Kör oldu, AYM 'hak ihlali yok' dedi!
Polis kurşunuyla vurulup kör olan Umut Tamaç'ın AYM başvurusu reddedildi. Polisin tanıklığı esnaf tarafından çürütülmüştü.
DUVAR - Kuşadası’nda gözaltına almak istediği Umut Tamaç’ı başından vurarak görme yetisini kaybetmesine neden olan polis M.Ü.’ye verilen hapis cezasının ertelenmesi hakkında, Tamaç’ın AYM’ye yaptığı başvuru reddedildi. AYM, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin yaşam hakkını ihlal etmediğini savundu.
Tamaç, öldürmeye teşebbüs yerine taksirle yaralamaya neden olma suçundan ceza verilmesinin adil yargılanma hakkının; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin de yaşam hakkını ihlal ettiğini söyleyip AYM’ye başvurmuştu.
AYM kararında, “Polis memuru, başvurucunun bıçak çekmesi ve saldırgan davranışlarda bulunması üzerine zor ve silah kullanma yoluna başvurmuştur. Bu durumda polis memurunun kendisini savunmak amacıyla bu yetkisini kullandığı kabul edilmelidir. Anayasa Mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma makamlarının görüşlerinden farklı bir tespitte bulunabilmesi için bu hususta ikna edici unsurların mevcut olması gerekmektedir. Öte yandan Ağır Ceza Mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının elde edilen kanıtlarla çelişecek biçimde ve açıkça hukuka aykırılık oluşturacak şekilde verildiğinden söz edilemez” ifadelerine yer verildi.
GÖRGÜ TANIĞI POLİSİ ÇÜRÜTTÜ
Evrensel'in haberine göre o tarihte 28 yaşında olan Umut Tamaç, bir süre Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi görmüş ve taburcu edilmişti. Tamaç, 13 Nisan 2010’da çarşıya çıktığında polis M.Ü. ile karşılaştı. Merkez Polis Amirliğinde evrak memuru olarak çalışan M.Ü. görevi kapsamında olmadığı halde Adli Tıp Kurumuna sevki olduğu gerekçesiyle Tamaç’ı durdurdu ve gencin kendisiyle gelmesini istedi. M.Ü.’nün iddiasına göre Tamaç, cebindeki bıçağı çıkarıp küfür etmeye başladı, yumruk atıp boğazına sarıldı. M.Ü.'de belindeki silahını çekti. M.Ü.’ye göre arbede sırasında silah patladı. Tamaç’ın kafasından giren kurşun, çenesinden çıktı ve bir gözünü kör etti. M.Ü.’nün bu anlatımını silahın patladığı noktada kasap dükkanı işleten Mehmet Yaylacı çürütmüştü. Yaylacı, Tamaç’ın elindeki bıçağı çok önceden yere attığını ve elinde tutmadığını belirtirken, “Polis adama ‘Başıma bela olacaksın, seni öldüreceğim’ diyordu. Karşısındaki, korkudan ses çıkarmıyordu. Polis bu sözünü birkaç kez tekrarlayınca bu şahıs da ‘Öldüreceksen öldür’ dedi. Polis ayaklarına ateş etti. Adam yola doğru gitmek istedi. Polis önüne geçmek istedi, yakasından tuttu. Bu esnada tabancanın namlusuyla adamın alnına tıklatacak şekilde iki kere vurdu. Şakağına dayayıp tetiğe bastı” demişti. Olayın ardından Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın ardından polis memuru ile Tamaç hakkında Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmış, Ağır Ceza Mahkemesi, taksirle yaralamaya sebebiyet vermek suçundan polis memurunun 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermişti. Tamaç’a ise ‘direnme’ suçundan yedi buçuk ay, ‘hakaret’ suçundan da 11 ay 20 gün hapis cezası verilmişti.