Sözü, seçtikleri, verdiği oy sayılmayan, katkı ve kazanımları tanınmayan, ürettiği bütün kurum ve kuruluşlar suç ve gayrimeşruluk arafında tutulan Kürtlerin bir cumhuriyeti var mı? Bir cumhuriyet olabilmek için önce cumhur olabilmek lazım. Bir yığından, bir kalabalıktan öte bir şeydir cumhur: Yekdiğerine yüzü dönük olmayı, ortak hareket etmeyi gerektirir. O teveccühün açtığı alanda söz ve eylem varlık bulur, iz bırakır. Yine o kolektif açıklıkta mertebe ve ünvanlar kazanılır: Beka bankasına kazanç yatırılıp feyiz alınır. Kamusu olmayanın politik namusu olmaz. Muhtaç ve mahrum kalır, korunmanın altında can verir. Elmas bile olsa, agoraya çıkmayanın ne adı ne de değeri vardır.
Geçtiğimiz günlerde Amerika’nın utanç sebebi olan reisi Trump, Twitter’da ve Türkiye devlet reisine yazdığı hakaretamiz mektubunda bir ‘Kürt General’den (“General Mazloum”) söz etti. Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’e karşı savaşın bir Kürd’e generallik kazandırmış olduğunu Beyaz Saray seviyesindeki bir meşruiyet ve kamusallık ile duydu insanlar. Türkiye’de Trump’ın mektubundaki tehdit ve patavatsızlıklarına nispetle belki de en rahatsız edici bulunan şeylerin başında PKK saflarından PYD komutanlığına yükselmiş bir askeri şahsa “general” denmesiydi. Nitekim Türkiye bahsi geçen general hakkında hemencecik kırmızı bülten çıkarttı. Türkiye’nin sınırötesi müdahalesi sebebiyle uluslararası arenada Kürtlere yönelmiş sempati de yönelecek bir muhatap bulmuş olmalı ki bahsi geçen general, kendi ismiyle Twitter hesabı açarak kimliğini resmileştirdi. Kürt generallik makamının önünde kırmızı halılar kadar kırmızı bültenler de belirmişti. İlginç bir moment olarak tarihe geçti.
Kürt General imgesi iki açıdan kabul edilemezdi. İlki kendi olma çabası gösterenin Kürtlüğünün tenzil ile terörizme düşürülmesi kuralı Suriye’deki Kürt oluşuma PKK bağlantısı nedeniyle Kürt dememeyi gerektiriyordu. İkincisi ise birincisinin mümkün olduğu yerde (yani Kürt olunabilinen yerlerde) olmaması gereken, olması imkansız olması gereken bir şey olduğu için “general” ibaresi kabul edilemezdi. Kürt’ten general mi olur? (Belediye başkanı olunamayan yerde gerçekten de general olmak mümkün değildir). Dilde tashih, tahayyülde ise tenzil-i rütbe gerekiyordu.
Türkiye’nin müdahalesinin Kürt cumhuriyetinde moral ve hissiyatı altüst ettiği günlerde başka bir Kürt general kendi şiirinde ölmeyi seçti. Şiirde generallik statüsünü kazanmış Generalê Payîzê kendi şiirinin muhayyel topraklarında muhtemeldir ki bir hükmedilmezlik jesti olarak kendini asarak intihar etti. Aynı başlıklı şiiriyle ismi özdeşleşen Güney Kürdistanlı şair Mihemed Ömer Osman (1957-2019) Generalê Payîzê’de (Avesta Yayınları, 2016) şöyle diyor:
Ez im generalê payizê
Ez ê tu carî xêrnedî
Ez general im
Generalê bi hezaran darên rût û bi milyaran pelên weşiyayî
Ez im generalê payîzê
Şifqeya li serê min ewr e
Û stêrkên li ser milê min çend pelên çilo yên rengzîvî
Sakoyê li min nermeba ye
Û şûrê min çiqlê dareke riziyayî
…
Ez im generalê payîzê
Payîz bêyî min sêwî ye
Türkçe çevirisi:
Benim, güz mevsiminin generali
Ben ki talihi yüzüne hiç gülmemiş
Generalim
Binlerce çıplak ağacın ve düşen milyarlarca yaprağın generali
Benim, güz mevsiminin generali
Buluttur başımdaki şapkam
Ve omuzlarımdaki yıldızlar, gümüşrenkli birkaç meşe yaprağı
Üstümdeki palto yumuşakça esen bir rüzgardan
Ve kılıcım, çürüyen bir ağacın dalıdır.
…
Benim, güz mevsiminin generali
Bensiz sonbahar yetimdir.
Önce “General Mazlum” ibaresi, sonra geçtiğimiz hafta bir sonbaharda hayata veda eden bu şair vesilesiyle Kürtlerin, general statüsü ile anılması ilginç bir tevafuk oldu. Denebilir ki Kürtlerden paşa olanlar var. Kürtlerin ileri çıkmış başlarına paşalık vererek onları işe koşmanın, tabi tutmanın ve mümkün mertebe Kürt olmaktan çıkarmanın tarihi eskidir. Bu da herhalde muhtar bile sayılmayanların verilen itaat ödevini “paşa paşa” yapması ile açıklanabilir. Zira Kürdün bir kamusal uç vermesi, tarihe girmek için önüne gerilmiş perdeleri yırtması karşısındaki geleneksel devlet refleksi biçme şeklinde tezahür etmiştir. Çıkan başları kesmek ile Kürt toplumunu meyvesiz bir ağaca, Kürd’ü başsız bir bedene indirmek amaçlanır. Onun için Kürt sözkonusu olduğunda oy ile silah, şiir ile savaş arasındaki fark kaybettirilir. Kürtlüğün baştan budanması mevsimlik bir bakım eylemidir ne de olsa.
Halbuki inkar bile bir ikrardır. Dört parçada Kürtler artık bir cumhur olarak uyanış yaşıyor. Kırmızı bülten, sarı yaprak derken Kürt cumhuriyetinin general hali baharın yeşilliği ile yeni bir kıvam bulabilir. Ve bir millet hakkıyla uyandığında hiç kimse onu esir tutamaz.