ABD emperyalizminin Küba’ya dönük ablukası 60 yılı aşkın sürüyor. Gıda ürünleri başta olmak üzere enerji, turizm ve birçok alanda Küba’ya yönelik ambargo, Küba’nın “terörist devletler listesi”ne alınması, ülkeyi ekonomik yönden zora sokuyor. TKP ile Küba Komünist Partisi’nin ortaklaşa düzenlediği sempozyumda bu konular tartışıldı. Kübalı yetkililer, devletin ve halkın direnişinin devam ettiğini belirttiler.
Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) inisiyatifiyle kurulan Jose Marti Küba Dostluk Derneği, dün (22 Eylül 2024) İstanbul’da Küba Komünist Partisi yetkilileri ve devlet görevlilerinin katıldığı toplantıda, bu ülkeye yönelik 60 yılı aşkın süren abluka konusunu masaya yatırdı.
İstanbul Kozyatağı Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun başlığı “Tarihin En Uzun soykırımı: Küba’da Abluka” idi. Sempozyumun açış konuşmasını TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan yaptı. Salon doluydu, toplantıya olan ilgi yoğundu.
Sempozyuma Küba’dan katılan konuşmacılar ise şunlardı: Küba’nın Ankara Büyükelçisi Alejandro F. Diaz Palacios, Havana Üniversitesi öğretim üyesi iktisatçı Ayuban Gutierrez Quintanilla, Adalet Bakan Yardımcısı Rosabel Gamon Verde, Genç Komünistler Birliği Sekreteri Dilberto Manuel Gonzales Garcia, Küba Dünya Halklarıyla Dostluk Enstitüsü Temsilcisi Raul Cardosa Cabrera, Küba Komünist Partisi Merkez Komite Üyesi ve milletvekili Lois Morlote Rivas.
Sempozyumda ABD emperyalizminin başta süt, şeker gibi gıda ürünleri olmak üzere enerji, turizm ve birçok alanda uyguladığı ambargo ile Küba’nın “terörist devletler listesi”ne alınması sonucu ciddi bir ekonomik sıkıntı ile karşı karşıya olduğu belirtildi. Tüm bu ablukaya rağmen Küba halkının 60 yıldan fazla büyük bir direniş göstererek sosyalist düzenin sürmesine çaba harcadığı ifade edildi.
DEVRİM, 65.NCİ YILINDA
Sempozyum öncesi Kübalı yetkililerle TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın katıldığı bir basın toplantısı düzenlendi. Kemal Okuyan, TKP ile Küba Komünist Partisi arasında yakın ve köklü işbirliğine değindi, Küba ile dayanışmaya devam edeceklerini söyledi.
Küba Komünist Partisi yetkilisi ve milletvekili Lois Morlote Rivas, 1 Ocak 1959’da gerçekleşen Küba Devrimi’nden bu yana 65 yıl geçtiğini, bu süre içinde halkın Amerikan emperyalizminin ablukasına büyük bir direnç gösterdiğini ve ekonomik zorluklara rağmen sosyalist devlet kazanımlarının sürdürülmeye çalışıldığını kaydetti.
Lois Rivas, pandemi döneminde ABD’nin sağlık için gerekli oksijen tanklarının ülkeye getirilmesinin engellendiğini, buna karşın covid aşılarının yapımında önemli ilerlemeler kaydedildiğini bildirdi.
Rivas, ablukanın yanı sıra Küba’nın Kolombiya’daki hükümet ile gerilla örgütü arasındaki barış sürecine katkı yapmasının yine ABD tarafından engellenmek istendiği ve ülkesinin gerçekçi bir gerekçe olmadan “terörist ülkeler listesi”ne alındığını belirtti. Rivas, bu durumun Küba’yla ithalat-ihracat ilişkisinde bulunan devletleri de etkilediğini ve ekonominin daha zora girdiğini söyledi.
Komünist Parti yetkilisi Rivas, tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen sosyalist demokrasiyi güçlendirmeye çalıştıklarını, halkın doğrudan yönetime katılmasını sağlayan yeni anayasayı 2019 yılında kabul ettiklerini ifade etti.
ABD’NİN PROVOKASYONLARI
Küba Dostluk Enstitüsü temsilcisi Raul Cardosa Cabrera da, ABD’nin ülkede karışıklıklar yaratmak için çok paralar harcadığını, ekonomik krizden yararlanarak halkın yönetime karşı isyanını sağlamayı umduğunu söyledi. Cabrera, ABD’nin bu provokasyonlarına rağmen halkın direndiğini, bu kışkırtmaların boşa çıkarıldığını kaydetti.
