Koca'dan aşı iddialarına yanıt: Kılıçdaroğlu sorumlu davranmaya davet ediyorum
Sağlık Bakanı Koca, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun korona virüsü aşıları için aracı firmaya ödeme yapıldığı ve ücretsiz olarak gönderilen aşıların devlete fatura edildiği iddialarını reddetti. Koca, “Sayın Kılıçdaroğlu Türkiye’nin aşı programını riske atarak nasıl bir kazanç umuyor? Sayın muhalefet liderini, vatandaşlarımıza kullanılacak aşıların tedarikini umursamadan riske atmak yerine, bu konuda sorumlu davranmaya davet ediyorum” dedi.
DUVAR - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çin'den satın korona virüsü (Covid-19) aşısı için aracı firmaya ücret ödendiği ve bedava olan aşıların aracı firma üzerinden devlete satıldığı iddiası hakkında yazılı açıklama yaptı.
Satın alma görüşmelerinin doğrudan Çinli Sinovac şirketi ile yapıldığını belirten Koca, “Aracı firma ana firmadan mal alıp kar ile alıcıya satandır. Yetkili firma ise ana firmanın temsilcisi ve müteselsil sorumluluk paylaştığı yetkilidir. Tek yetkili distribütörü aracı olarak tanımlamak ve üzerinden yolsuzluk imasında bulunmak kamuya satış yapan tüm tek yetkili firmaları aracı konuma koyarak yolsuzlukla itham etmek anlamına gelir” dedi.
Çin'den Türkiye'ye ücretsiz aşı gönderildiği iddiasını da reddeden Koca, “Belgesi ile açıklamamıza rağmen halen bedava aşı alındığı ifade edilmektedir. Bu kötü niyetli yaklaşıma alışmış olsak da meşru görmemiz mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Sinovac'tan en düşük bedelle aşı alan ülke olduğu söyleyen Koca, bunun karşılığında aşı bedelinin açıklanmamasının istendiğini aktardı.
Koca, “Türkiye vatandaşlarının menfaatini korumak için Sinovac firmasıyla sözleşme tarihi itibarıyle aşıyı dünyada en ucuza alan ülke olmak üzere anlaşmıştır. Bunun karşılığında ilgili firma bu bedelin 3. taraflarla paylaşılmamasını ve diğer ülkelere karşı zor durumda kalmamayı talep etmiştir. Türkiye tarafı da bu bedeli gizli tutmayı taahhüt etmiştir” dedi.
Koca'nın açıklaması şöyle:
HERKESE EŞİT MESAFEDE MÜCADELE VERDİK: Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de küresel salgın ile kontrollü bir mücadele veriliyor. Salgının ilk gününden beri siyaseti mücadelemizin dışında tutmak için büyük gayret sarf ettik. 83 milyonu ilgilendiren bir süreçte bir vatandaşımızın bile mücadelenin dışında kalmaması için gayret ettik. Herkese eşit mesafede durarak toplu bir mücadele yönetimi vermeye çalıştık. Bu kararlılığımızda hiçbir değişiklik yoktur.
AŞI PROGRAMININ BAŞARIYLA DEVAM ETMESİ EN BÜYÜK ÖNCELİĞİMİZ: Son günlerde ise salgınla mücadelenin çeşitli adımları siyasete malzeme edilmeye çalışılmaktadır. Elbette siyasiler eleştiride bulunacaklar ve biz de bunlardan çıkaracağımız dersleri çıkararak sürece katkısını esas alarak tepki vereceğiz. Ancak siyaset her türlü ithamı meşru kılacak bir savaş alanı olarak ele alınmamalı ve sonuçları itibariyle salgınla mücadeleyi sekteye uğratacak sonuçları hedeflememelidir. Mücadelenin selameti ve aşı programının başarıyla devam etmesi en büyük önceliğimizdir.
