Konyaaltı Belediyesi’nde ‘kadrolu işçi’ krizi: Dava açacaklar
Seçimden beri çıkarılan işçilerle gündeme gelen Konyaaltı Belediyesi, yeni bir işçi kriziyle karşı karşıya… 63 kişilik ‘işten çıkarma listesi’ ortaya çıkınca, işçiler dava açmak için harekete geçti.
ANTALYA - Konyaaltı Belediyesi’ni tartışmaların odağına yerleştiren işçi krizi, kadrolu işçilerin bulunduğu bir listenin siyasi kulislerde dolaşıma girmesiyle başladı. Belediye yönetimi, listedeki işçiler arasında kadro alırken ‘sahte belge’ sunanlar olduğu gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yapılan bir şikayet üzerine soruşturma başlattı. Listede, her biri Belediye-İş Sendikası’na üye 63 kadrolu işçinin adı var. Bunlardan 5’i, yerel seçimlerden sonra iş akitleri feshedilmiş işçiler. Geriye kalan 58 kişi ise cuma günü "Kod 25 madde 2" yani "işverenin güvenini kötüye kullanma" gerekçesiyle çıkarılacaklarına dair duyum aldıktan sonra dava açmak için hazırlıklara başladı.
'KOD 25'E 2' İLE İŞTEN ÇIKARILIRSAK...'
Belediyeye Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yerine üniversite onaylı belge sunulduğu ve ‘sahte evrak sunma’ suçu işlendiğine dair iddialara karşı belge toparlayıp, savunma yazan belediye çalışanları, bu hafta belediye yönetimi ile yapılacak görüşme trafiğine göre karar alacak. Listedeki isimler, 'haklı sebeple fesih' prosedürleri işletilip, 'Kod 25 madde 2' ile işten çıkarılırlarsa, bunun hem haksız bir uygulama olacağını hem de başka bir işe girmelerinin önünde engel olacağını belirterek, bu durumda savcılığa başvuracaklarını söylüyor. Tartışma yaratan konuyla ilgili gözler, belediyenin atacağı adımlara çevrildi.
‘KADRO DARALTMAKTAN BAŞKA ÇARE YOK’
Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler öncesinde ve göreve geldikten sonraki birçok toplantıda, ‘belediyenin giderleri’, ve ‘kadrolu işçi fazlası’ konularından 'çözülmesi gereken meseleler' olarak söz ediyor. Hükümetin son dönemde kamu ödeneğinde ciddi kısıntılar yaptığını ifade eden Kotan, belediyenin durumundan bahsettiği her mecrada, belediyenin 1800’ün üzerindeki personel sayısının ihtiyacın çok üzerinde olduğunu ve bunların bir kısmının seçimden kısa bir süre önce kadroya alındığını anlatarak, kemer sıkma politikaları kapsamında kadronun daraltılacağını duyuruyor. Kadroya alınan çalışanların büyük bir kısmının 'Tarımsal Hizmetler', 'İklim Değişikliği' gibi birimlere alındığına dikkat çekerek, seçime 1,5 ay kala belediyenin ana faaliyet alanı olmayan birimlerde kadrolaşmayı eleştiriyor.
‘DÜRÜST VE AHLAK ESASLI POLİTİKA İZLEDİK’
Önceki başkan Semih Esen ise kendi başkanlık dönemini anlatırken, dürüst ve ahlak esaslı siyaset yaptığını, belediyeye yapılan her başvuruyu hakkaniyetle değerlendirdiğini, işçiye, emekçiye de bölge halkına da hakkını verdiğini vurguluyor. Zaman zaman anlaşılmasa da dürüst ve hak odaklı siyasetin uzun vadede kazanacağını belirtiyor.
CİMER’E OLAYDAN 1 YIL SONRA GİDEN ŞİKAYET
Tamamı Belediye-İş Sendikası üyesi olan kadrolu çalışanlar, mevcut belediye yönetimi ile kendilerini karşı karşıya getiren durumu şöyle anlatıyor:
“Biz kadroya alındıktan bir yıl sonra nedense biri CİMER’e başvuru yapmış, kadrolara itiraz etmiş. Devlette devamlılık esastır. Belediye şu özelliklerde çalışana ihtiyaç var diye ilana çıkmış, biz uzmanlık belgesi sunup başvuru yapmışız, eski başkan da onay vermiş ve kadroya alınmışız. Şimdi buna evrakta sahtecilik diyorlar. Olur mu?”
