Kyme Antik Kenti ranta kurban edildi!

İzmir’in Aliağa ilçesinde bulunan ve yıllardır Nemport A.Ş. tarafından ranta kurban edilmek istenen Kyme Antik Kenti'nde Nemrut Körfezi Limanı imar planı onaylandı. Söz konusu onay birçok çevrenin tepkisini çekerken, hazırlanan uzman raporları görmezden gelindi. 

Abone ol

İZMİR - İzmir Aliağa'da bulunan ve ağır sanayi bölgesinin ortasında, talanına seyirci kalınan Kyme Antik Kenti için basına yansıyan haberler ve sivil toplum kuruluşlarının mücadeleleri sonuç vermedi.

Aliağa’da Kyme Antik Kenti sınırları içinde yapılması planlanan Nemrut Körfezi Limanı İmar Planı, 13 Temmuz'dan itibaren 30 gün süreyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ilan panosunda askıya çıkarıldı. 11 Ağustos'a kadar askıda kalacak olan plana göre işlemlerin tamamlanmasının ardından deniz doldurularak 18.841,30 metrekarelik iskele ve Ro-Ro rampası yapılacak.

Nemport A.Ş’ ye ait olan ve ağır tonajlı yük gemilerinin yanaştığı iskelenin, 1. derece arkeolojik sit alanı olan deniz bölümünün derecesi değiştirilerek 3. derece yapılmış; böylece Nemrut Körfezi’ni parselleyen sanayi şirketlerinden birisi tarafından yapımı planlanan iskelenin antik limana doğru genişletilmesinin yolu açılmıştı. Konu ile ilgili başlatılan hukuki sürecin de sonucu değiştirmemiş olmasıyla zaten büyük sanayi kuruluşları ile çevrelenmiş durumdaki antik kente denizden yaklaşma yolu da açılarak, modern sanayiye kurban edilme noktasına gelindi.

‘TESPİTLERE GÖRE NET VERİLER YOK!’

.

Konuya ilişkin yapılan açıklamalar, her ne kadar sit derecesi değişikliği kararlarının yapılan sualtı çalışmaları sonucu elde edilen veriler ışığında alındığını iddia etse de yaptığımız araştırmalar bunun aksine işaret ediyor. İzmir 2 Numaralı Koruma Bölge Kurulu, bugüne kadar Nemport lehine verdiği sit değişikliği kararının uzmanlar tarafından verilen raporlar doğrultusunda alındığını savundu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da benzer gerekçelerle imar planını onayladı. Ancak Gazete Duvar’ın ulaştığı uzman raporları durumun böyle olmadığını söylüyor.

Bodrum Sualtı Müzesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Teknolojileri Enstitüsü gibi iki farklı kurumun uzmanlarının hazırladığı inceleme raporlarının değerlendirmesini yapan İzmir 2 Numaralı Koruma Kurulu’nda görevli arkeologlar, kurul üyelerine sunmak üzere ayrıntılı bir rapor hazırladı. Hazırlanan raporda; 1. derece arkeolojik sit sınırının 3. dereceye düşürülmesine ilişkin tespitler üzerine net veriler olmadığı ve yeterli veri sunmadığı belirtilerek söz konusu değişikliğin antik limana zarar vereceği konusunda uyarılarda bulunuldu. Ancak 2 No’lu Koruma Kurulu üyeleri hem Bodrum Sualtı Müzesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin hem de kendi uzmanlarının verdiği raporları görmezden gelip kararını Nemport lehine verdi.

‘BAHSEDİLEN BÖLÜM, 1. DERECEDEN 3. DERECEYE DÜŞÜRÜLMÜŞTÜ’

İzmir Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından yapılan duyuru ekindeki bilgilendirmede, “Korunması Gerekli Kültür Varlıkları ve Arkeolojik Sit Alanları” başlığı altında kararın alınmasında etken olan gerekçeler belirtildi. Raporda, ‘Daha önce 1.derece arkeolojik sit alanı olan planlama alanının bulunduğu deniz tabanının Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi arkeologları tarafından incelendiği notu yer aldı.

Açıklamanın devamında, “Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi arkeologlarının raporuyla birlikte, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nce hazırlanan raporu değerlendiren İzmir II. Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca alınan 28.03.2019 tarih ve 11049 sayılı karar ile alandaki sit sınırları bugünkü şeklini almıştır. Bu karara göre planlama alanı 3. derece arkeolojik sit alanında kalmaktadır” ifadeleri kullanıldı. Oysa 3. derece sit alanı olarak bahsedilen bölüm, Nemport AŞ’nin talebi doğrultusunda İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 28.03.2019 tarihli 11049 sayılı kararı ile tartışmalı bir şekilde 1. dereceden 3. dereceye düşürülmüştü.

