KOİ için tek seçenek 'kamulaştırma' değil
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kamulaştıracağız” dediği Kamu Özel İşbirliği projeleriyle yapılan şehir hastaneleri, köprüler gibi yapım maliyetleri ve verilen garantiler nedeniyle muhalefetin hedefinde. CHP hukuk çerçevesinde bir kamulaştırmanın yapılacağının söylerken HDP destek verdiği kamulaştırmaya 1 TL bedel biçiyor. KOİ'leri eleştiren İYİ Parti ve Gelecek Partisi tarafları ortak masada buluşturmak gerektiğini belirtirken DEVA tüm projelerin Sayıştay denetimine açılacağını belirtiyor.
ANKARA - AK Parti döneminde Kamu Özel İşbirliği (KOİ) ile yapılan otoyol, havalimanı, köprü ve şehir hastanesi gibi projeler hem maliyeti hem de verilen garantiler üzerinden tartışma konusu. Rekabet koşulları yaratılmadan yapılan ihalelerle dövize dayalı garanti ücretler verildiğini, bütçede büyük bir kaynağın bu projeleri yapan şirketlere aktarıldığını savunan muhalefet temsilcileri olası iktidar halinde KOİ’lere ilişkin farklı tutumlar almış durumda.
Bütçe görüşmeleri sırasında Meclis’te konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Allah'ın izniyle, göreceksiniz, bu soygun düzenine son vereceğiz. Beşli çetenin bizim torunlarımızı dahi sömürecek olan bütün bu yatırımlarını kamulaştıracağız ve alacağız” dediği projelere ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) de “kamulaştırma” diyor. İYİ Parti ve Gelecek Partisi, ilk aşamada doğrudan bir kamulaştırma yerine tüm tarafların katılımıyla projelerin masaya yatırılması gerektiğini belirtiyor. Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) ise tüm projelerin ivedilikle denetime açılacağını ifade ediyor.
‘KAMULAŞTIRMA SONRASI MAKUL ÜCRETLERLE VEYA ÜCRETSİZ OLARAK HALKA SUNACAKLAR’
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “kamulaştıracağız” dediği KOİ projelerinin hem ihalelerinde hem de uygulamalarında ciddi yolsuzluklar tespit edildiğini söyleyen TBMM KİT Komisyonu Üyesi CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’ya göre birçok proje asıl yatırım bedeliyle yapılmadı. KOİ projelerinin kamulaştırılmasının hukuk içerisinde yapılacağını söyleyen Erdoğdu şunları söyledi:
“Bu projelerin yapılma aşamasında, hem ihalelerinde hem de uygulamalarında çok ciddi yolsuzluklar yapıldığı tespit edildi. Birçok proje yatırım bedeliyle yapılmamış oldu. Bütün bu kamulaştırma söylemimizi bütün bu gerçeklerle birlikte düşünüyoruz. Bütün bu işlemleri de hukuk içerisinde yapacağız. İncelemelerin sonrasında yapılmış yolsuzluklarla birlikte bunu yapan ve işleten şirketlerle ilgili tespitimiz olursa, bu zararları gidermek kaydıyla kamulaştırılacaklar. Kamulaştırmanın sonrasında makul ücretlerle veya ücretsiz olarak halka sunacaklar.”
‘KARŞILARINDA NE YAPTIĞINI BİLEN VE HUKUK İÇERİSİNDE DAVRANAN BİR YÖNETİM YAPISI OLACAK’
İstanbul’a yapılan üçüncü havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, Osman Gazi Köprüsü gibi KOİ projelerinde ihalelerin ardından şartların değiştirildiğini belirten Erdoğdu, “Bu şartların değiştirilmesinin ardından müteahhitlere haksız kaynak aktarımı sağlandı. Bu haksız kaynak aktarımı bütün uluslararası hukukta, kendi iç mevzuatımızda bunlar sorumlular” dedi.
