Kozağaçlı'dan hükümete Gülmen ve Özakça çağrısı
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın açlık greviyle ilgili başvurusunu "Hayati tehlike yok" diyerek reddeden AİHM kararının ardından avukatları Selçuk Kozağaçlı hükümete çağrı yaptı. OHAL Komisyonu'nun karar vermesi gerektiğini belirten Kozağaçlı, "Eğer Komisyon derhal toplanıp bu konudaki kararını verirse Nuriye ve Semih cezaevinde de açlık grevini bırakabilirler" dedi.
ANKARA - Açlık grevini sürdüren akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça eylemlerinde 148. günü geride bıraktı. Sincan Cezaevi kampüsündeki hastanede tutuklu bulunan eğitimciler için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan geçici tedbir talebi "hayati tehlikelerinin olmadığı" gerekçesiyle reddedildi.
Kararın ardından Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Selma Gönül ve eğitimcilerin avukatı Selçuk Kozağaçlı, Mülkiyeliler Birliği'nde ortak açıklama yaptı.
'NEDEN TAHLİYE İSTİYORSUNUZ?'
AİHM kararının "kabul edilemez" olduğunu belirten Selçuk Kozağaçlı şu ana kadar herhangi bir Türk yargı makamından "hayati tehlikeleri yoktur" açıklaması gelmediğini belirterek, "bu karara imza atan, bu Avrupa yargıcı o hesabı verecek" dedi. AİHM'e Gülmen ve Özakça'nın hayati tehlikelerinin bulunduğunu anlatan raporda 24 uzman doktorun imzasının yer aldığını anlatan Kozağaçlı, buna karşın AİHM yargıcının tarafgir bir tutumla karar verdiğini belirterek şöyle devam etti, "Nuriye ve Semih 120 gün eylem yaparak seslerini duyuramadılar. Biz de ölmelerinin kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz. Nuriye ve Semih kadar güçlü olmayan 41 kamu çalışanı intihar etti. Bunların hesabını soracak kimse yok. Bu 41 kişi Nuriye ve Semih ile aynı koşullara düşürüldükleri için hayatlarına son verdiler. Bu ihlallerin ağırlığını böyle düşünün. 'Nuriye ve Semih nasıl intihar etmediler güçlü bir biçimde haklarını aramaya devam ediyorlar' diye düşünün."
'OHAL KOMİSYONU DERHAL KARAR VERMELİDİR'
Gülmen ve Özakça'nın tutukluluklarına dair tüm iç hukuk yollarını tükettiklerini belirten Kozağaçlı eğitimcilerin hayati tehlikeleri olmasaydı tutukluluk ile bu kadar ilgilenmeyeceklerini söyledi. Dava dosyasının içeriğinin 'boş' olduğunu ve ceza ile sonuçlanmayacağını söyleyen Kozağaçlı, 'OHAL Komisyonu derhal karar vermelidir' dedi. OHAL Komisyonu dışında Gülmen ve Özakça'nın açlık grevini sonlandırmayı gözden geçirmeyeceklerini belirten Kozağaçlı şöyle devam etti, "Müvekkillerimizden öğrendiğimiz kadarıyla eğer ilk sırada Komisyon'da görüşmeyeceklerse bu açlık grevinin sonlanması mümkün değildir. Kendi denetimlerinde olan Komisyon'a talimat verip Nuriye ve Semih'in dosyasına öncelik sağlamak hükümete düşen görevdir. Eğer bu Komisyon derhal toplanıp bu konudaki kararını verirse Nuriye ve Semih cezaevinde de açlık grevini bırakabilirler."
'TÜRKİYE AVRUPA'YI KENDİNE BENZETMİŞ'
AİHM'in son yıllardaki kararlarının tartışmalı olduğunu belirten İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan ise Türkiye'deki silahlı çatışmalarda sivillerin yaşamını kurtarmak adına yapılan başvurularda da aynı sürecin işlediğini söyledi. OHAL KHK'ları sürecinde de AİHM'in üzerine düşen görevi üstlenmediğini söyleyen Türkdoğan şöyle devam etti, "Bu mahkeme kendi başına politik tutum sergileyemez. Avrupa mahkemesinin bize göre hukuka aykırı ve yanlı kararlarının sorgulanması gerekir. 100 binden fazla insan medeni ölü haline getirilmiş Avrupa Parlamentosu iş yükünü bahane ediyor. Avrupa Türkiye'yi düzelteceğine Türkiye Avrupa'yı kendisine benzetmiş."