ÇİN’DEN BİR MİLYON DOZ AŞI BEDAVA MI ALINDI?: Ayrıca, vatandaşımızın kafasında soru işaretleri kalmaması açısından bazı konulara açıklık getirmek gerektiği de ortadadır. Muhalefet partisi genel başkanının grup toplantısındaki konuşmanın bir bölümü aşağıdadır: “Dedim ki Çin’den 1 milyon doz aşı bedava alındı mı? Bedava alınan bu aşı DMO’ya dozu 12 dolardan 12 milyon dolara fatura edildi mi?” Kendilerinin birinci sorusunun cevabı net “Hayır, 1 milyon doz aşı bedava alınmadı.” Ancak devamında, bedava alındığına hükmederek “bedava alınan bu aşı” ifadesi ile ikinci sorusuna başlamaktadır.
BELGESİ İLE AÇIKLAMAMIZA RAĞMEN BEDAVA AŞI ALINDIĞI İFADE EDİLİYOR: Peşin hükümlü olmak tam olarak budur. Belgesi ile açıklamamıza rağmen halen bedava aşı alındığı ifade edilmektedir. Bu kötü niyetli yaklaşıma alışmış olsak da meşru görmemiz mümkün değil. Devamında ise bir aracı firma konusu gündemde tutularak ithamlara devam edilmektedir.
YETKİLİ DİSTRİBÜTÖR MÜ ARACI FİRMA MI?: Aracı firma ile tek yetkili distribütör birbirinden farklı yetki ve sorumlulukları kapsar. Tek yetkili distribütör ana firmanın ülkemizdeki tek yetkilisidir. Aracı firma ise birden çok olabilir. Ana üretici birden çok aracı ile çalışabilir. Hatta aracı firmalar yetkili olmadan da aracılık faaliyetleri yürütebilir. Aracı firma ana firmadan mal alıp kar ile alıcıya satandır. Yetkili firma ise ana firmanın temsilcisi ve müteselsil sorumluluk paylaştığı yetkilidir. Tek yetkili distribütörü aracı olarak tanımlamak ve üzerinden yolsuzluk imasında bulunmak kamuya satış yapan tüm tek yetkili firmaları aracı konuma koyarak yolsuzlukla itham etmek anlamına gelir.
GÖRÜŞMELER DOĞRUDAN ÜRETİCİ İLE YAPILDI: Distribütör firmanın pazarlık konusunda hiçbir etkisi olmamıştır. Bakanlığımız ve Devlet Malzeme Ofisi görüşmeleri daha önce açıkladığımız ve Sinovac’ın iki mektubunda da açıkça ifade dildiği gibi üretici firma ile doğrudan yapılmıştır.
ANLAŞMAYI ÇARPITMAK KÖTÜ NİYETTİR: Üretici ile distribütörü arsındaki anlaşma mı DMO’nun yaptığı alım sözleşmesi mi? Mektubu okuyan her vicdan sahibi açıkça anlayacaktır ki Sinovac ile distribütör firma arasında imzalanan anlaşma, aralarındaki tek yetkili distribütörlük anlaşmasıdır. Bu anlaşmaya istinaden Keymen’in kendisini temsil ettiğini ifade etmektedir. Bunu çarpıtarak “anlaşmayı DMO ile yaptıklarından hiç söz etmemektedir” demek maalesef kötü niyettir. Bu cümlelerden 1 milyon doz aşının bedava alındığı sonucunu çıkarmak ise tarifi mümkün olmayan bir çarpıtma örneğidir. Meşru görmemekle birlikte bu duruma da alıştık.
