Kod-29 ile atılan işçilerden Yasin Kaplan Halı ve Güven Boya'ya suç duyurusu
Gaziantep'te sendikalı olduktan sonra Kod-29 ile işten atılan Yasin Kaplan Halı ve Güven Boya işçileri Gaziantep Adliyesi'ne suç duyurusunda bulundu.
Cengiz Anıl Bölükbaş
GAZİANTEP - Gaziantep'te, sendikalı oldukları gerekçesiyle Kod-29 ile işten çıkarılan ve fabrika önünde direnişlerini sürdüren Yasin Kaplan Halı ve Güven Boya işçileri, fabrika yönetimi hakkında suç duyurusunda bulundu. Gaziantep Adliyesi önünde işçiler ve sendika tarafından düzenlenen açıklamada konuşan DİSK-Tekstil Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, işçilerin fabrika yönetimi tarafından baskıya, mobbinge, hakarete ve tehdide maruz kaldıklarını belirterek, "Sendikalı olmak kötü niyet değildir. Bu suçları işlemekten vazgeçin" dedi.
'SON İKİ AYDA 20'DEN FAZLA İŞÇİ ATILDI'
Pandemi döneminde işten çıkarmaların yasaklanmasına rağmen Kod-29'un yasak kapsamı dışında bırakıldığını hatırlatan Türkmen, patronların bu maddeyi, hakkını arayan, zam isteyen, haksızlığa karşı çıkan, kölece çalışma koşullarına itiraz eden, sendikalı olan işçileri işten atmak için kullandığını söyledi.
İşçilerin haksız yere ve tazminatsız atıldıkları yetmiyormuş gibi, bir de üstüne ahlak dışı davranmakla suçlandığını söyleyen Türkmen, "Yasin Kaplan ve Güven Boya önünde direnen işçiler, patronların ve işyeri yönetimlerinin işlediği bu suçlara boyun eğmemek için direniyor. Son iki ay içinde bu iki fabrikada 20’den fazla işçi sendikamıza üye oldukları için Kod-29’la işten atıldı. Ve bu iki fabrikada da bir buçuk aydır işten atılan işçi arkadaşlarımız fabrika önlerinde direnişlerini sürdürüyorlar" dedi.
'BU SUÇLARA DAHA FAZLA SESSİZ KALMAYIN'
Güven Boya patronlarının ve onlar adına yetki kullanan Fabrika Müdürü Mehmet Aydemir’in işçilerin yasal ve anayasal haklarını ayaklar altına alan suçları saymakla bitmeyeceğini dile getiren Türkmen, sendikalı işçileri işten atmak, işçilerin bölümünü zorla değiştirmek, sendikadan istifaya zorlamak için mobing uygulamak, işten atmakla tehdit etmek, ailesine baskı yapmak gibi durumların yaşandığını dile getirdi.
Yasaları korumak ve adaleti sağlamakla görevli olan kişilerin patronların işçilere karşı işlediği suçlara göz yumduğunu vurgulayan Türkmen, "O yüzden bugün bir kez daha buradayız. Güven Boya yönetimi için saydığımız suçların hepsini Yasin Kaplan yönetimi de işlemektedir. İşçilere, kademe yükseltme karşılığında sendikadan istifa etmeyi dayatmak suçtur. İşçilerin T.C. kimlik numaralarını ve E Devlet şifrelerini vermeye zorlamak, işçilerin üstünü arayarak telefonlarına el koymak, işçilerin telefonlarını incelemek suçtur. İşçileri tek tek sorgu odasına çağırıp sorguya çekmek suçtur. Sendikadan istifa etmeleri için işçiler üzerinde baskı kurmak suçtur" diye konuştu.
"İşçileri ahlaksızlık ve kötü niyetle suçlayarak işten atanlar onlar; yasaları çiğneyen, işçilerin anayasal hakkını kullanmasına engel olan, türlü suçları işleyenler onlar, fakat ahlaksızlık ve kötü niyetle suçlanan işçiler" diyerek tepki gösterenTürkmen, "Sendikalı olmak kötü niyet değildir, zam istemek ahlaksızlık değildir, işten atılan arkadaşına sahip çıkmak ahlaksızlık değildir, yasal haklarını kullanmak ahlaksızlık değildir. Bu suçları işlemekten vazgeçin. Ve buradan çalışma bakanlığına, ildeki çalışma bölge müdürlüğü yetkililerine, bu kentte yasaları korumak ve adaleti sağlamakla yükümlü olan tüm yetkililere bir kez daha sesleniyoruz. Başta bu iki fabrikada olmak üzere, Gaziantep OSB’de binlerce işçiye karşı patronların işlediği bu suçlara daha fazla seyirci kalmayın" ifadelerini kullandı.
'CAYDIRICI BİR CEZA VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ'
Sendikalı işçilerin istifaya zorlandığını ve istifa etmeyenlerin ailelerine kadar tehditlerin savrulduğunu söyleyen işçilerin avukatı Hüseyin Göksel, "Bu durum bizi hukuki süreci yürütmeye itti. Sendikalı olma hakkının engellemesi anayasal olarak suçtur. Sendikalı olma hakkı anayasa ve uluslararası sözleşmelerce güvence altına alınmıştır. İki şirket tarafından işçilerin bu hakkı kısıtlanmıştır. Bugün suç duyurusunda bulunduk. Bu tehdit, Gaziantep'teki bütün işçilere yönelik bir tehdit. Biz bu sürecin etkin bir şekilde soruşturulmasını ve caydırıcı bir ceza verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.