Köy Enstitüleri ruhuyla açılan okul hüsran yarattı
İstanbul'un Ataşehir ilçesinde 2018-2019 eğitim-öğretim yılında önce 'Köy Enstitüleri ruhunu yaşatmak' şiarıyla Enstitü Koleji ismiyle kurulan ancak aynı yıl içinde isim değiştiren Özgür Boza Okulları, 22 Kasım'da eğitime son verdiğini duyurdu. Ücretleri iade edilmeyen veliler ve maaşları ödenmeyen öğretmenler ile çalışanlar zor durumda. Bir veli, Milli Eğitim Bakanlığı'nın da sorumluluğuna dikkat çekerek, "Kayıtlı öğrencileri olan bir okul bu kadar rahatlıkla 'Ben artık eğitime devam etmeyeceğim' diyebiliyor?" diyerek tepki gösterdi.
Ferhat Yaşar
DUVAR - Özgür Boza Okulları, 'Köy Enstitüleri ruhunu yeniden yaşatmak', 'işlikler ile çocukları her yönüyle hayata hazırlamak', 'herkes için pazarlıksız ve eşit eğitim ücreti', 'eşit kademedeki her öğretmen için eşit ücret' gibi eğitim sektöründe daha önce pek dile getirilmemiş argümanları kullanarak açıldı ancak sonuç hüsran oldu.
İlk olarak Ataşehir'de okulu kurulan ve geçen eğitim-öğretim yılının ortasında İstanbul'un Maltepe ilçesinde ikinci şubesini açmak üzere pazarlama faaliyetlerine başlayan kurucu Özgür Boza, kayıtlar yaptırılmasına karşın, ilerleyen aylarda bu ilçede şube açamayacağını açıkladı. Boza, velilere çocuklarını Ataşehir şubesine ücretsiz taşıyabileceğini belirtti, ancak bunu kabul etmeyen ve kayıt iptal eden velilere kayıt ücretleri iade edilmedi.
Yine aynı eğitim-öğretim yılının mart ayından itibaren öğretmen maaşları da ödenmez oldu. Bu nedenle yaz ayları itibariyle Ataşehir şubesinde de kayıt iptalleri başladı. Okul yöneticileri Özgür Boza ve eşi Esra Kabasakal Boza, tüm bu yaşananlara rağmen ikinci yılda da eğitime başladı ve velilerden kitap-kıyafet ücretleri topladı. Aynı şekilde anlaşma yaptığı Mustitur isimli servis şirketi de velilerden servis ücretlerini yıllık olarak aldı. 20 Kasım günü ise, yani ara tatile iki gün kala, velilere gönderilen maille eğitime son verildiği duyuruldu.
Gelinen noktada eğitim-öğretim yılının ortasına bile gelinmeden okul değiştirmek zorunda kalan çocuklar, halen maaşlarını alamamış öğretmenler ve hem yıllık okul kaydı hem kitap-kırtasiye-kıyafet hem de servis ücreti ödemiş yüzlerce veli seslerini duyurmaya çalışıyor.
'MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ PAYI VAR'
Velilerden Selda Başusta, yaklaşık 600 velinin bu durumdan mağdur olduğunu söylüyor. “Veliler olarak hem çocuklarımızı yeni okullarına nakletmekle ve uyum süreçleriyle ilgileniyoruz, hem de yasal yollardan kayıt ücretlerini ve öğretmenlerimizin maaşlarını alabilmesi için mücadele ediyoruz” diyen Başusta şöyle devam etti: "Tüm bu süreçler yaşanırken eğitimi özel sektöre devretmiş olmakla birlikte hiçbir denetim uygulamayan ve mali teminat almamış olan Milli Eğitim Bakanlığı’nın da öğretmen ve velilerin mağduriyetlerinde payı olduğunu düşünüyor ve soruyoruz: Nasıl oluyor da eğitim-öğretim yılının daha başında, içinde kayıtlı öğrencileri olan bir okul bu kadar rahatlıkla 'Ben artık eğitime devam etmeyeceğim' diyebiliyor? Nasıl oluyor da banka üzerinden ödeme yapmış ve yasalara uygun biçimde kayıt iptal eden veliler kayıt paralarını geri almak için icra takibi başlattıklarında 'Böyle bir borcumuz yoktur' cevabı alabiliyorlar? Nasıl oluyor da yukarıda anlattıklarımız yaşanmaya başlayıp basına da yansımış olmasına rağmen bu okul bu yıl eğitime başlayıp yeni kayıtlar ve diğer ücretleri alabiliyor?"
'CİMER: KONU MALİ BİR KONUDUR'
Başusta, ödemelerle ilgili kendilerinden 40 gün süre istendiğini ancak süre dolduktan sonra da ödemenin yapılmadığını belirtti. İcra takibi başlattıklarını söyleyen Başusta şunları söyledi: "İcra takibinde borcu reddettiler. Biz dava açmaya hazırlanırken, bizim gibi olan velilerle protokol yaptıklarını öğrendik. Yaz döneminde benim gibi birçok velinin kaydını aldı. Protokolde ödemeyi üçe böldü, ilk ödeme taksidi 30 Kasım ancak Kasım ayının 22'sinde bütün velilere mail göndererek 'Ben artık okulu kapatıyorum' dedi. Dolayısıyla eğitim gören yaklaşık 300 öğrenci ortada kaldı. Başka bir okul ile anlaşma yapmış, 'Bir dahaki yılın kayıt parasını öderseniz bu yıl ücretsiz gidebilirsiniz' diye de mail gönderdi. Eylül ayında CİMER'e bu süreci anlatan bir şikayet dilekçesi yazdım. Yaklaşık 3 hafta sonra 'Konu mali bir konudur lütfen yargı yollarına veya hakem heyetine başvurun' cevabı aldık. 10 gün önce ise biz 55 veli olarak Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne dilekçe verdik. Yalnız orada herhangi bir mülki amirle görüşmedik. Dilekçelerimize henüz bir cevap gelmedi."
'BU TÜR İNSANLAR KOLAY OKUL AÇIP İNSANLARI MAĞDUR ETMEMELİ'
Velilerden Emel Kıra ise şunları anlattı: "Okul faaliyetteyken 6 ay sonra Maltepe'de bir şube açmaya karar veriyor ve bende Maltepe şubesinde kayıt yapan velilerden biriyim. Nisan ayının 30'unda kayıt yaptırdım daha sonra Maltepe'de istediği kayıtlara ulaşamayınca 15 gün sonra 'ben okul açmaktan vazgeçtim' deyip okulu açmadı. Kayıt paralarını nakit vermiştik. Paraları da iade etmedi. Ataşehir velilerine 3-4 katı pahalıya kitap satmış. Bazı velilerin eline kitap bile geçmemiş. Çoğu veli servis ücretlerini peşin ödediler. Veliler servis ücretlerini alamıyorlar. Kıyafet parasını, kayıt parasını veren velilerden avans olarak tekrar bin 500 lira para istemiş. Bu tür insanlar kolay özel okul açıp insanları mağdur etmemeli."