Kontrolörler eylemde, rötarlar zirvede: Eurocontrol'den gelen para nerede?

Haklarını arayan hava trafik kontrolörlerinin eylemleri nedeniyle çok sayıda rötar yaşanıyor. Emekli pilot Engin Aksüt, "Maaş ödemesini Eurocontrol yapıyor. Buradan gelen paralar nerede?" dedi.

Abone ol

İZMİR - Başta Antalya ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanları olmak üzere birçok havalimanının neredeyse tamamında rötar görüntüleri ile karşılaşıyoruz. Hava trafik kontrolörlerinin sessiz eylemleri nedeniyle yaşanan bu süreçte uçaklar dakikalarca havada tur atmak zorunda kalırken, yolcular saatlerce valiz bekliyor. Hava yolu şirketleri, seyahat acenteleri ve diğer havalimanı çalışanları yaşanan duruma isyan ederken, hava trafik kontrolörleri ise Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı (Eurocontrol) tarafından karşılanan kazanılmış haklarının verilmemesinden şikayetçi. Avrupalı meslektaşlarıyla aynı koşullara ulaşmak isteyen hava trafik kontrolörleri, talepleri yerine getirilmezse rötarlı uçuşların devam edeceğini belirtiyor.

'İNİSİYATİF ALMADAN ÇALIŞMA' EYLEMİ

Uçakların belli bir düzende iniş, kalkışını ve havadaki seferleri yöneten hava trafik kontrolörlerinin maaşı, Türkiye’nin de üyesi olduğu, Eurocontrol adlı kuruluş aracılığıyla karşılanıyor. Kontrolörler, verdikleri direkt rotalarla uçakları varış noktalarına daha hızlı ulaştırmayı sağlarken, şirketlere de yakıt ve zaman tasarrufu sağlıyor. Kontrolörler aynı zamanda kendi inisiyatifleriyle aldıkları ilave sorumluluklar ve verdikleri direkt rotalarla diğer faktörlerden kaynaklı olası gecikmeleri en aza indirgiyor. Ancak inisiyatif almadan çalışma (İAÇ) kararıyla birlikte trafik akışı, mevcut hava sahası ve altyapının izin verdiği ölçü çerçevesinde sürdürülüyor. Kontrolörler direkt rota vermedikleri, uçakları hızlandırmadıkları için rötarlar yaşanıyor. Yolcular bağlantılı uçakları kaçırabiliyor. Tüm bu olumsuzlukların yanısıra uçaklar ne kadar beklemeye girerse o kadar yakıt harcadığından havayolu şirketlerine milyonlarca liralık ek yakıt maliyeti getirdiği belirtiliyor.

Hak arayan kontrolörlerin sorunları çözülmediği için çok sayıda uçak rötar yapıyor. 

Tüm meydanlarda bulunan yaklaşık iki bin civarı kontrolörün yüzde 90’ının inisiyatifsiz çalışma eylemine katıldığı ifade ediliyor. Çalışanların beklentisi, eylemin etkisi veya etkisizliğinin tartışılması yerine, kangrenleşmiş tazminat meselesine bir çözüm üretilmesi yönünde. Hava trafik kontrolörleri ve sendika yöneticilerine neden inisiyatif almadan çalışma eylemine başladıklarını ve taleplerinin neler olduğunu sorduk. Havayolu Çalışanları Sendikası (Hava-Sen) Eski Başkan Yardımcısı Emekli Kaptan Pilot Engin Aksüt, hava trafik kontrolörlerinin hava trafiğindeki önemini anlattı.

‘SORUNU ÇÖZMEK YERİNE ÇALIŞANLARA BASKI UYGULUYORLAR’

Sektörü etkilemiyormuş gibi gösterilmeye çalışılsa da yaşanan gecikme ve rötarlarda ‘etkisiz’ denilen eylemin aslında sektöre ciddi etkilerinin olduğunu düşünen bir trafik kontrolörü şunları söyledi:

“Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) çalışanlara tazminat adı altında verdiği ücretin Eurocontrol’den daha fazla alınabileceği yönündeki taleplere karşılık DHMİ’nin verdiği bir cevap bulunmuyor. Diğer ülkelerde bu hizmeti veren kurumların yapılanması Türkiye’dekinden farklı. Seyrüsefer ve işletme hizmetlerini bir arada yürüten DHMİ kurumuna Eurocontrol sadece seyrüsefer harcamaları için kesilen faturaları ödüyor. DHMİ, ücret politikası ile ilgili çalışanları tatmin edici açıklamalar yapmadığı gibi bu tartışmalar yıllardır çalışanları birbirine düşman hale getirdi. Bu maliyetlerin devlet sırrı olduğu söylenerek şimdiye kadar şeffaflık ilkesine uygun bir açıklama getirilmedi. DHMİ ve bayrak taşıyıcı THY meseleye çözüm üretmek yerine çalışanların taleplerini görmezden gelmeyi, bu eylemi yok saymayı tercih ediyor. Ortak paydaları ise sorunu çözmek yerine çalışanlara baskı uygulamak. DHMİ Genel Müdürü’nün aynı zamanda THY Yönetim Kurulu üyesi olması ve oradan da maaş alması ise ayrı bir tartışma konusu”

‘ÜLKEMİZDE HAVA TRAFİK KONTROLÖRLÜĞÜ PEK BİLİNMİYOR’

