Kuş cennetine kül yağmuru projesi

Büyük çaplı küllerin baca filtreleri ile tutulacağını varsaysak bile 1 mikrometre gibi, milimetrenin binde bir boyutunda gözle görülmeyecek parçalar pek tutulamıyor. Eskiden 400 bin ton külün uçtuğunu hesaplarsak, yeni santral ile bu miktar 1 milyon tonu aşacak.

Abone ol

Önder Algedik

277 bin dekar tarım arazisinin ortasına ve korunması gereken kuş cennetinin kenarına bir tane daha kömürlü elektrik santrali yapılması ve burada üretilen elektriğin daha pahalıya alınarak vatandaşın ödemesi için çalışmalar son aşamaya geldi. Doğru duydunuz. Burası 620 MW kurulu güce sahip Çayırhan Termik Santraline 5 km, kuş cennetine ise 1650 metre mesafeye yapılacak. Maliyeti ise piyasanın çok üstünde olacak.

Mevcut Çayırhan Termik santrali 1978’den bu yana elektrik üretiyor. Bu santral 2000 yılında ise özel sektöre devredilen ilk termik santral oldu. 40 yaşına merdiven dayayan, bölgenin suyunu ve toprağını ağır metallerle dolduran bu santralden kurtulmayı konuşmamız gerekiyorken, şimdi ona bir kardeş geliyor. 720 Mw kurulu güce sahip olacak Çayırhan B termik santrali devletin çabaları ile artık gündemimize giriyor.

KÖMÜR ÇIKAR, TÜRK YAKAR

Ankara’nın toplam kömür rezervi yaklaşık 500 milyon ton. Bu kömür düşük kalorili, yüksek nemli, çok kül bırakan linyit kömürü. Bu 500 milyon tonun 400 milyon tonu ise Çayırhan’da. Mevut santral yılda 1,6 milyon ton kömür yakıyor. Kabaca hepsini 250 yılda ancak yakabilir. İşte Çayırhan-B santrali 3 milyon 850 bin ton daha ekleyerek bölgede yılda 5,5 milyon ton kömürün yakılması sağlayacak. Yani eskiden 2 yanıyorsa şimdi 5 birim kömür yanacak. Yani kömür çıkacak, Türk yakacak.

Tabi eskiden 2 olan kömür nasıl 5’e çıkıyorsa, aynı şekilde kömürde, toz da, karbondioksit de her şey katlanacak.

KÜLÜ BANA, KARI ŞİRKETE

Kömürünü küllü olduğunu söylemiştik. Analizler her 100 kg kömürden 25 kg uçucu külün oluştuğunu ortaya koyuyor. Büyük çaplı küllerin baca filtreleri ile tutulacağını varsaysak bile 1 mikrometre gibi, milimetrenin binde bir boyutunda gözle görülmeyecek parçalar pek tutulamıyor. Eskiden 400 bin ton külün uçtuğunu hesaplarsak, yeni santral ile bu miktar 1 milyon tonu aşacak. Filtreler %99 tutsa süper olur. Ama bu halde bile yılda 10 bin ton külün çevreye yayılması demek. Ben böyle dersem Çayırhanlılar itiraz edebilir, filtrelilerin zaman zaman çalıştığını söyleyebilirler ki haklılar. O zaman bu miktar katlanarak artacak demektir.

Tabi bu işten kimin kazanacağı da çok önemli. Bir süredir ihalesi ertelenen ilk tekliflerinin geçen hafta toplandığı projenin öngörülen ihale fiyatı 72 dolar. Yani bir saat boyunca bir 1 MW elektrik üretince devlet size 72 dolar ya da onun altında sizin vereceğiniz bir rakamı verecek. Kendi faturamız üstünden konuşacak olursak, 1kw için 7,2 cent ya da altında bir bedel ödenecek.

Aslında çok ballı bir paradan bahsediyoruz. Serbest piyasada ortalama toptan satış fiyatı 14 kuruş civarında iken ben KDV, TRT payı, kayıp kaçak filan derken 42 kuruş ödüyorum. Bu durumda eğer ihaleden 7,2 cent çıkarsa dolar düşükken 21, bugünkü haliyle 27 kuruş gibi bir rakamı şirket alacak. Yani 14 kuruş ortalama toptan üretici fiyatına karşılık yaklaşık 27 kuruş, bilemediniz pazarlıklarla 2-3 kuruş altına bir fiyata şirket para kazanacak. Şimdi burada iki sorun çıkıyor. Birincisi şirketler bundan ne kadar inecek? İkincisi 27 kuruş gibi bir rakama ihale kalırsa benim faturamda 1 kwh elektrik kaç kuruş olacak?

