Korona testlerinde son durum nedir?
Sahada çalışan hekimlerin ya da test için numune alınmış ve kişisel izolasyon sağlamak üzere evlerinde takip edilen hastaların ortak şikayetlerinden birisi hızlı test sonuçlarının 3-4 gün gibi uzun bir sürede kendilerine ulaşması. Bu da aklımıza şu soruları getiriyor: Acaba günlük açıklanan test sayıları, sadece son 24 saat içinde yapılmış test sayıları mı?
Ergin Koçyıldırım* @kocyildirim
Dünyada pandemi ile mücadelede, Covid-19 klinik bulguları gösteren herkese test yapılması gerektiği kadar, hastaneye, tanısı ne olursa olsun yatmış bütün hastalara ve klinik bulguları olan sağlık çalışanlarına test yapılması öncelikli olarak kabul ediliyor. Tarama testi olarak ülkemizde ve dünyada hızlı sonuç veren moleküler testler (PCR) kullanılmakta. Bu testlerde virüsün varlığı direkt olarak genetik materyalinin gösterilmesiyle gerçekleştiriliyor. Özellikle dünyada en çok sayıda test yapılan ülke olan Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 5 dakikada pozitif, 10-12 dakikada da negatif sonuç veren hızlı PCR testleri yaygın olarak kullanılıyor. Bu kadar hızlı sonuç veren gerçek zamanlı PCR testlerinin varlığı, daha önce tarama amaçlı kullanılan ve hızlı antikor testi olan immunokromatografik hızlı testlerin kullanımını azalttı. Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan ve yerli üretim, hızlı PCR testleri tanıda kullanılıyor. Ancak 10 dakikaya kadar indirilmesi başarılmış bir hazırlık safhasını hâlâ 2 saatlik bir test süreci bekliyor. Sonuçların Halk Sağlığı Bilgi Sistemi'ne aktarılması, zaman zaman bu sistemin teknik kusurları sebebiyle uzuyor ve süreç bazen 3 saati bulabiliyor. 90 civarı merkezde, yaklaşık 2-3 saat süren bir süreç ile yapılan tarama ve tanı amaçlı testlerin günlük sayısı 20 bini geçtiği halde, Türkiye’deki tanısı konmuş hastaların sayısı ve nüfus oranı düşünüldüğünde, test sayısının hâlâ istenilen boyuta gelemediği gözleniyor.
Bu arada sahada çalışan hekimlerin ya da test için numune alınmış ve kişisel izolasyon sağlamak üzere evlerinde takip edilen hastaların ortak şikayetlerinden birisi de, bu hızlı test sonuçlarının 3-4 gün gibi uzun bir sürede kendilerine ulaşması. Bu da aklımıza şu soruları getiriyor: Acaba günlük açıklanan test sayıları, sadece son 24 saat içinde yapılmış test sayıları mı? Günlük açıklanan yeni hasta sayıları, test sonuçlarındaki gecikme sebebiyle acaba günler öncesinden testi yapılmış ancak sonucu geç çıkmış hastaları da mı içeriyor? Bu sorular, salgınla mücadelede bir takım projeksiyon modeli adını verdiğimiz; yarın, bir hafta ya da bir ay sonra salgının nasıl ilerleyebileceğini ve en çok hastanın görüldüğü tepe noktasına ne zaman ulaşılabileceğine dair tahminlerimizi yapabilmemiz için çok önemli.
Hastalığın tanısının konulmasında önemli bir konu da hastalığı geçirmiş kişilerin tespiti. Zaman zaman hiçbir klinik bulgu göstermeden da geçirilebilen Covid-19 durumunda, farkında olmadan hastalığı geçiren kişilerin tespit edilebilmesi için daha önce de AIDS ve hepatit hastalıklarında da kullanılan ELISA testleri yeniden gündeme geldi. Günlük 130 bin test sayısı ile toplamda yaklaşık 2 milyon teste ulaşmış Amerika Birleşik Devletleri’nde sağlık çalışanlarının tamamına test yapılabilmesi için Beyaz Saray Danışmanı ve salgın yönetiminde Başkan Trump ile birlikte çalışan Doktor Birx, üniversitelere ve hastanelere bir an evvel kendi ELISA testlerini geliştirmelerini önerdi. Bu sayede belki de 1-2 gün içinde bir hastanede çalışan tüm sağlık personelinin testini yapmak mümkün olabilecek. Ayrıca daha önce AIDS için kullanılan ve çok hızlı sonuç veren tarama amaçlı, bir damla kandan bakılan antikor testleri kullanılmaya başladı. Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) bu teste acil kullanım müsaadesi verdi. Ayrıca kullanılan tüm testlerin isimleri, üreticileri ve izinleri şeffaf bir şekilde FDA internet sitesinde güncelleniyor.
ELISA antikor testleri tarama amaçlı kullanılan testler değil. Ancak hastalığı geçirip geçirmediğinizi tespit etmek için kullanılan testler. Bunu bilmek, sağlık çalışanları için hastalıkla mücadelede çok önemli. Ülkemizde ise korona virüs için yapılan ELISA testleri, sadece Sağlık Bakanlığı bünyesinde ve Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nce gerçekleştirilmekte. Henüz hasta kişilerin tespitinin öncelik olduğu ülkemizde oldukça zahmetli ve kalifiye personel gerektiren ELISA testleri yaygın kullanılmıyor. Ancak gerek PCR gibi hızlı moleküler yöntemlerle, gerekse de ELISA gibi antikor testleriyle, salgınla mücadele eden bütün sağlık personeline rutin olarak test yapılması gerekiyor.
*Pittsburgh Üniversitesi Öğretim Üyesi, Pediyatrik Kalp Cerrahı