konuda çözümler üretmemiz gereken uluslararası ilişkilerin en kritik ve acil gündem maddesidir.” (HABER MERKEZİ)