'SİT SINIRLARININ TAMAMI DEĞİL, SADECE PROJE SAHASI İNCELENDİ'

Bodrum Sualtı Müzesi ise, konu ile ilgili 2019 yılında vermiş olduğu raporun sonuç bölümünde; “İlgili kurul tarafından deniz içerisindeki sit sınırlarının daraltılarak, sit derecesinin yeniden değerlendirilmesinin düşünülmesi durumunda, su altındaki insitu* yapı kalıntılarının aynı şekilde sit devamlılığının sağlanması gerektiği” şeklindeki ifadeleriyle bu değişikliğin yaratacağı sıkıntılara dikkat çekti. 1. derece arkeolojik sit sınırlarının tamamını değil sadece proje sahasını inceleyen Deniz Bilimleri Teknoloji Enstitüsü ise raporunda; yapılan çalışmalarda 3 metreye kadar olan derinliklerin incelendiği, daha sığ bölümlere ise girilemediğini belirtti.

‘KURUL UZMANLARININ RAPORU GÖZ ARDI EDİLDİ’

Yapılan bu incelemelerin ardından Koruma Kurulu’na iletilen raporları değerlendirmeye alan kurul uzmanları ise kurul üyelerine sunmak üzere 21.02.2019 tarihli ayrıntılı bir rapor hazırladı. Ancak bu rapor da kurul üyeleri tarafından göz ardı edildi. 2863 sayılı yasa doğrultusunda bu alanda yapılaşmaya izin verilmemesi için detaylı açıklama ve uyarılarda bulunan, kurul uzmanları Arkeolog Tolga Koparal ve Şehir Plancısı Berrin Kaya, raporun sonuç kısmında şu hususların altını çizdi:

“Bahsi geçen her 3 rapor da incelendiğinde kısmen Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi uzmanlarınca insitu kalıntı alanları ve dağınık buluntu alanları olarak bölümleme yapılarak mevcut sit sınırı üzerinde bir tanım getirilmekle birlikte sit irdelemesi üzerine herhangi bir öneri getirilmediği görülmektedir. Bu doğrultuda 1. derece arkeolojik sit sınırının 3. derece arkeolojik sit sınırına çevrilmesine ilişkin tespitler ve sınırlar üzerine net bir veri sunulmadığı göz önüne alındığında hazırlanan çalışmanın alanın sit derecesinin değiştirilmesi hususunda yeterli veri sunmadığı kanaatindeyiz.”

“Dolgu alanının karaya müdahale ettiği derinleştirme alanının ise insitu durumda olduğu ifade edilen yapı kalıntılarına oldukça yakın olduğu, bu alanda derinleştirme çalışmasına izin verilmesi durumunda zaman içerisinde liman yapısının zarar görebileceğinin göz ardı edilmemesi kanaatindeyiz. Ayrıca Dokuz Eylül Üniversitesi'ne bağlı Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü'nce iletilen raporda sadece Nemport A.Ş tarafından projelendirilen alanı kapsayan bir çalışma yapıldığı, oysa anılan çalışmaların buluntu ve kalıntılar ile karşılaşılan bölgede yapılması durumunda liman yapısının net lokasyonu doğrultusunda daha kesin veriler ortaya koyabileceği düşüncesindeyiz.”

‘2 NUMARALI KURUL ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRMEMİŞTİR’

Sonuç olarak, mevcut kurumlar bir antik kentin ve onun temel unsurlarının geri dönüşü olmayacak şekilde kaybolmasını görmezden gelir/gelebilir. Fakat sözünü ettiğimiz kurulların taşıdıkları “Koruma” sıfatını tüm gücüyle sergilemesi beklenir. Ancak İzmir 2 Numaralı Koruma Bölge Kurulu üzerine düşen görevi yerine getirmemiştir.

Antik kente ve limana bu denli yaklaşılmasının yaratacağı sonuçlara karşılık kendi uzmanlarının raporlarını dahi görmezden gelen ve kentin korunmasına yönelik reaksiyonları hiçe sayan 2 Numaralı Kurul, bir ticari kuruluş lehine karar vermiştir. Kyme Antik Kenti’nin zarar göreceğini bile bile Nemport lehine karar alan ilgili Koruma Kurulu hakkında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sorgulanması gereken bir durum ortaya çıkmıştır.

*İnsitu: Özgün konumunda, ilk yerinde