İŞİN DOĞA BOYUTU

Her şeyi para olarak görmemek lazım tabi ki. Bu işin doğa boyutu da var. Nallıhan Kuş Cenneti'nden geçen yol şimdi duble yola çevriliyor. Tabi böyle bir trafik kuşların ve sulak alanın ciddi kirlenmesi anlamına gelecek. Bunun için Kuş Cenneti civarında dağ delinerek yol tünelin içine alınıyor! Hatta devletin resmi haber kanalı bu durumu “Bölünmüş yol inşaatında 'kuş cenneti' hassasiyeti” başlığı ile gururla duyurdu.

Ama araba egzozu kuş cennetine zarar verecek diye yanındaki dağı delen devlet şimdi kül kusan ikinci bir santrali tam da kuş cennetine komşu köye yapıyor.

Pek garip gelebilir ama hesap böyle. Bu modelin adı rödovans yoluyla elektrik üretimi. Devletin her şeyi yatırıma hazır hale getirdiği, ihaleye çıkartarak da alım garantili olarak belli bir fiyat karşılığında verdiği bir iş. Yani yatırım izinleri hazır bir işi alım garantisi, fiyat garantisi ile verildiği ballı bir model.

DOĞAYI KORUMAK ŞART MIDIR?

Model iklim değişikliği açısından bir felaket. Yılda 4 milyon ton karbondioksit salarak ve sulak alan gibi önemli bir yutağı bozarak daha da hızlı batacaksınız.

Peki doğa, tarım ya da yaşam açısından? Asıl mesele bu. Doğa deyince işin bir boyutu tabi ki Nallıhan Kuş Cenneti. Böyle hemen dibine termik santral kurabilir miyiz? Bunu cevaplamak için Nallıhan Davutoğlan Kuş Cennetin’nin statüsünü anlamak gerekiyor. Bu alanda çalışan Engin Yılmaz’ın bilgi notundan kısa bir bilgi aktarayım sadece:

“Ankara ili Nallıhan ilçesi sınırları içerisinde Sarıyar Baraj Gölü havzasında yer alan Davutoğlan Kuş Cenneti 1994 yılında 'doğal koruma alanı' olarak koruma altına alınmış, 2005 yılında 4.514 Dekarlık alanı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ilan edilmiştir. Alan ev sahipliği yaptığı zengin biyolojik çeşitlilik nedeni ile Önemli Kuş Alanı ve Önemli Doğa Alanı olarak tanımlanmıştır.

Saha ayrıca Türkiye’nin taraf olduğu Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşmesi (Ramsar Sözleşmesi) kapsamında Türkiye'nin uluslararası öneme sahip sulak alanları listesi içerisinde Sarıyar Barajı Sulak Alanı sınırları içerisinde bulunmaktadır.”

Sadece bu bilgiler bile kuş cennetini vicdanın ötesinden hukuki olarak ne kadar korunması gerektiğini ortaya koyuyor.

Yılda 3 milyon 850 bin ton daha fazla kömür yakmak için, karşılığında 1 milyon ton külün çıkması ve bunun için koca bir kuş cennetini ve 277 bin dekar tarım arazisinin kirliliğe maruz kalması yöre halkını ilgilendiriyor diyebilirsiniz. Ama her yıl 4 milyon ton karbondioksidin salınarak iklim değişikliğinin hızlanması ve bunun normalden çok daha yüksek bir maliyetini bizzat ödenmesi bütün halkı ilgilendiriyor.

Not: Bütün bu proje ilerlerken, devlet diğer taraftan Çayırhan B termik santrali için bölgenin planlarını değiştiriyor. Pazartesi günü plan değişikliği askından inecek ve “kuş cennetine ve tarım arazisine kül yağmasın, iklim değişmesin, parası da benden çıkmasın derseniz buradan itirazınızı verebilirsiniz: https://350ankara.org/cayirhan-b-plan-itiraz-dilekcesi/