AK Parti hükümetinin, sözleşmelerin birçoğunun içerisine gelecekte yapılacak inceleme ve hukuk soruşturmalarını ortadan kaldıracak hükümler koyduğunu bildiklerini söyleyen Erdoğdu, “O hükümlerin ne Türk hukukunda ne de uluslararası hukukta geçerliliği yok” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer hukuk içerisinde yapılan araştırmalarda bir haksızlık yapılmamışsa bu bedel tahsil edilmeyecek. Onların düşündüğü ‘borcuyla birlikte devreder kaçarız’. Öyle bir şey yok. Karşılarında son derece dürüst, ne yaptığını bilen ve hukuk içerisinde davranan bir yönetim yapısı olacak.”
PAYLAN: SOYGUN PROJELERİNİN DERHAL KAMULAŞTIRILMASINI ÖNERİYORUZ
Ana muhalefet partisi CHP gibi HDP de KOİ projelerinin kamulaştırılması gerektiğini savunuyor. KOİ projelerinin kamulaştırılması önerisini üç yıldır dile getirdiklerini belirten Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, “Bu Kamu Özel İşbirliği projeleri bir soygun projesidir. Maliyetinin misli misli üzerinde bedellerle döviz bazında Türkiye’nin, halkın bütçesinden bir avuç yandaşa paralar ödenmektedir. Bu soygun projelerinin derhal kamulaştırılmasını öneriyoruz" dedi.
Plan Bütçe Komisyonu’nda bütün KOİ projelerinin 1 TL bedelle kamulaştırılması için önerge verdiklerini söyleyen Paylan, “Şu ana kadar bunların bütçeden yeteri kadar kaynak aldıklarını hatta hakkımızı aramaya kalksak bize borçlu çıkacaklarını düşünüyoruz. 10 yıl, 20 yıl boyunca çocuklarımıza, torunlarımıza kadar bu bütçeden kaynakların sürdürülmesine karşıyız. Bu bütçe pandemi döneminde işçiye, çiftçiye, esnafa herhangi bir destek veremiyor. Ama bir avuç yandaşa on milyarlarca lira kaynak aktarıyor. O nedenle kamulaştırma önerimizi tekrarlıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘BU PROJELER KAMULAŞTIRILMIŞTIR’ DİYE YASA ÇIKARACAĞIZ’
Kamulaştırmanın “çok kolay” yapılacağını belirten Paylan, tek maddelik bir yasayla bunun mümkün olacağını belirterek, olası iktidar halinde partisinin KOİ projelerini kamulaştırma yolunu şu şekilde anlattı:
“Tek maddelik, ‘Bu projeler kamulaştırılmıştır’ diye yasa çıkaracağız. Bütün Meclis’teki siyasi partiler de destek verebilir. Tek bir maddelik yasayla, ‘Bütün Kamu Özel İşbirliği projeleri kamulaştırılmıştır’ diyeceğiz ve bunu 1 TL bedelle yapacağız. Bunlar da Londra’daki mahkemeye gidecekler ‘hakkımız yendi’ diyerek. Biz de tam tersine Türkiye’nin hakkının nasıl yendiği konusunda savunmamızı yapacağız. Eğer ki alacakları çıkarsa onu da öderiz ama pek çok projede bu projeleri yürütenlerin borçlu çıkacağını biliyoruz. Aynı zamanda bu süreçte siyasi bağlantılar da açığa çıkacaktır. Düşünün ki siz bir ev yaptırırken bile evin maliyeti 1 liraysa 10 liraya bir müteahhide verir misiniz? Vermezsiniz. 1 liraysa 1 liraya yaptırırsınız. Ancak bu projelerin maliyeti 1 lirayken 10 liraya ihale edilmiş. Bu ihale edenler ya işi bilmiyorlar ya da bunun içinde bir yolsuzluk ekonomisi var. Bu yolsuzluğun nasıl yapıldığını, bunun siyasi bağlantılarını, kimlerin ne pay aldıklarını da bu süreçte ortaya çıkacağını düşünüyorum.”
