Kurbanın maliyeti arttı satıcılar dertli: Götürüp ahıra geri koyacağım
Ankara’da Kurban Bayramı’nın hemen öncesinde konuştuğumuz hayvan pazarındaki besicilerin çoğu satışların yetersiz olduğunu söylüyor. Yem fiyatlarındaki artışın en büyük sorunları olduğunu ifade eden besiciler, "Devlet teşvik vermeli" derken, bir diğeri de fiyat konusunda indirim yapmayacağını belirterek: Götürüp ahıra geri koyacağım!
ANKARA - Ankara’da Kurban Bayramı öncesi küçükbaş ve büyükbaş hayvan satışı yapılan adreslerden birisi de çoğunluğunu farklı illerden gelen besicilerin oluşturduğu Mühye Köyü oldu.
Bayrama çok az süre kalmasına rağmen hayvanlarının çoğunu satamadıklarını söyleyen besiciler fiyatların geçtiğimiz yılla aynı olduğunu, buna rağmen fiyat sormaya gelen alıcı sayısının bile yarı yarıya azaldığını söylediler. Satışların istedikleri seviyede olmadığını söyleyen besicilerin diğer sorunları, yem fiyatlarındaki artış ve borç yükünün her geçen gün artması.
‘YOLDAN GEÇENİ ÇEVİRMEYE BAŞLADIK’
Ankara’nın merkez ilçelerinden Çankaya’da kurulan hayvan pazarında besiciler bizi henüz pazarın başlamadığı alanda, yolun kenarında karşılıyor. Önceki yıllarda çadırların etrafında alıcıları beklediklerini söyleyen bir besici, “Hayvanlarımız satılmayınca yoldan geçeni çevirmeye başladık” diyor.
Pazarda ortalama bir küçük baş hayvanın bin TL’den satıldığını, büyükbaşların fiyatlarının ise ağırlığına göre 7 ile 12 bin TL arasında değiştiğini söyleyen bir besici, “Fiyat geçtiğimiz yıl ile aynı ama insanlar hâlâ pahalı diye burun kıvırıyor. Hayvan aynı hayvan değil ki. Geçen yıl satılan hayvan 70 liradan yem yerken bu hayvan 100 liradan yem yiyor. Zamlanmayan ne kaldı” diye soruyor.
‘AKŞAMA KADAR BORCU DÜŞÜNÜYORUZ’
Fiyatların geçtiğimiz yıldan daha düşük olduğunu söyleyen besici Hasan Yıldırım da Ankara’daki pazara Çorum’dan gelenlerden. Satışların bekledikleri gibi olmadığını söyleyen Yıldırım, “Devlet çiftçiye, besiciye neden yardım etmiyor” diyor ve şunları söylüyor, “Fiyatlar yüzde yirmi düşük ama alıcı yok. Yem pahalı, malın fiyatı da pahalı olması gerekiyorken daha indirim yapar olduk. Buradaki insanların çoğu kredi çekerek buralara geldi. Döndüklerinde ödeyebilecekler mi şüpheli. Tabii alıcı bunları düşünmez, akşama kadar biz bunları, borcu düşünüyoruz.”
‘BİZ HAYVANLARA, HAYVANLAR BİZE BAKIYOR’
“Şimdiye kadar en azından yarısını satmamız gerekiyordu ama satamadık. Akşama kadar biz hayvanlara, hayvanlar bize bakıyor” diyen besici Muzaffer Tosun da Ankara’daki pazara Kırşehir’den gelenlerden. “Bu yıl durumlar çok kritik” diyen Tosun sözlerini şöyle sürdürüyor, “Gelen müşteriler ‘çok pahalı’ diyor. Onlar da haklı ama bizim açımızdan da düşünmeleri gerekiyor. Bir torba yem yüz lira olmuş. Ben bu davara günlük üç torba yediriyorum yani masrafı günlük 300 lira oluyor. İnsanlar şikayetçi de yapacak bir şey yok. Yarın arife ve ne olacağı belli değil. Bayramın ikinci günü gelince yarı yarıya fiyat veriyorlar. Kalan hayvanları da mecbur götüreceğiz. O fiyatlara burada satmayacağız. Götürüp ahıra geri koyacağım.”
