Korona çocuklar için sanal istismar tehlikesi doğuruyor

Evde kalma ve sıkılma süreleri artan, aktivite süreleri kısalan çocuklar için internet, sosyal medya, uygulamalar ve oyunlar eğlenceli olabilir; çocuklar bu uygulamalar ile oyalanıyor ya da kullanmak için ebeveynlerine çok ısrar ediyor olabilir. Tüm bakım verenlerin görevi ise çocuğu için güvenli, kesin sınırlar çizmektir. Çocuklar ne güvenli ne değil bilemez.

Abone ol

Asude Yağcı*

Dünya'yı saran dev salgın nedeniyle  artık karantina günlerini yaşıyoruz. Okullar kapandı, evde kalan çocukların internet kullanım süresi artıyor.

Avrupa Polis Teşkilatı'na göre çocuk istismarcıları çocukların internette artan kullanım süresinin farkında. Europol'e göre tacizci zanlılar korona virüsü salgınından faydalanmaya çalışıyor.

Bu süreyle paralel olarak dünyanın dört bir yanında karantina sebebiyle istismarcıların da online internet kullanım süresi arttı.

Öte yandan ülkemizde henüz olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmedi, bir kısım şanslı kesim evden çalışabiliyor olsa da ebeveynlerin önemli bir kısmı da çocukları evde bırakıp işe gitmek zorunda kalıyor.

Pedofilik istismarcılar çocuk görüntüleri almak için internet aracılığıyla sosyal medya uygulamalarını ve online oyunları aktif olarak kullanıyor.

İstismarcıların gerçeği yansıtmayan şekilde sahte çocuk hesapları üzerinden çocukları kandırdıkları, onların ilgi alanına hitap eden oyunlar, figürler ve alanlar ile ilgilendiklerini biliyoruz.

İstismar aracı olarak bazen çocuğun oynadığı oyun sayfalarında aktif oluyor, online oyunda karakterini yükseltme vaadi karşılığı uzuv ya da çıplak fotoğraflarını istiyorlar, bazen ise Tiktok gibi genç ve çocukların faturalarına yansıtılan kolay jeton hediyelerinin gönderildiği "canlı yayın açtırma" aracılığıyla para kazanmalarının sağlandığı sistem üzerinden çocukları teşvik ediyor, uygunsuz görüntülerini alıyor ve onları sapıkça izleyip gözlüyorlar.

İstismarcılar çocukla iletişimde 'sexual grooming' dediğimiz "çocuğu istismara hazırlayan ve böylece istismarın çocuk tarafından olumsuz bir şey olarak algılanmasını öteleyip istismarlarını uzun sürelere yayabilmeyi, hatta bu durumun ortaya çıkmamasını hedefleyen" hazırlayıcı bir süreçle iletişime başlıyor; tutarlı, güvenilir, arkadaşça kısacası çocukların olumlu özelliklerle eşleştirip güvenecekleri tanıdık profiller çiziyorlar. Böylece çocukları sinsice yönlendiriyor, olumsuz davranışları bilindik olumlu yetişkin profillerinin altına gizliyor, çocukların dikkatlerini dağıtıyorlar.

Çocukları kandırırken güvenilir profiller çizip arkadaşça ve olumlu bir dil kullanma tutumlarının tersine; siber zorbalık alt başlıkları olan "tehdit, özel hayat ifşası, profil taklidi, şantaj, sevdiklerine zarar verme söylemleri ve ısrarlı takip" bu istismarcıların davranış dağarcığında iletişimin ilerleyen evrelerinde güçlü bir yer tutuyor.

Çocukların internette artan kontrolsüz kullanım süreleri sadece cinsel istismar riski değil aynı zamanda ırkçılık, ayrımcılık, şiddet ya da mevcut durumla ilgili kaygı yaratacak tarzda felaket tellallığı içeren söylemlere tanık olma risklerini de doğuruyor.

Evde kalma ve sıkılma süreleri artan, aktivite süreleri kısalan çocuklar için internet, sosyal medya, uygulamalar ve oyunlar eğlenceli olabilir; çocuklar bu uygulamalar ile oyalanıyor ya da kullanmak için ebeveynlerine çok ısrar ediyor olabilir. Tüm bakım verenlerin görevi ise çocuğu için güvenli, kesin sınırlar çizmektir. Çocuklar ne güvenli ne değil bilemez.

Dikkatli olmakta fayda var; bu tehlikenin/ internette zaman geçirme süresinin hazırlayıcısı model olarak siz de olabilir, farkında olmadan çocuğunuzu bu davranış yoluna ileten öğretici rolünü üstleniyor olabilirsiniz. Uzmanlar olarak biliyoruz ki, çocuklar model alarak öğrenme eğilimi gösterirler. Ebeveyn olarak hayatın yaşanış ve internetin hayata ne oranda dahil edileceği konusunda yetişkinlerin rolü büyüktür, çocuk hayatı ebeveynleri üzerinden yordar ve kendine göre şekillendirir.

Kolay fotoğraf çekme imkanı sağlayan son teknoloji tablet ya da telefonların varlığını ve bunların çocuklar tarafından güvensiz internet ortamına girişte bu kadar cömert ve kontrolsüz kullanılması fikrini doğru bulmuyorum.

Maalesef bazı paylaşımlar çocuğunuzu hedef haline getirebilir, çocuk bazı uygunsuz platform ve forumlara içerik olarak malzeme olabilir.

Tüm çocukların internet kullanımında sorumluluk yüzde 100 yetişkinlere aittir. Ebeveyn kontrolü şarttır.

Sıradışı günleri yaşadığımız, evde kalma süremizin daha önce hiç olmadığı kadar arttığı, çocukların ise okulsuz kaldığı bir dönemde kapıda bekleyen tehlike "pedofilik istismarcıların" varlığının ayırdında olalım. Unutmayalım ki çocukların internette geçirdiği kontrolsüz sürelerin artışı istismarcılar için arayıp da bulamadıkları eşsiz bir fırsat olacaktır.

Dünya İnsanı Dayanışma Örgütü'nün paylaştığı güncel verilerine göre Türkiye dünya genelinde çocuk istismarı sıralamasında 3. sıradadır.

*Psikolog