‘DEVLET DENEME TAHTASI DEĞİL’
İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Samsun Milletvekili Erhan Usta, normal şartlarda KOİ projelerine karşı olmadıklarını, bunun bir finansman modeli olduğunu ve yapılabileceğini belirtti ancak Türkiye’deki modelde devletin çok büyük zarara uğratıldığını belirterek şunları söyledi:
“Ben Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gündem getirdim. Örneğin Osman Gazi Köprüsü projesinde çok büyük bir vurgun var. Devlet çok büyük zarara uğratılıyor. Projenin maliyetiyle projenin hasılatı arasında çok ciddi bir fark var. Firmalar açısından aşırı kârlı projeler. Cumhurbaşkanı yardımcısı bu projeleri yaptıkça tecrübelerimiz artıyor ve her defasında daha iyi yapıyoruz minvalinde bir şeyler söyledi ama devlet deneme tahtası değil. Buralarda ya devlet zarara uğruyor ya da milletin üzerinde yük oluşuyor.”
‘İLK TERCİHİMİZ ANLAŞARAK MESELEYİ ÇÖZMEK’
Olası iktidar halinde KOİ projelerine ilişkin ilk tercihlerinin kamulaştırmak yerine ilgili taraflarla oturarak sözleşmelerdeki yanlışlıkları ve usulsüzlükleri ortaya koyup anlaşarak sorunu çözmeyi amaçladıklarını belirten Usta şunları söyledi:
“Bizim birinci öncelikli tercihimiz oturup ilgili taraflarla bu sözleşmelerdeki yanlışlığı, haksızlığı, usulsüzlüğü ortaya koyup onlarla anlaşmak. Anlaşarak meseleyi çözmek. İlk denenmesi gereken bence bu. Biz öncelikle uzlaşmadan yanayız. Türkiye ekonomisi açık bir ekonomi, eğer bu yol denenmeden başka yollara gidilirse, her zaman sermayeye ihtiyaç duyan bir ekonomiyiz biz. Sermayenin Türkiye’ye dair bir güvensizliğini oluşturmamak lazım. Buna firmaların yanaşacağını düşünüyorum.”
Hükümetin projelerdeki sorunları gidermek adına irade ortaya koymadığını belirten Usta, “Hiç çözülmediği yerde devlete ve millete çok ciddi bir zarar veriliyorsa o zaman daha radikal yollar denenebilir” dedi. Bu radikal yollara ilişkin ise Usta, “Belki devletleştirme, kamulaştırma bir seçenek olabilir. Ama bu bizim öncelikli tercihimiz değil. Olmayacak bir şey değil ama uzun vadede Türkiye’yi bu sıkıntıya sokabilir” ifadelerini kullandı.
‘KOİ’LER KENDİSİNİ FİNANSE EDECEK SEKTÖRLERLE SINIRLI TUTULMALI’
DEVA Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı KOİ projelerinin, “Sistemin geleceğe yönelik nasıl kullanılması gerektiği” ve “Mevcut projelerle ilgili sorunların nasıl ele alınacağı” başlıklarında ikiye ayrılması gerektiğini söyledi. Bu projelerin geleceğe yönelik kullanımına ilişkin Çanakçı, “Bu kamu özel işbirliği modeli kullanıcıların yaptığı ödemelerle, kendisini finanse eden projelerle sınırlı tutulmalıdır. Yani şehir hastanesi, eğitim, sağlık gibi sektörlerde bu model çok uygun bir model değil. Bu model kendi kendini finanse edecek, kullananların yaptığı ödemelerle kendi kendini finanse edecek sektörlerle ve projelerle sınırlı olmalı” dedi.
Bu uygulamaları düzenleyen bir mevzuatın çıkartılması gerektiğini belirten Çanakçı, KOİ projelerinin geleceğe yönelik kullanımına dair sözlerine şöyle devam etti:
“Bu projelerin fizibilite çalışmalarına paydaşların katılımı sağlanmalı. İhalelerde eşitlik, şeffaflık ve rekabet temin edilmeli. Bu projeler bağımsız denetim de dahil tam olarak denetime açılmalı. Bu projelerin bütçe üzerindeki yükü verilen garantilerin kapsamı, gerekçeleri, süresi ve benzeri mali konular düzenli olarak kamuoyuna açıklanmalı.”