'ÜNİVERSİTE ONAYLI' BELGELER KABUL EDİLDİ
Belediye-İş’in Konyaaltı Belediyesi’nde görevli işyeri temsilcisi Mehmet Akif Kıldan, 2023 yılının sonunda başlayan kadro sürecini şöyle anlattı:
“10-15 yıldır çalışan işçiler bunlar. Belediye yönetiminin iddiası bu çalışanların kadro için başvuru yaparken sundukları evrakların sahte olmasıydı. Biz bu evrakları üniversiteden aldık. O dönemde belediyede kadro ilanına MEB onayı şartıyla çıkılmamış. Türkiye İş Kurumu İŞKUR’a sunulan bilgi yazısında MEB onayı şartı var ya da yok diye bir şey yazmıyor. Belediye kadrosu için ilanlar açılıyor. Dönemin belediye yönetimi, ‘Bu kadrolarda çalışacakların belgeleri MEB onaylı da olur, üniversite onaylı da olur’ diyor. İŞKUR ise ilk ilanı ‘MEB onaylı’ olarak çıkmış.”
İŞKUR İLK YAYINLADIĞI İLANI DEĞİŞTİRMEDİ
Bu olaydan sonra dönemin belediye başkanı Semih Esen yönetimindeki Konyaaltı Belediyesi ve ilgili kurumlar arasında karşılıklı yazışmalar yapılıyor. İlanın sahibi belediye, İŞKUR’un sayfasında yer alan ilanın ‘Başvuracak adayın MEB onaylı sertifika sahibi olması’ koşulunu içeren kısmının 'sehven yazıldığını' belirterek düzeltilmesini istiyor. İŞKUR ise cevap yazısında açılmış ilanın düzeltilemeyeceğini, ancak prosedürlerin belediyenin belirlediği kriterlere uygun yürütülebileceğini belirtiyor.
‘BİZ KADRO İLANINA GÖRE BAŞVURU YAPTIK’
Kıldan, kurumlar arasındaki bu yazışmalardan sonraki dönemi ise şu sözlerle özetliyor: “Aralık 2023’te üniversiteden aldığımız sertifikaları sunarak kadro için başvuru yapıyoruz. Sonucunda biz kadro için gerekli belgeleri uygun şekilde sunuyoruz, kadrolu işçi oluyoruz. Bütün bu belgeler mevcut. Yerel seçimden sonra Semih Esen başkanlık görevinden gidiyor, Cem Kotan geliyor, ‘Bu kadroların tamamını iptal edeceğim’ diyor. Ama biz o dönemde gerekenlere göre hareket ettik, sunulan koşullara göre başvuru yaptık. Ortada bir hata varsa bu hata çalışanlara ait değil. Biz elimizdeki belgelerle hakkımızı arayacağız ama kamu zararı oluşacak. Bunu istemiyoruz.”
‘KADRO ALINSIN, İŞTEN ÇIKARMA NEDEN?’
Listede isimleri yer alan belediye çalışanları da yeni yönetimin izlemekte olduğu işgücü politikasından şikayetçi. İsimlerinin saklı kalmasını isteyen çalışanlar, haksız bir muameleye maruz kaldıklarından yakınarak, şunları söylüyor:
“Diyelim ki bize kadro verilmesi yasal değildi. O zaman inceleme yapılır, mevzuatla belgeler karşılaştırılır, yeni bir kararla kadrolar iptal edilir. Seçimden önce son dönem kadro alanlar düz işçi olarak göreve devam ederler. Ama çalışanları, ‘Kaleiçi’nde gezer gibi belediyeye gelenler’ diye yaftalamak, ‘sahte evrak düzenlemek’ gibi suçlamalarla işten çıkarmak doğru olur mu?”
MOBBING İDDİALARI VAR, ÖDEMELER AKSIYOR
Konyaaltı Belediyesi çalışanlarına göre sorun, sadece son dönem verilmiş kadrolarla sınırlı da değil. Yıllardır belediye bünyesinde farklı birimlerde görev yapan belediye çalışanları arasında iş kaybetme kaygısı sıkça gündeme gelirken, son 2 aydır maaş ödemelerinin, 6 aydır da sosyal denge ödeneğinin aksamasından şikayet ediliyor, mobbing iddiaları konuşuluyor, görev yeri değişikliği isteyen çalışan sayısı her geçen gün artıyor. Belediyenin taşeron işçileri, 8 aydır her gün işten çıkartılabilecekleri kaygısıyla uyku uyuyamadıklarını, kadro alanlar da ‘evrakta sahtecilik’ ile suçlandıklarını belirterek, iş güvencesi istiyor.