168 ülkede Küba’yla dayanışma hareketlerinin olduğunu söyleyen Cabrera, daha sonra şöyle konuştu:
“Küba’da çok küçük bir azınlık mevcut yönetimden memnun değil. Halkımızın büyük çoğunluğu bizi destekliyor. Katılımcı bir demokrasi uygulayarak tüm vatandaşların sorunlarını ortaya koymasına ve çözüm bulmasına çaba harcıyoruz. Yine ABD, çeşitli sosyal medya hesaplarıyla kargaşa çıkartmak istiyor ama bunlar da halkın desteği ile boşa çıkıyor”.
Küba Ankara Büyükelçisi Diaz Palacios da, ABD’nin ekonomik zorlukları kullanarak ülkede bir isyan çıkartıp Küba’ya askeri müdahalede bulunmak istediğini ancak bu durumun da boşa çıktığını ifade etti.
SOSYALİZM İÇİN DİRENİŞ
Sempozyumda bir açış konuşması yapan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Küba’daki ekonomik sıkıntılara değindikten sonra şunları söyledi:
“Evet, ülkedeki ekonomik sıkıntılar nedeniyle elektrikler kesiliyor, ne yazık ki sınırlı sayıda da olsa kimi kadınlar fahişelik yapıyor, rüşvet ve yolsuzluk olayları var ama tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen Küba’da eğitim ve sağlık alanında başarı öyküsü yazıldı.
İşsizlikle, açlıkla, çocuk ölümleriyle, cehaletle mücadele edildi, bu olumsuzluklar tasfiye sürecine girdi. Sovyetler’in yıkılmasından sonra ABD emperyalizmi Küba’nın boğazını sıkıyor, nerdeyse dünyada tek ülkede olan sosyalizmi çökertmek istiyor ama burada büyük bir mücadele var.
Küba, insanlığın büyük bir kazanımıdır. Küba’daki mücadele bizim de mücadelemizdir. Kaygılarımıza rağmen Küba’ya desteğimiz tamdır. Sosyalizm seçeneği için mücadeleye, direnişe devam…”
Kemal Okuyan’ın konuşmasından sonra Küba’daki ablukaya dönük kısa bir film gösterisi yapıldı. Filmde, Birleşmiş Milletler’deki oylamada ABD ve İsrail dışında tüm devletlerin Küba’ya yönelik ablukasının onaylanmadığı ifade edildi.
ABLUKADAN KÜBA’NIN ZARARI
Kübalı öğretim üyesi ekonomist Ayuban Gutierrez Quintanilla, Küba’nın deniz ortasında bir ada olduğunu ve büyük ölçüde deniz yoluyla ticaretin yapıldığını belirterek ABD ambargosunun bu şekilde yaygınlaştığını söyledi.
Ayuban Quintanilla, abluka nedeniyle Küba’nın yılda 4 milyar dolar zarara girdiğini, bu rakamın ise ülkenin gelirinin iki katı düzeyinde olduğunu ifade etti. Quintanilla, konuşmasını daha sonra şöyle sürdürdü:
“Bu zarar, çok temel ihtiyaçlarımız olan süt, şeker gibi gıda ürünlerinin sağlanmasında büyük zorluk çıkarıyor. Sağlık malzemeleri de başta olmak üzere 1962-2023 yılları arasında toplam zararımız 159 milyar dolar oldu.
Turist gelmesi yasaklandı, eğer dışarıdan getirttiğimiz bir malın içinde yüzde 10 oranında ABD kaynağı varsa bunun ticareti de yasaklanıyor. Eğer bir gemi Küba limanlarına gelirse daha sonra hemen en yakınındaki ABD limanlarına uğraması gerekir, Küba’ya gelen gemilerin 6 ay süreyle ABD’ye girmesi yasaklanıyor. Dolayısıyla yabancı ülkelerin gemileri bizim limanlarımıza gelemiyor.
18 günlük enerji sıkıntısının bize maliyeti 250 milyon dolar. Bu yüzden elektrik sıkıntısı yaşanıyor. Şimdi güneş enerjisinden yararlanmaya çalışıyoruz. Ablukanın 8 saatlik maliyeti, kreşlerdeki oyuncak alımını engelliyor. 21 saatlik maliyet, şeker hastaları için gerekli insülün teminini engelliyor”.
Komünist gençlik temsilcisi Dilberto Manuel Gonzales Garcia da, ABD’nin ülkedeki karşı devrim için toplam 384 milyon dolar para harcadığını söyledi. Garcia, Amerikan yönetiminin yılda yaklaşık 20 milyon dolarla özellikle gençleri kışkırtmak istediklerini ama başaramadıklarını kaydetti. Garcia, “Çünkü gençlik devrime inanıyor” dedi.