Kültürpark Platformu: Kültürpark'ın yıkılması İzmir'i değiştirme projesidir

İZMİR - İzmir’de her hafta pazar günü Bir Arada Olmanın Yeri Belli Bahanesi Çok çağrısıyla Kültürpark buluşmaları gerçekleşiyor. Geçen yıl Basmane Çukuru’nun ihaleyle Folkart’a satılması ve alana dev bir gökdelen inşaatının başlatılmasıyla Kültürpark'ta yapılması planlanan değişim haberleri İzmirlilerin gündeminde geniş yer tutmaya başladı.

2016 yılı Nisan ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Kültürpark revizyon projesini koruma kuruluna sunmasıyla, TMMOB'a bağlı meslek odaları olarak hazırlanan bilimsel değerlendirme raporuyla başlayan süreç, kamuoyunun Kültürpark'ı sahiplenmesiyle önemli bir kent mücadelesine dönüştü.

Son dönemde ise Kültürpark Platformu ve İzmir'de çeşitli alanlarda çalışmalar yapan kişi ve kurumlar bir araya gelerek Kültürpark buluşmalarını organize etmeye başladılar.

SERMAYENİN ARKA BAHÇESİ

Kültürpark Platformu'nun kuruluş amacını başta İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Kültürpark'ı betona, şantiye alanına ve bir grup sermayenin arka bahçesine dönüştürecek revizyon projesini koruma kurulundan çekmesini sağlamak, aynı zamanda Kültürpark’ı doğal, kültürel ve tarihi değerleriyle gelecek nesillere aktarmanın yolunu, kentine sahip çıkan tüm İzmirliler ile birlikte yaşatmak olarak tanımlayan Kültürpark platform sözcüsü Özlem Kocaer, "Geçtiğimiz yıl haziran ayında büyük bir katılımla gerçekleştirdiğimiz bir forum ile platform olma kararı aldık ve bir yıldan fazla süredir mücadeleye devam ediyoruz. İzmir’in tarihi kent merkezine stratejik konumda bulunan ve yoğun yapılaşmanın içinde İzmir’in en büyük kent parkı niteliğindeki Kültürpark, konumu itibariyle de ülke geneline yayılan tarihi bir değerdir.

Aynı zamanda doğal sit alanı ve içinde asırlık ağaçlar barındıran, 200 çeşit bitki çeşitliliğine sahip, kuşlarıyla, sincaplarıyla nitelikli flora ve faunaya sahip bir parktır. Her şeyden önce Kültürpark tarihsel süreci içinde kamuya mal olmuş kamusal bir alandır. Dolayısıyla demokratik bir kent yönetiminin aksine, halkı dışarıda bırakan, oldu bittiye getiren bir yaklaşımla bu kararın alınması, kentine, yaşam alanına, parkına sahip çıkan bizler için kabul edilemez’’ dedi.

RESİM ÇOK NET 

Koruma amaçlı imar planı olmadan, hukuksuz bir şekilde yapılmak istenen projenin 35 bin metrekarelik kongre merkezi yapısı yapılmasını ve eksik etüt çalışmaları ile parkın doğal yapısına ciddi zararlar verecek çeşitli öneriler içerdiğini ifade eden Kocaer sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kültürpark'ın hemen yanında yer alan ve Basmane Çukuru olarak adlandırılan bölgede yaklaşık 260 metre yüksekliğinde, içinde ticaret, konaklama, konut ve iş yeri fonksiyonlarını barındıracak kompleks bir yapının yapılması gündeme gelmiştir. Geçmişte otobüs terminali olan bu yapının arsası TMSF'den bir sermaye grubuna satışı gerçekleştirilerek verilmiştir. Aynı zamanda bu arsada belediyenin hissesi bulunmaktadır. Kamuoyuna pazarlamak amaçlı inşaat şirketi tarafından paylaşılan proje görsellerinde belediyenin de bu kompleks yapının içinde olması ardı ardına gelen projelerin amacının resmini çok net ortaya koymaktadır.