‘VATANDAŞ GELİYOR ALAMIYOR’
Yetmiş büyükbaş hayvanıyla Çorum’dan gelen Aydın Yıldırım da satışların çok düşük olduğunu söyleyen besiciler arasında yer alıyor. Bir diğer sorunun peşin parayla iş yapamadıkları için çektikleri krediler olduğunu, kredi çekerken de bankalarda sorun yaşadıklarını ifade eden Yıldırım, “Yetmiş hayvanla geldiysem bu yıl, bir dahaki sene 20 hayvanla geleceğim. Buradan aldığımızı yeme, çadır parasına, nakliyeye, borçlandıklarıma ödeyeceğim. Tavuk kanadının kilosu olmuş 27, kırmızı et olmuş 28 lira. Malımızın değeri de yok. Biz malı 8 bin liraya mâl ediyoruz 12 bine satmaya çalışıyoruz. Vatandaş geliyor alamıyor. Vatandaş da 12 bin TL verip nasıl alsın onlar da haklı” diyor.
‘TEŞVİK VERECEK Kİ ET KRİZİ FALAN OLMAYACAK’
Yıldırım’ın “işler kötü” sözlerini söylediği sırada yan çadırdan yanımıza gelen Ramazan Ateş, “Devletin teşvik vermesi lazım” diyor. Türkiye’deki çiftçilerin ve besicilerin işlerini sürdürmesi için desteğe ihtiyacı olduğunu belirten Ateş sözlerini şöyle sürdürüyor, “Devletin halka üretim yaptırması lazım. Bize destek vermiyorlar büyük şirketlere, Koç’a veriyorlar. İnsanlara bu iş için teşvik verecek ki et krizi falan olmayacak. İnsanlar bir hayvana bakıyorken beşine bakacaklar. Bunun için devlet destek olacak. Niye dışarıdan geliyor ki et? Hayvanımız çok ama bizim hayvanımız para etmiyor. Benim arpamı buğdayımı değerince almıyor, çuvalı 80-90 liraya çıkan yemi bana satıyor.”
‘HER SENE KÖTÜYE GİDİYOR’
Çadırlardaki hayvanların yüzde 70’inin satılmadığını söyleyen Recep Erdem’e, “Satışlardan memnun musunuz” diye soruyoruz. “Gel kardeşim sana dert yanayım” diyen Erdem sorumuza şu sözlerle yanıt veriyor, “İşler nasıl iyi diyelim. Kurban malları duruyor. Ekonomik kriz nedeniyle ürünler satılmadı. 15 hayvanla geldik buraya, bayrama kalmış iki gün sadece 3 hayvan satabildik. İnsanlar sorup gidiyor sorup gidiyor. Öbür yıllar buna göre çok çok iyiydi. Her sene kötüye gidiyor.”
‘BURAYA ZORLA SU GETİRTİYORUZ’
Erzurum’dan satış yapmak için Ankara’ya gelen Mehmet Karakaya’nın en büyük şikâyeti, hayvanların satışının yapıldığı pazar alanında temizliğin yeterince yapılmaması oluyor. 10 günlük çadır ücreti olarak 3 bin 500 TL ödeme yaptığını söyleyen Karakaya, ”Buraya zorla su getirtiyoruz. Üç buçuk milyar alıyorlar ama doğru düzgün hizmet alamıyoruz. Bunun sorumlusu da CHP belediyesi. Belediye git parasını aldığımız bu insanlara hizmet verin dese ya. 20 yıldır buraya geliyorum ama böyle bir rezillik görmedim” diye konuşuyor.
‘PAZARIN TEK ÜNİVERSİTE MEZUNU SATICISIYIM’
Konuştuğumuz çok sayıda besicinin ardından pazardan ayrıldığımız sırada 22 yaşındaki Mehmet’le karşılaşıyoruz. Mersin Üniversitesi’nde İşletme ve Belge Yönetimi okuyan Mehmet pazarın tek üniversite mezunu satıcısı olduğunu söylüyor ve “İşler şimdilik normal, yarını bekliyoruz. Ben de Kurban’dan Kurban’a dayıma yardım için geliyorum” diyor.
Satışların diğer iyi olmamasına ilişkin ise şunları söylüyor, “Fiyatlar geçtiğimiz yılla aynı. Geliyor insanlar fiyat alıyorlar. İnsanlar satıcının elinde kalınca fiyat düşer diye bekliyorlar. Şu an biraz daha pazar araştırması yapıyorlar.”