'Kürde sen muhtar bile olamazsın diyorlar'
HDP Eşbaşkanı Yüksekdağ, belediyelere kayyım atanmasını öngören düzenlemeye karşı çıktı. Figen Yüksekdağ, Hakkari ve Şırnak il statüsünden düşürülmeden Cizre ve Yüksekova'nın il yapılmasını da önerdi.
DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin bugünkü Meclis grup toplantısında konuştu.
Hakkari ve Şırnak'ın ilçe olmasına karşı çıkan vatandaşların Meclis'e alınmamasına tepki gösteren Yüksekdağ, “Bugün burada olmayan arkadaşlarımız var. dışarıda güvenlik barikatını aşamayarak bu salona alınmayan arkadaşlarımız. Darbelere, F16’lara karşı korunamayan bu Meclis, halkın buradaki varlığına karşı hassasiyetle korunuyor" dedi.
TORBA KANUN'A TEPKİ
15 Temmuz darbe girişimine değinen Yüksekdağ, şöyle devam etti: “Bir süre önce darbeyi savuşturduk ama bir yıl önce oluşturulan darbe mekanizması işliyor. Hatta, darbecilerin yapmak istediklerinden fazlasını yapıyor iktidar. 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı darbecilerin yapamayacağı pek çok uygulamayı bu iktidar yapıyor. Meclis’e bugün gelen torba kanun işte bunlardan biridir. İktidarı, muhalefetiyle bir torba ittifakla torba yasa çıkarmak istiyorlar. Bu torba ittifak nerede kuruldu? Yenikapı’da. Bugün de torba saldırı paketiyle bize saldırıyorlar. Ama yanılıyorlar. AKP-Saray merkezli saldırılara bugüne kadar nasıl direndiysek, bu torba ittifaka karşı da öyle direneceğiz. Biriniz değil, topunuz gelin."
'SARAYIN EMRİYLE YÜRÜTÜLÜYOR'
Darbe sonrası sivil dikte rejiminin oluşturulduğunu öne süren Yüksekdağ "Askerle aralarındaki tek fark, sembolik olarak yasama kurumunun, Meclis’in varlığıdır" dedi. Yüksekdağ, şöyle devam etti:
“Meclis’te yasama, Saray’ın emriyle, dikta anlayışına dayanan bir şekilde yürütülüyor. Getirdikleri torba kanunla, belediyelere uzun zamandır alt yapısını oluşturdukları kayyum atama kararını çıkarmayı hedefliyorlar. DBP’li halk temsilcilerini, belediyeleri zan altında bırakmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Müfettişleri belediyelerde yatıp kalktı. Bir hırsızlık, bir kirlilik bulmaya, bulamıyorlarsa yaratmaya çalıştılar. Kanun adını verdikleri bir saldırı pratiğiyle seçilmiş halk temsilcilerini devre dışı bırakmaya çalışıyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz."
'KÜRDE SEN MUHTAR BİLE OLAMAZSIN DİYORLAR'
HDP Eşbaşkanı Yüksekdağ, şunları kaydetti: "Kazanılmış haklarımızı alacaklarını zannediyorlarsa yanılıyorlar. Bu yasayla, Kürdün hiçbir şeyine tahammül edemediklerini gösterdiler. Kürde, 'Sen belediye başkanı olamazsın, muhtar bile olamazsın' diyorlar. Kürdün ve halkın muhtarına da düşmanlar. İlla 'Saray’ın muhtarı olacaksın' diyorlar. 'Saray’ın önünde el pençe divan duracaksın' diyorlar. Kimsenin önünde el pençe divan durmayacağız. Onurlu insanların duruşu ve direnişi kazanacak"
'KAYYUM SÖMÜRGE UYGULAMASI'
Yüksekdağ, belediyelere kayyum atanmasını öngören düzenlemeye şöyle tepki gösterdi:
"“Onu bunu, kendileri dışında herkesi bölücülükle suçlayanlar Türkiye’yi bölüyor. Kayyum atama kararı sadece Kürt bölgelerine getiriliyor. Yüzyıl boyunca atanmış memurlarla Kürtleri yönetmeye kalktınız. Ne oldu? Yönetebildiniz mi? Bu anlayış nerelerde görülüyor biliyor musunuz? Sömürgelerde. Belediyelere kayyum, sömürge uygulamasıdır. Sömürgeleştirilmiş halkların seçme hakkı yoktur. Kürtlere siz seçemezsiniz, seçilemezsiniz diyorlar. Siz Türkiye’nin yarısını bölüp, orada sömürge hukuku uyguluyorsunuz."
