Animasyon sinemasına ilgi her geçen yıl arttıkça, yaratıcıların düş güçleri de gelişmek zorunda kalıyor haliyle. Bu durumun en çarpıcı örneklerinden birisini 2014 yılında görmüştük.
“Lego Filmi”, legolarla evde kurulan dünyaların bilgisayar ortamına da taşınabileceği göstermişti. Lego karakterlerle bir hikaye anlatmaya cesaret etmek azımsanmayacak bir risk değil neresinden bakılsa. Ancak filmin dünya çapında 469 milyon dolarlık gişe başarısı elde etmesi yapımcılarını da cesaretlendirmiş görünüyor.
İlk filmin yan karakterlerinden birisi olarak gördüğümüz “Batman” bu kez hikayenin merkezine yerleşiyor. İlk filmde sıradan bir inşaat işçisinin Lego dünyasını ele geçirmeye çalışan kötü adama karşı mücadelesini anlatılıyordu. İlk film, yalnızca Lego evreniyle sınırlı kalmıyor ve finalinde gerçek dünya ile de bağlantı kuruyordu. Bugün gösterime giren ‘The Lego Batman Movie” ise ‘reel’ dünya göndermelerde bulunmak yerine kendi içinde bir evreni anlatmayı tercih ediyor.
KİBİRLİ VE YALNIZ BATMAN
Kahramanımız Batman, Gotham şehrini kötülerden korumaktadır, popülaritesi yerindedir. Ancak evine dönüp Bruce Wayne olduğunda yapayalnız bir adamdır. Üstelik Batman kimliği egosunu iyice şişirmiş, kendini beğenmiş ve kimseyi sevmeyen bir adama dönüşmüştür.
Harley Quinn, Bane, The Riddler, Two-Face, Catwoman, Poison Ivy, Penguin ve Clayface gibi kendi evrenini kötüleriyle uğraşıp dururken Joker ortaya çıkar. Bütün kötüleri bir araya getirir ve Gotham’ı yok etmek ister. Ancak iş bununla da sınırlı kalmayacaktır. İşin içine başka kötüler de girer. Saruman, Godzilla, Voldemort, King Kong vb. Tabi Batman’ın yardımına ise Robin, Batgirl ve kadim dostu Alfred yetişecektir.
“The Lego Batman Movie”, DC evreninin kahramanlarıyla popüler kültürün önemli isimlerini harmanlayan eğlenceli bir yapım. İlk filmdeki hassasiyetleri ve sınıfsallığı bulmak zor ancak hem popüler kültürün ‘kötüler’ evreniyle dalgasını geçmeyi başarıyor hem de süper kahraman kültünü ayakları üzerine oturtuyor. İlk filmde sinema tarihinin birçok kült filmine yapılan göndermeler burada yerine daha çok ‘süper kahraman’ karakterlere ve onların yer aldığı filmlere bırakıyor. Bir sinema faciası olarak kayıtlara geçen ‘Batman& Süpermen” filmine de tatlı göndermelerde bulunmayı ihmal etmiyor. Bu ikilinin rekabetini iyi bir malzemeye dönüştürüyor. Aynı şekilde Batman evrenin varlık koşulu haline gelen Joker’in hikayeye dâhil
olmuş biçimi de ‘iyi ve kötünün’ aynı anda ve birbirine tamamlayacak şekilde var olabileceğinin ifadesi olarak hikayedeki yerini alıyor.
HAFTANIN EĞLENCELİK SEÇENEĞİ
İlk filmi yöneten Phil Lord (Köfte Yağmuru serisi) ve Chris Miller’in (Şrek serisi) ikilisi bu kez yapımcı olarak görev alırken, yönetmenlik koltuğunda bu kez başka bir isim var. Daha çok televizyon için çektiği animasyonlarla tanınan Chris McKay’ın ilk film kadar olmasa da eli yüzü düzgün bir iş çıkardığını belirtelim.
“The Lego Batman Movie”, süper kahraman olmanın ‘insan’ olmaya engel olmaması gerektiğini asıl olan şeyin dayanışma ve güven olduğunu belirterek söylüyor son sözünü. Biraz gürültülü olsa da kaliteli bir eğlencelik olarak haftanın öne çıkan seçeneği…