BAŞKA SENARYOLARI BARINDIRIYOR

Şu anda gökdelen projesinin ÇED raporu onaylandı ve TMMOB’a bağlı meslek odaları ÇED raporu onay kararına dava açtı. Gökdelenin bu alanda yapılması durumunda İzmir'in tarihi kent merkezi Basmane bölgesinin, Kemeraltı çarşısının ve çevresinin ciddi bir yapılaşma baskısı ile dönüşüme konu edileceğini de biliyoruz. Bu baskı sonunda tarihi kent merkezinin, tarihi yapılarının yanı sıra sosyal yapısında da bir soylulaştırmanın bu durumu izleyeceğinin kaçınılmaz olacağı açıktır.

Dolayısıyla Kültürpark projesi yalnızca bir park revizyon projesi değildir, bu proje aslında İzmir tarihi kent merkezi ve çevresinin dönüşümünde başka senaryoları barındırmaktadır. Kültürpark revizyon projesi konunun değerlendirilmesi için I nolu İzmir Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından bakanlığa gönderilmiştir. Her an projenin onayı ile ilgili bir karar gelebilir. Ancak biz konunun hem hukuki hem de alanda gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili takibini yapıyoruz ve bu yolda ne mutlu ki çoğalıyoruz.

Bir yıldan fazla süredir itirazlarını ve önerilerini hem kamuoyu ile yaptıkları eylemlilikler hem de imza kampanyaları düzenleyerek belediyeye ve CHP yönetimine kadar ilettiklerini dile getiren Kocaer, 'Ne yazık ki halkın talebine bu süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesi kulaklarını tıkadı ve üstüne üstlük çözüm üreten bir tavrın aksine baskıcı ve sindirme politikalarıyla karşılık verdi. Bu pazar altıncısını gerçekleştirdiğimiz Kültürpark pazar şenliklerimiz ile alanda mücadelemizi, doğasına, tarihi kültürel değerlerine sahip çıkan, dayanışmacı, paylaşımcı, tüketime karşı üretimi hayatımıza tekrar sokan, sanatın her alanını içinde barındıran, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla, erkeğiyle, kadınıyla yeni bir kültürün inşa edilmesi adına önemli tohumlar atarak gerçekleştirmekteyiz.

Kültürpark’ın çimlerine, toprağına basarak, ağacının gölgesinde, Kültürpark’ı yaşamaya ve üretmeye bu etkinliklerimiz ile devam edeceğiz. Biz  Kültürpark’ın sakinleri olarak kamusal alanımız olan Kültürpark'ın sermayenin arka bahçesi olmasına edilgen bir tavırla, şarkı söyleyerek, şiir okuyarak, yazarak, çizerek 'Hayır!' diyoruz ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu bu yoldan geri dönmeye, İzmirlileri de Kültürpark’ta yarattığımız bu ruhu birlikte inşa etmeye çağırıyoruz.

KÜLTÜR PARK HERKESİN OLSUN

Kültür sanat etkinliklerini organize eden ekipten Serdar Türkmen ise şöyle konuştu:

"Her hafta pazar günü saat 16:00'da Kültürpark'ta buluşuyoruz. Sanatçılar için de bu buluşmalar önemli. Nasıl kentin nefes alanları daralıyorsa, sanatçıların da kendini ifade olanakları daralıyor. Burası bizim için de sanatın kamusal niteliğini güçlendirip süreklileştirmeye çalıştığımız bir alan. Sermaye sahipleri için bu tip alanlar yalnızca birer kâr nesnesi. Kültürpark özelinde de bir gökdelen firmasının arka bahçesi olması için çabalıyorlar, buluşmalardaki herkes ise "Kültürpark herkesin olsun" diyor. Onun için her hafta konserler, tiyatro gösterileri, çocuk etkinlikleri ve atölyeler yapıyoruz. Bir de imece usülü yemek yapıyoruz. Yakın zamandaki buluşmalarda sergiler, film gösterimleri de başlayacak. Burası hepimiz için yeni bir deneme alanı ve nefes almak isteyen herkesi buraya davet ediyoruz. AVM'lerden çıkıyoruz, evlere tıkılmıyoruz, barlara, kafelere sıkışmıyoruz, Kültürpark'ta buluşuyoruz."