Korkut Boratav: Toplum sefalete sürükleniyor ama bir kesim memnun

Ekonomideki krize dikkat çekerek, "Toplumsal çöküşün eşiğindeyiz" diyen Prof. Dr. Korkut Boratav, diğer yandan da kârlarını katlayan şirketlere dikkat çekti: "Bir başka kesim hayatından memnun..."

Abone ol

DUVAR - Ekonomistlerin hesapladığı enflasyon yüzde 142'ye ulaşırken, TÜİK'in resmi enflasyonu dahi yüzde 60'ı geçti. Enflasyonun beraberinde getirdiği zam yağmuru alım gücünü en dip seviyeye çekerken, Türkiye'nin önde gelen iktisatçılarından Prof. Dr. Korkut Boratav'dan "Çöküşün eşiğindeyiz" uyarısı geldi.

Boratav: Toplumsal yıkımdan zarar görmeyen bir kesim de var.

Enflasyonun nereye seyredeceğini tahmin etmenin, tartışmanın anlamı olmadığını vurgulayan Boratav, “Enflasyonun halk sınıflarının kaldıramayacağı bir baskıya dönüştüğünü algılayıp düzeltilmesini talep etmek lazım” dedi.

'ÜCRETLERE AYLIK AYARLAMA YAPILMALI'

Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın sorularını yanıtlayan Boratav, altı ayda bir enflasyon farkı verilmesiyle kayıpların giderilmesinin olanaklı olmadığını belirterek, şu öneride bulundu:

"Asgari ücret, emekli maaşı, memur maaşı, toplu sözleşmeyle belirlenen tüm maaşlar ayrıca tarıma verilen sübvansiyonu birlikte ele almak lazım. Altı aylık ayarlama ile bu mümkün değil. Aylık ayarlama yapmak lazım. Türkiye’de emeği ile geçinen insanların hemen hemen tümü kaldıramayacağı kadar büyük bir bunalımın dibine doğru sürükleniyor."

Enflasyona karşı aylık ayarlamaların acilen yapılması gerektiğini vurgulayan Boratav, “Bu telafi mekanizmasını acilen işletmek lazım. Aksi halde yöneticilerin de dahil olduğu genel bir toplumsal çöküntünün eşiğindeyiz” dedi.

'BORSANIN NASIL YÜKSELDİĞİ İZLENMELİ'

Diğer taraftan böylesi bir ortamda borsanın nasıl yükseldiğinin de izlenmesi gerektiğini söyleyen  Prof. Dr. Korkut Boratav, şu değerlendirmede bulundu: 

"Bu büyük felaketten, toplumsal yıkımdan zarar görmeyen büyük bir kesim var. Şirketlerin son bir aydaki kazançlarının artışını izleyin. Bankalar son bir yıldaki kârlarını yüzde 323 oranında artırdılar. Demek ki toplumunun, çalışanların çoğunluğu sefalete sürüklenirken bir başka kesim hayatından memnundur.”