TESLİM EDİLEN AŞILARIN BEDELİNİN TAHSİL EDİLDİĞİ ORTADA: Açıklanan bedelsiz faturanın anlamı nedir? Bir firmaya çıkar sağlanarak devletin zarara uğratıldığı iddiası tamamen yanlıştır. Gerek Sinovac’ın açıklamalarında gerekse tek yetkili distribütörün açıklamasında 1 milyon doz aşının teminat karşılığı olarak kullanıldığı, bedelin Faz 3 çalışmaları ve Türkiye’de dolumu yapılacak ürünler için kullanılmak üzere distribütöre gönderildiği açıklanmıştır. Sinovac tarafından teslim edilen aşıların bedelinin tahsil edildiği ortadadır. Devlet Malzeme Ofisi de bedava alabileceği aşıyı bir aracıdan parayla almamış, teslim alınmamış aşılar için 1 kuruş dahi ödeme yapmamıştır. Çin’le aramızda kesinlikle “bedava aşı” anlaşması olmamış, Devletimiz Sinovac ile anlaşılan bedellerin dışında hiçbir ödeme yapmamıştır.
TÜRKİYE TARAFI BEDELİ GİZLİ TUTMAYI TAAHHÜT ETTİ: Ticari sır nedir? Konuşma içinde eleştiri konusu yapılan “ticari sır” meselesi ise oldukça basit bir konudur. Türkiye vatandaşlarının menfaatini korumak için Sinovac firmasıyla sözleşme tarihi itibarıyle aşıyı dünyada en ucuza alan ülke olmak üzere anlaşmıştır. Bunun karşılığında ilgili firma bu bedelin 3. taraflarla paylaşılmamasını ve diğer ülkelere karşı zor durumda kalmamayı talep etmiştir. Türkiye tarafı da bu bedeli gizli tutmayı taahhüt etmiştir. Ticari sır konusu sadece bundan ibarettir.
EVRAK USULSÜZ OLARAK ELDE EDİLDİ: Bu bedellerin yazılı olduğu evrakı usulsüz olarak elde ederek bedeli ifşa etmek ülkemiz ile Sinovac arasındaki anlaşmanın ihlali anlamına gelmektedir. Burada amaçlananın, açı temin ettiğimiz üretici firma ile Türkiye ilişkilerini bozmak olduğunu düşünmek dahi istemem.
HASSAS KONULARI GÜNDEME GETİRMEK AŞI TEDARİKİNİ RİSKE ATAR: Türkiye’nin aşı programını riske atmaktan ne umuluyor? Bundan daha tehlikeli olan ise kendilerinin aşağıdaki ifadesidir: “Ya Çin ile Uygur Türklerine yaptığı zulüm nedeniyle aranız bozulmuyor da benim aşı dolayısıyla mı sizin aranız bozuluyor?” Aziz vatandaşlarım, bu hiç masum bir soru değildir. Ülkeler arası ilişkilerdeki hassas konuları zamansız ve sağlık gibi her türlü uyuşmazlıktan azade bir konuda gündeme getirmek sadece ve sadece aşı tedarikini riske atmaktır. Bu konunun gündeme getirilmesi için seçilen zaman akıl ve izanla bağdaşamaz. Bu husustaki niyeti milletimizin vicdanına havale ediyoruz.
KILIÇDAROĞLU'NU SORUMLU DAVRANMAYA DAVET EDİYORUM: Sayın Kılıçdaroğlu Türkiye’nin aşı programını riske atarak nasıl bir kazanç umuyor? İlişkilerin bozulması, tedarikin zorlaşması milletin aleyhine ama siyaseten kendi lehine mi olacak? Bu tutumun bedelini aşı sırası bekleyenler öderse, bunu kendi vicdanına nasıl izah edecek? Sayın muhalefet liderini, kendisi aşısını olduğu halde kendisinden sonra aşı olacak vatandaşlarımıza kullanılacak aşıların tedarikini umursamadan riske atmak yerine, bu konuda sorumlu davranmaya davet ediyorum.
ELEŞTİRİLER OLACAKSA SÜRECE ZİNDELİK KATSIN: Biz isterdik ki, salgının yüküne polemiklerle yeni yükler eklenmesin. Sorumsuz sözler halkımızı yormasın. Eğer eleştiriler olacaksa sürece zindelik katsın. Türkiye salgınla mücadelesini bugüne 83 milyon birlikte getirdi. Arada bir firemiz varsa da yolumuza biz birlikte devam edeceğiz. (HABER MERKEZİ)