'AKP'NİN TEK MİLLETVEKİLİ YOK'
Figen Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Hakkari ve Şırnak’ın ikisi de AKP’nin bir tek milletvekilinin bile olmadığı yerlerdir. Yasal engel yok, Hakkari ve Şırnak il statüsünü düşürmeden Cizre ve Yüksekova il yapılabilir. Milletvekili sayınızı çoğaltmak için, rant alanınızı çoğaltmak için bazı illeri büyükşehir yaptınız. Yap-boz işlerini iyi bilirsiniz. Şırnak’ın yüzde 80’i yıkılmış durumda. Şırnak’ın il statüsünden çıkarılması demek, Şırnak’ın bitirilmesi demektir. İstedikleri de bu aslında. Ellerinden gelse bu illeri, ilçeleri haritadan silecekler. Tarihi silecekler."
'PATRONLARA OHAL YOK'
Meclis gündemine getirilen yeni özelleştirme paketini eleştiren Yüksekdağ, şunları dile getirdi:
"Bu zamana kadar özelleştirmelerle kamu kaynaklarını satanlar, bugün kazanın dibini sıyırıyor. Bu zamana kadar parça parça satanlar, toptan satışa başladı. Bu satışlardan gelecek paralar sanmayın ki halka gidecek. Sermaye palazlansın diye patronlara gidecek. Patronlara OHAL yok. Geçenlerde Tuzla’da direnişe geçen işçiler, patronun yanında saf tutan güvenlik güçleri tarafından kurşunlandı. İşten atılmalara karşı ekmeğini savunmak yasak. İşte darbe budur. OHAL sadece politik güçlere değil, tüm halka karşı. O halde, OHAL’e karşı hep birlikte direnmeliyiz."
'FETÖ SİZSİNİZ'
Ak Parti'nin bir dönem Gülen cemaatiyle birlikte hareket ettiğini belirten Yüksekdağ, şöyle dedi:
"Cumhurbaşkanı, '17-25 Aralık’ta aklımıza başımıza geldi, uyandık' diyor. 17-25 Aralık süreci işin içine akçeli günlerin girdiği bir süreçti. İş paraya gelince öküz ölüyor ortaklık bozuluyor. O zamana kadar Gülen güzellemeleriyle ortaklığınızı savundunuz. Bunun sayısız kaydı var. O zamana kadar hiçbir şey yok, iş rantın paylaşılmasına gelince öküz ölüyor, ortaklık bozuluyor. Kandırıldık’ iddiasıyla bu durumdan kurtulamazlar. Bu iktidar çıkıp darbecilerle yaptığı ortaklığın hesabını vermeli. Orada burada FETÖ’cü aramanıza gerek yok, FETÖ sizsiniz."
MENBİÇ'İN KURTARILMASI
Yüksekdağ, Suriye'nin Menbiç kentinin IŞİD'den kurtarılmasına da değindi:
“Yaşamın bir çok yerde kazanıldığına da şahit oluyoruz. Özgürlüğün kazandığına şahit oluyoruz. Tarihsel bir tanıklıktır bu. Menbic özgürleştirildi. Bu özgürleşme hamlesine katılan bütün direnişçileri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Menbic zaferi Ebu Leyla’ya Eylem Ateş’e şehit düşen bütün canlara armağan olsun. Özgürlük için canını veren bütün şehitlere verdiğimiz söz, Menbic zaferinde yaşıyor. Menbic ruhunda birleşilebilirse, siyasi iktidar sadece Suriye’nin değil, Ortadoğu’nun değil, Türkiye’nin de kazanımı olacak. Adeta tüm dünyanın sevindiği Menbic zaferine egemen medya neredeyse üzülecek." (HABER MERKEZİ)