'Kömür gazlaştırma teknolojisi, kömürden yüzde 70 daha fazla emisyona sebep oluyor'

‘Enerji Üretimi ve Sanayide Kömür Gazlaştırmanın Yeri’ raporu, gazlaştırma yönteminin enerji verimsiz, su ve karbonu yoğun olarak tüketen ve ekonomik olarak sürdürülebilir olmadığını ortaya koyuyor.

Abone ol

DUVAR - Türkiye’nin düşük karbonlu ekonomiye geçişi ve iklim değişikliği ile mücadelesi başta olmak üzere, sürdürülebilir ekonomi ve sürdürülebilirliğin finansmanı alanlarında bağımsız çalışmalar yapan Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), ‘Enerji Üretimi ve Sanayide Kömür Gazlaştırmanın Yeri’ raporunu yayınladı.

Rapor, dünyada uzun bir geçmişe sahip olan, hidrojen üretiminde kullanılan kömür gazlaştırma ve elektrik üretimi için kullanılan yeraltı kömür gazlaştırma teknolojilerini iklim krizi açısından ele alıyor. Rapora göre, enerji bağımlılığını azaltmada önemli ve temiz bir girişim olarak sunulan gazlaştırma, aslında enerji verimsiz, su ve karbonu yoğun olarak tüketen ve gaz-petrol fiyatlarındaki değişimler nedeniyle ekonomik olarak sürdürülebilir olmaktan uzak bir yöntem.

Yoğun olarak sanayide kullanılan hidrojenin yüzde 22'si kömür gazlaştırma yoluyla elde ediliyor. 2022 yılında Avustralya Enstitüsü (Australian Institute) tarafından yapılan bir araştırma (Brown Coal, Greenwash), linyit gazlaştırarak hidrojen üretmenin eşdeğer miktarda enerji üretmek için linyiti doğrudan yakmaktan yüzde 70 daha fazla emisyon yoğunluğuna sahip olduğunu gösterdi. Hidrojen üretiminin yenilenebilir enerji kaynakları ile sağlanması durumunda ise emisyonların yılda 1,8 milyon ton azalacağı hesaplanıyor. Bu miktar, 350 bin benzinli aracın sebep olduğu emisyona eşdeğer.

Bununla birlikte yeraltı kömür gazlaştırma, geleneksel elektrik üretiminden daha temiz olsa da yenilenebilir çözümlerin gerisinde kalıyor. Bu uygulamalar çevredeki yeraltı suyunun ciddi şekilde kirlenmesine ve yüzey çökmesine yol açıyor. En büyük tehlikelerden biri, sıvı veya gaz formundaki kirletici maddelerin gazlaştırma boşluğundan, çevredeki yeraltı suyuna karışması. Ayrıca, sistemin geleceğinin karbon yakalama teknolojileri ile birlikte değerlendirilmesi, bu teknolojinin uzun vadeli geleceğini tartışmaya açık hale getiriyor.

'TÜRKİYE’Yİ DAHA SAVUNMASIZ HALE GETİRİYOR'

Kömür gazlaştırma teknolojilerinin tıpkı karbon yakalama ve depolama teknolojilerinde olduğu gibi, gelişen güneş ve rüzgar teknolojileri karşısında rekabetçiliğini kaybeden kömürün birincil enerji tüketimindeki yerini koruyabilmek amacıyla iklim krizi karşısında bir çözüm olarak sunulduğuna işaret eden SEFiA Direktörü Bengisu Özenç, şunları söyledi:

“Ekonomik sürdürülebilirliği ve iklim-çevre etkileri bağlamında güvenilirliği bilimsel açıdan sorgulanan kömür gazlaştırma teknolojileri, Türkiye’de de yerli linyit kaynaklarının kullanımına bir alan açma amacıyla gündeme getiriliyor. Oysa gerek teknolojik gerek ticari anlamda hızlı biçimde yol kat etmiş, rüzgar ve güneş gibi temiz kaynakların kullanımını önceliklendirerek fosil yakıt payını daha erken aşamada azaltmak mümkün. Geleceği ve güvenilirliği belirsiz, ticari uygulamaları sınırlı olan ve fosil yakıt bağımlılığını artıran karbon yakalama ve kömür gazlaştırma gibi teknolojileri Türkiye’de uygulamaktaki ısrar, iklim aciliyeti karşısında Türkiye’yi daha savunmasız hale getiriyor.”

'TÜRKİYE’NİN KÖMÜR KAPASİTESİNİ ARTIRMASI 2053 NET SIFIR HEDEFİ İLE ÇELİŞKİ'

SEFiA Analisti Taylan Kurt da özellikle Türkiye’deki temiz kömür teknolojilerine yönelik Ar-Ge çalışmalarına dikkat çekti:

“Türkiye, alım garantileriyle ve yerli kullanımını teşvik ederek kömür kurulu gücünü artırmayı öngörüyor. Böylece enerji açığının kapatılması ve enerji güvenliğinin sağlanması hedefleniyor. Linyit başta olmak üzere işlenebilir rezervlerin işletilebilir hâle gelmesi bekleniyor. Temiz kömür teknolojilerinin kullanımı da bu bağlamda, kömürden daha verimli ve ucuz biçimde faydalanılması argümanıyla açıklanıyor. Fakat net sıfır hedefi bulunan Türkiye’nin, kömürden çıkış tartışmalarının dışında pozisyon alarak kömür kapasitesini artırmaya çalışması, 2053 net sıfır hedefi ile çelişki oluşturuyor.”

Türkiye’de henüz ticari uygulaması olmayan kömür gazlaştırma projeleri, ABD, Endonezya ve Güney Afrika’da, yükselen maliyetler nedeniyle rafa kaldırılıyor.