Köyün merasında ‘hafriyat’ ticareti: ‘Kamyon başına 2 bin 500 liraya hafriyat dökülüyor’

Foça’daki kaçak hafriyat döküm sahasına tepkiler sürüyor. Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu Sözcüsü Ramis Sağlam, kamyon başına 2 bin 500 lira ödeyerek alana hafriyat döküldüğünü söyledi.

Abone ol

İZMİR - İzmir’in Foça ilçesinde tepkilere neden olan Fevzi Çakmak Mahallesi Kapukaya mevkiindeki kaçak hafriyat döküm sahası, son olarak 5 Ekim günü çıkan yangınla yeniden gündeme geldi. Hafriyat döküm alanında başlayarak yayılan ve 340 hektar ormanlık alanın küle döndüğü yangın sonrası yaşam savunucuları tarafından birçok kuruma başvuruda bulunuldu. Fevzi Çakmak Mahalle Muhtarı Mustafa Kaptanoğlu da kaçak hafriyat sahası ile ilgili 7 Ekim günü CİMER’e başvurarak, hafriyat sahasının izinli olup olmadığını sordu.

BAKANLIK ‘İZİNLİ DEĞİL’ DEDİ

Muhtar Kaptanoğlu’na yanıt veren Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, "Foça Fevzi Çakmak Mahallesi Kapukaya mevkii 504126 ada 1730 parsel adresine İl Müdürlüğümüzce atık depolanmasına ilişkin herhangi bir izin verilmemiştir" dedi. İl Müdürlüğü, ayrıca söz konusu bölgeye toplamda 3 Milyon 235 bin TL ceza kesildiğini de belirtti.

Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu

‘KAMYON BAŞINA 2 BİN 500 TL ÖDEYEREK HAFRİYAT DÖKMEYE BAŞLADILAR’

Konuyla ilgili konuşan Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu Sözcüsü Ramis Sağlam, bölgede yaşayanların şikayetlerine neden olan hafriyat döküm alanının 35 yıldır Foça Belediyesi tarafından kullanıldığını, yaklaşık bir yıl önce ise alanın özel şahıslar tarafından işletilmeye başlandığını söyledi. Alanın sahibi olduğunu iddia eden 40’a yakın mirasçının olduğunu ve davalık olduklarını belirten Sağlam, “Diğer mirasçıların izni olmadan mirasçılardan birinin alana sahip çıkmasıyla sorun farklı boyuta taşınarak ek2 belgesi olmadan ‘kaçak’ olarak işletilmeye başlandı. Kaçak hafriyat sahası önce kamu eliyle daha sonra da özel şahıs eliyle çalıştırıldı. Önce sadece Foça’nın daha sonra da çevre belediyeler başta olmak üzere şahısların ve işletmeleri alana kamyon başına 2 bin 500 lira ödeyerek hafriyat dökmeye başladılar.  Bu alandaki en büyük sorun alanın hala belirsizlik yaşamasıdır” diye konuştu.

Platform Sözcüsü Ramis Sağlam

‘DENETİM YOK, ALANA NE DÖKÜLDÜĞÜ BİLİNMİYOR’

Bölge halkının yaşadığı en büyük felaketin ise 2024 yıl içinde hafriyat sahasında başlayan iki orman yangınında 340 hektarlık ormanlık alanın kül olması olduğunu söyleyen Sağlam, “Bunun dışında alana ne döküldüğü bilinmiyor. Kuzey rüzgarları estiğinde ağır koku neredeyse bütün alana yayılıyor. Diğer bir tehlike ise kaçak hafriyat alanı bir vadinin üstünde olması nedeniyle yağmurlarla birlikte dökülen atıklar toprağa ve tarım alanlarının olduğu bölgeye ulaşıyor. Bu da tarımı tehdit ediyor” dedi.  İşletmenin kaçak olması nedeniyle kamusal bir denetimin söz konusu olmadığına da dikkat çeken Sağlam, dökülen atıkların niteliğinin ise bilinmediğini ifade etti. Sağlam, şöyle devam etti;

 “Türkiye’de asbest kullanımı 2004 yılında sınırlandırılmasına rağmen 2010 yılında tümüyle yasaklandı. 2010 yılına kadar geçen 10 yılda 130 bin ton asbest ithal edildiği resmi kayıtlara yansıdı. Asbest yasaklanmış olmasına rağmen bina yıkımlarıyla ortaya çıkan hafriyatlar asbest barındırıyor. Kentsel dönüşüm ve depremler sonrası oluşan hafriyat bugün tüm yaşam alanlarını tehdit ediyor. Denetimsiz sökülen hafriyat, denetimsiz “kaçak” alanlara dökülmesi tehlikenin büyüklüğünü ortaya koyuyor. Bir başka sorun ise Aliağa’daki sanayi tesislerinin bölgeye çok yakın olması riskleri artırıyor. Özellikle denetimsizliği uluslararası raporlara da yansıyan gemi söküm işletmelerinin tehlikeli atık ve asbest başta olmak her türlü atığın, buraya atılmış olma olasılığını artırıyor. Mutlaka bu bölgede radyoaktif madde başta olmak üzere tehlikeli atık ve asbest ölçümü yapılmalıdır”

Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu
‘MERA ALANI ASLİ AMACINA UYGUN OLARAK REHABİLİTE EDİLMELİ’

Küresel iklim kriziyle birlikte vahşi madenciliğin sadece Türkiye’nin değil dünyanın sorunu olduğunu söyleyen Sağlam, bu devasa tehlikeye karşı yaşam alanlarını savunmaktan başka çare olmadığının altını çizdi. Platform olarak Foçalıların bu mücadeleyi örgütlemeye çalıştığını dile getiren Sağlam, “Tehlike sadece kaçak hafriyat ile de sınırlı değil. Mücadelemizle kapattığımız taş ocakları, hobi bahçeleri ve Ekoköy adlı lüks villa projeleri tarım alanlarının yapılaşmaya açılması tehlikenin farklı boyutları. Kaçak hafriyat sahasında öncelikle meslek odaları ve üniversiteler tarafından tehlikeli atık madde ölçümleri yapılmalı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Foça Belediyesi’nin kaçak hafriyat sahasına ‘izin’ verdiğini belirtmişti. Öncelikle tüm uyarılara rağmen ‘izinsiz’ döküm sahasına göz yuman tüm kamu görevlileri yargı önüne çıkarılmalıdır. Mera alanı olan bu bölge, rehabilite edilerek tekrar asli amacına uygun olarak dönüştürülmelidir” ifadelerini kullandı.