‘TÜM AŞAMALARINI DENETİME AÇACAĞIZ’
Mevcut KOİ projelerinin her aşamasında ciddi sorunların ve sıkıntıların olduğunu belirten Çanakçı, olası iktidar halinde bu projeleri eksiksiz bir şekilde Sayıştay denetimine açacaklarını ifade ederek şunları kaydetti:
“Bu projelerin fizibilite aşamasında, ihale aşamasında, uygulama aşamasında, denetim aşamasında ciddi sıkıntılar var. Bu projelerin fizibiliteleri çok sağlıklı yapılmıyor ve ihaleler şeffaf değil. Diğer önemli bir sorun ihale sonrasında yüklenici lehine çok büyük değişiklikler yapılıyor. Yüklenicilere uygulanacak cezai müddeiyeler çok yetersiz. Bu projelerin denetiminde çok önemli eksiklikler var. Sayıştay denetimi de dahil olmak üzere bu projeler tam ve sağlıklı bir şekilde denetlenemiyor. Biz DEVA Partisi olarak, bu projeleri eksiksiz bir şekilde Sayıştay denetimine açacağız. İvedilikle tüm aşamalarını denetime açacağız. Bu denetimler sonrasında herhangi bir aşamada herhangi bir usulsüzlük veya yolsuzluk yapılmışsa bunların da sonuna kadar takipçisi olacağız.”
GELECEK PARTİSİ DE İHALE SÜREÇLERİNİN MASAYA YATIRILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR
KOİ projelerine ilişkin politikalarının net olduğunu belirten Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota’ya göre öncelikle bütün paydaşların masaya oturtulması ve ihale süreçlerinin tekrar masaya yatırılması gerekiyor. Bu ihalelerin neden dövizle yapıldığının, ihale şartnamelerinin, ihalelerdeki revizelerin taraflarla bir araya gelerek inceleneceğini, bugüne kadar ödenen paralara da bakarak projelerinin değerinin ne olduğunu ortaya çıkaracaklarını belirten Rota, “Paydaşlar derken de ihaleyi alanlar, zamanında buna imza atan bürokratlar, siyasiler hepsinin sorgulanacağı bir dönem aslında” dedi ve şunları kaydetti:
“Bu işlemleri kamulaştırmak bedelini ödeyerek kamulaştırmak anlamına geliyor. Ama bizim de şöyle bir endişemiz var. Bu bedellerin doğru olduğuna emin değiliz ve en başta doğru belirlenmediğini düşünüyoruz. Öyle olunca da uluslararası tahkimde hakkı bulunan paydaşlara ‘biz bunları kamulaştırıyoruz buyurun parası neyse alın’ diyerek hayatlarına devam etmelerinin doğru olduğunu düşünmüyoruz.”
Oluşturulacak masadan sonuç çıkmazsa Türkiye içerisindeki yargıyı işaret eden Rota sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tahkime gitmeden önce bu ihalelerin adil yapılıp yapılmadığına dair inceleme lazım. Yarın devlet bunları devralmak zorunda kalırsa da mevcut şartlar üzerinden değil doğru belirlenmiş şartlar üzerinden bunların devir alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün bir otoyolun işletim süresine 20 yıl kaldıysa 20 yıllık geçiş bedellerini size ödeyelim, bu kadar para dediğinizde o bedellerin en başta kabul edilmesi, bunların doğru fiyatlarla yapıldığı ve adil işlemler olduğuna da bir ibraname olur. Bu ibranameyi kimseye baştan vermek istemiyoruz. Asıl bedelleri ortaya çıkarıp, bu ihalelerin düzeltmelerinin yapılması gerekiyor.”
--