Kullandığımız Kürt alfabesi fonetik bir alfabe mi?
Kurmanci Kürt alfabesinin fonetik bir alfabe olmadığını ve olmasının da gerekmediğini söyleyebiliriz. İhtiyacımız olan tek şey harf çevirisi çalışmalarımızda kullanabileceğim fonetik bir alfabedir.
Bu yazımda Kurmancî Kürtçesinin ses sistemi konusuna değinmek istiyorum. Mir Celadet Bedirxan bir dilin ses sistemi için “denganî" terimini kullanmıştır; ben de İngilizce phonetics ve Amerikan dilbiliminde ise phonemics terimine karşılık bu terimi kullanıyorum. Denganî, hem sesbilgisini hem de sesbilimi içerir.
Bir dilin ses sisteminde ses birimler (phonem) ve sesbirimcikler (allophone) vardır. Sesbirim sözcükte anlam ayırıcı özelliğe sahip sestir. Örneğin, kar (iş), bar (yük), çar (dört), jar (zayıf), mar (yılan), sar (soğuk) sözcüklerindeki ilk sesler ( /k/, /b/, /ç/, /j/, /m/, /s/ sesleri anlam ayırıcı özelliğe sahip oldukları için sesbirimdir. Buna karşılık Kürtçe alfabede “xezal” olarak yazılan ancak sesletimde kimi bölgelerde “xezal”, kimi bölgelerde ise “ɣezal” biçiminde sesletilen sözcüğün ilk sesi olan /x/ ve /ɣ/ sesleri Kurmanci Kürtçesinde anlam ayırıcı özelliğe sahip olmadıkları için sesbirimciktir.
Şimdi bu ölçütlere göre Celadet Bedirxan ve Roger Lescot'un Kürtçe alfabenin fonetik bir alfabe olduğu görüşünü değerlendirebiliriz. Celadet Bedirxan “Kurmanci Gramerinin Temelleri” adlı çalışmasında, “Her dilde ne kadar ses varsa o kadarda harf vardır. Kurmanci'de de otuz bir temel ses olduğu için yine otuz bir harf bulunmaktadır” diyor.
Aynı şekilde Celadet Bedirxan ile Roger Lescot'un birlikte hazırlamaya başladığı, Celadet Bedirxan'ın vefatından sonra Fransızca olarak basılan Kürtçe Grameri (Kurmanci Lehçesi) adlı çalışmada ise bu konu ile ilgili şöyle bir tespit var: Latin harfli Kürt alfabesi fonetik bir alfabedir. Onu oluşturan harflerin her biri, ender nüanslar dışıda, tek bir sese tekabül eder ve hiçbir şekilde, bir başka sesi karşılamaz (ihtiyari olarak kullanılabilen iki ünsüz müstesna, bk. par. 5). Bütün sözcükler, hiç tereddütsüz, söylendikleri gibi yazılır; aynı şekilde, okunurken de bütün yazılı harfler telaffuz edilir.”
Ancak Kurmanci ses sisteminde soluklama (aspiration) önemli bir olgudur. Soluklama ile ayırt edilen sekiz ses (dördü soluklu/ aspirated), dördü soluksuz/ unaspirated) vardır. Bu sekiz Kurmanci sesi Mir Celadet Bedirxan'ın alfabesinde "ç, k, p, t" harfleriyle temsil edilen bu sesbirimler, Kürtçe gramer literatüründe yumuşak ünsüzler ve sert ünsüzler olarak birbirinden ayrılır. Uluslararası fonetik alfabede soluklu seslerinin önüne “ʰ” işareti konur. Örneğin, /p/ sesi, /pʰ/ olarak yazılırsa soluklu olarak sesletilir.
Celadet Bedirxan'ın hazırladığı ve bugün bizim kullandığımız Kürt alfabesinde her iki ses grubu da aynı harflerle temsil edilmektedir, Celadet Bedirxan'ın bu iki ses grubunu sesbirimcik olarak kabul ettiği anlaşılmaktadır. Ancak bunlar Kurmanci ses sisteminde anlam ayırıcı özelliğe sahip ses birimleridir. Bunların dışında "r" harfi de iki sesi karşılamaktadır. Fakat yazımdaki bu farklılık birkaç kelime dışında pek bir sorun yaratmaz. Ayrıca "l" harfi de iki sesi gösterir. Bu farklılıkların her biri sadece birkaç kelimede kendini hissettirir. Sorani Kürtçesi için kullanılan Arap harflerine dayalı Kürt alfabesinde titreşimli /r/ sesi normal /r/ sesinden bir harfle ayrılır. Ayrıca iki /l/ sesi de birbirinden ayrılmıştır.
Sonuç olarak, bugün kullandığımız Kurmanci Kürt alfabesinin fonetik bir alfabe olmadığını ve olmasının da gerekmediğini söyleyebiliriz. Bugün ihtiyacımız olan tek şey harf çevirisi çalışmalarımızda kullanabileceğimiz fonetik bir alfabedir. Ayrıca eğitim ve sözlükbilimsel çalışmalarda tüm temel Kürtçe seslerin gösterilmesi gerekmektedir. Bunun yanında kelimelerin doğru telaffuz edilebilmesi ve sesletilebilmesi için Kürtçeye girmiş bazı Arapça seslerin de bu alfabede gösterilmesi gerekmektedir.