Beyoğlu’nda kültürel hayat son bir iki yıldır kıpırdanıp
toparlamaya çalışıyor. Kültür kurumları kapılarını açık tutuyor,
festivaller ısrarla varlığını koruyor ama yine de şu bir gerçek ki
cadde hiç olmadığı kadar tek tip bir hal almış durumda. O eski
renklerini ve kültürel zenginliğini yitirmiş İstiklal Caddesi,
müdavimlerinin de bir kısmını kaçırdı ve yalnızlaştı. Beyoğlu’nun
inişli çıkışlı tarihinin farkında olanlar bunun da geçip gideceğini
biliyor. Ama şu haliyle Beyoğlu, adeta AK Parti döneminin yarattığı
kültürel tahribatın da simgesi gibi. Kültür Bakanlığı’nı ve
Beyoğlu’nu yönetenler de bu durumun farkında olmalı ki geçen hafta
yeni bir proje açıkladılar: Beyoğlu Kültür Yolu Planı.
Bu plana göre, Karaköy’deki Galataport liman bölgesinden
başlayıp, Galata Kulesi’ne, Doğan Apartmanı ve Tarık Zafer Tunaya
Kültür Merkezi’ne, İstiklal Caddesi üstünden Atlas Sineması, Yeni
Emek Sineması’na uğrayıp AKM’de sona erecek bir kültür rotası
öneriliyor. Haberlere bakılırsa Beyoğlu’nun ‘pazarlaması’na yönelik
sembolik bir proje bu. Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız
ve Kültür Turizm Bakanı Mehmet Ali Ersoy’un iki ayrı toplantıyla
duyurdukları proje, Beyoğlu’na dikkat çekmek buradaki gidişata
biraz çeki düzen vermek ihtiyacından doğmuş gibi.
Galataport açıldığında buradaki turist kalabalığını Beyoğlu’na
doğru çıkartıp, semti hareketlendirmek hedeflerden biri. Bunu da
kültürel zenginlikleri öne çıkartarak yapmayı amaçlıyorlar. İnsan
ister istemez bu planın detaylarını da öğrenmek istiyor. Çünkü
açıklamalardan anlaşılıyor ki iş sadece bir pazarlama faaliyeti
değil. Bu arada bir takım yeni düzenlemeler yapılacak, binalar
restore edilecek, inşaatlar tamamlanacak, yeni salonlar kültür
merkezleri açılacak. Ancak ne yapılacak, nasıl yapılacak planın
detayları hakkında gerçek bir bilgi edinmek mümkün değil. Bu planın
tam metni nerede, açıklanan ya da açıklanmayan hangi projeleri
kapsıyor? Soran yok.
Geçen hafta Kültür Bakanı Ersoy’un Galatakulesi’nin önünde
düzenlediği basın toplantısının fotoğrafına bakarsak, not alan
gazeteciler ve kayıt halinde kameralar görüyoruz. Ancak bütün
gazetelerde ve internet sitelerinde aynı haber yer alıyor.
Neredeyse herkesin kelimesi kelimesine aynen kullandığı bu haber
metnini ya Anadolu Ajansı geçmiş ya da daha kötüsü Kültür Bakanlığı
basın bülteni olarak dağıtmış. Bu haberin ötesinde tek bir analiz
ya da başka bir haber göremiyorsunuz. Benim gördüğüm tek yorum
yazısı da Gazete Duvar’da yayımlanan Hakkı Yırtıcı’nın yazısı,
‘Buralar eskiden nasıldı ki?’.
Belli ki kimse Bakana ya da Belediye Başkanı’na söylemedikleri
detayları sormamış bile. Basın toplantısı da tebliğ toplantısı
olarak yapılmış bitmiş. Ben ajans haberinden öğrenebildiklerime
bakıyor ve Sayın Bakan Mehmet Ali Ersoy’a şu soruları sormak
istiyorum. Belki okur da yanıt vermek ister diye…
1- 5 Nisan’da Galataport’a ilk geminin yanaşacağını açıkladınız.
Hala kocaman bir inşaat alanı gibi görünen bu limanda yolcu
salonları, gümrük alanları hakikaten tamamlandı mı? İnşaatın ne
kadarı bitti? Galataport kapsamındaki İstanbulmodern projesi ne
durumda, o ne zaman tamamlanacak, bilginiz var mı?
2- Galatakulesi’nin yanında yıkılmasını planladığınız, ‘aykırı
yapılaşma’ diye söz ettiğiniz bina, yıllardır kahvehane olarak
kullanılan yer mi? Bu bina ne zaman yapılmış, eğer aykırıysa bugüne
kadar neden kime dokunmamış? Bu yapıyı yıktıktan sonra nasıl bir
meydan düzenlemesi yapacaksınız, o alan nasıl
değerlendirilecek?
3 - Galatakulesi’nin işletmesini kamu üstlendi ve buraya da içki
yasağı geldi. Sadece turistlerin gelip yiyip içtiği bir yerde bu
uygulama biraz garip değil mi? Benzer bir içkisizleştirme süreci,
sözünü ettiğiniz yeni düzenlemelerde de çıkacak mı karşımıza?
4- “Beyoğlu Evlendirme Dairesi'nde de bir proje başlatıyoruz.
Tarık Zafer Tunaya Kültür ve Sanat Merkezi haline
getiriyoruz” dediniz. Burası zaten kültür sanat merkeziydi,
neden kapandı ve hala açılmadı? Orada yaptığınızı söylediğiniz
tiyatro salonu ve galeriyi, özel tiyatro ve galerilere vereceğinizi
söylediniz. Bu mekanizma nasıl işleyecek?
5- En önemlisi Atlas Sineması ve pasajı ile ilgili
söyledikleriniz. “Altındaki sinemayı tekrar hayata geçiyoruz ve
bundan sonra filmlerin galalarının Beyoğlu'nda Atlas Sineması’nda
gerçekleştirilmesini sağlayacağız" dediniz. Nasıl bir sinema
tasarlıyorsunuz? Dükkanların olduğu yeri orijinal halindeki gibi
sinemaya mı katacaksınız? Bu kadar büyük bir salonu kim işletecek,
orada eskisi gibi vizyon ve festival filmleri izleyebilecek miyiz,
yoksa Atlas Sineması arada sırada açılan bir şov merkezine mi
dönüşecek?
6- “Uzun zamandır dokunulmamış çok zor durumda olan tarihi
binalar var. Bunların sahipleriyle de görüşüp uzun süreli
kiralamalar karşılığında bunlara da restorasyon projeleri
hazırlıyoruz. Bunların tamamını sadece kültür ve sanat amaçlı
olarak başta İstanbul olmak üzere Türk halkının kullanımına
kazandıracağız” dediniz. Bu binalar hangi binalar, seçildi mi,
sahipleri kim, restore edildikten sonra ne amaçla kullanılacak,
hangi vakıf, dernek ve şahıslara tahsis edilecek? Mülk sahipleri
böyle bir işbirliğini kabul etmezse ne olacak? Kamunun Beyoğlu’nda
yıllardır metruk vaziyette bekleyen özel ve vakıf malı binaların
restorasyonuna girişecek olması önemli bir karar. Bu politika
değişikliğinin temel sebebi nedir, kaynağı nereden sağlanacak?
7- AKM ne zaman tamamlanacak? 29 Ekim 2020 tarihini
veriyorsunuz, ama bu ne kadar gerçekçi bir tarih?