Yaşanan sorunlara dikkat çeken Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası’ndan bir yönetici, Eurocontrol’ün diğer ülkelerindeki standartlara erişilmesini sağlamak ve bu konuda örgütlü bir hak arayışında bulunmak amacıyla 1,5 yıl önce sendikalaştıklarını söyledi.  Sendika yönetim kurulu üyesi, şöyle devam etti:

“Hava trafik kontrolörlüğü en stresli meslekler arasında gösterilen; üstün bilişsel, analitik ve çok boyutlu düşünme yeteneklerinin yanısıra sağlık yönünden de yüksek standartlara sahip olmanızı şart koşan, tüm dünyada saygın bir meslek olarak kabul ediliyor. Havacılık, uluslararası standartlarda icra edilen, bu konuda Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün düzenlemeleri başta olmak üzere birçok katı kuralla yönetilen bir alan. Ancak ülkemizde hava trafik kontrolörlüğü pek bilinmiyor, bilenlerin bir kısmı da mesleğin kuleyle sınırlı olduğunu sanıyor. Oysaki hava trafik kontrolörlerinin çok önemli görevleri var: Hareket eden uçakların birbirleriyle ve etraftaki diğer manialarla çarpışmasını engellemek… Ancak bu görevi icra ederken aldıkları risk ve sorumluluklar konusunda takdir edilmek bir yana, yıllar içinde sistematik bir bayağılaştırılmaya maruz kaldılar.”

‘BU HAKSIZ İŞLEMDEN EN KISA ZAMANDA DÖNÜLMESİNİ BEKLİYORUZ’

Bu süreçte çeşitli baskı ve tehditlerle de karşılaştıklarını anlatan sendika yönetim kurulu üyesi, devamında şunları söyledi:

"Hukukun asla dışına çıkmadan, kurallar ve kaidelere harfiyen uyarak yaptığımız 'İnisiyatif Almadan Çalışma' faaliyeti 2 bin kişiden oluşan ve ülkemizdeki tüm havalimanlarında görev yapan meslektaşlarımızın yüksek katılımlarıyla devam ediyor. Bize yapılan baskılardan birisi de sendika yönetim kurulu üyemizin 2 yıldır geçici görevle çalışmış olduğu İzmir Adnan Menderes Havalimanı'ndaki görevinin yarıda kesilerek asli görev yeri olan Türkiye Hava Trafik Kontrol Merkezi’ne gönderilmesi oldu. Başkan yardımcımız İzmir’de görev yaptığı 2 yıl boyunca 2 defa tayin istemiş olduğu halde reddedilmiş, geçici görevlendirme ile eşinin görev yaptığı İzmir’de bir düzen kurabilmişti. İlkokula giden 2 çocuğu olmasına rağmen yapılan bu görev iptali tüm aile düzenini kökten değiştirdi. Ailesinin bozulan düzeninin yeniden kurulabilmesi için baskı altına almak adına yapılmış bu haksız işlemden en kısa zamanda dönülmesini bekliyoruz.”

‘BU İŞ OLDUKÇA STRESLİ VE YÜKSEK DERECEDE SORUMLULUK İÇERİR’

DHMİ’nin cebinden çıkmadığı halde hava trafik kontrolörlerine hak ettikleri maaşı neden vermediklerini anlamakta zorlandığını söyleyen emekli kaptan pilot Engin Aksüt, Eurocontrol'den verilen hizmetin karşılığı olarak gelen büyük miktardaki paranın nasıl ve nereye kullanıldığının bir an önce açıklanması gerektiğini ifade etti. Hava trafik kontrolörlerinin çok stresli bir iş yaptıklarını dile getiren Aksüt, şunları anlattı:

Eurocontrol’den gelen paranın hava trafik kontrolörlerine verilmek yerine nereye harcandığı sorulmalı ama cevabı karanlık! Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), Ulaştırma Bakanlığı, DHMİ ve THY yönetiminde liyakat ilkeleri geçerli olmadığı için bu konunun uçuş emniyeti bağlamındaki önemini anlamakta zorluk çekiyorlar. O nedenle işlerine gelmeyen konularda sağır ve dilsizler! Havalimanı kapasiteleri hangi kriterlere göre veya kimler tarafından planlanıyor bilmiyorum ama ‘rekor’ dedikleri günlük rakamlara tamamen kontrolörlerin inisiyatifi ve özverisi ile ulaşıldı. Şimdi İAÇ kararı ile birlikte sisteme yüklenen aşırı yük nedeniyle haliyle gecikmeler ortaya çıktı. Oysa hava trafik kontrolörleri, hava trafiği emniyetinin temel taşlarıdır. Her şeyin sorunsuz işlemesini sağlar ve kalkıştan inişe kadar tüm uçuşları izlerler. Pilotlarla sürekli temas halindedirler ve uçakların havada çakışmamasını sağlarlar. Ayrıca etrafları çok sayıda bilgisayar ve teknik ekipmanla çevrilidir. Bunlar hava trafiğini düzenlemek için kullanılır. Örneğin, yaklaşan bir uçağın inişine izin verebilmek için hava sahasının, pistin ve uçağın emniyetli inişini etkileyecek diğer etkenleri de kontrol ederler. Bu iş oldukça stresli ve yüksek derecede sorumluluk içerir. Kontrolör, aynı zamanda pilotlarla sürekli temas halinde olur. Bir kontrolör aynı anda çalıştığı sektörde sayısı 25’e varan ve değişik seviyelerde uçan uçaklardan sorumludur. Uçağın seviyelerinde yapacağı bir hata, uçaklarda bunu önleyecek sistemler olsa da uçakların havada çarpışmasına neden olabilir.”