LGS sonuçları ve okul tercihleri
Ekonomik kriz, eğitim görülen bölgenin sosyal çevresi ve okulların alt yapı olanakları dikkate alınmadan yapılan merkezi sınavlar ve bunun sonucunda yapılan öğrenci yerleştirmeleri gerçekçi değildir.
2 Haziran 2024'de eşit ve adil olmayan şartlarda eğitim gören 992 bin 906 öğrencinin katılımıyla gerçekleşen LGS ( Liselere Geçiş Sistemi) merkezi sınav sonuçları, 28 Haziran'da açıklanmıştı. Bu tarihten itibaren başlayan lise tercihleri 17 Temmuz'da sona erecek. Sınava giren ve sınav sonuçlarını heyecanla bekleyen yüz binlerce öğrenci, almış oldukları yetersiz puanlarla hüsrana uğrarken, bazıları da yüksek puanlarla başarılı sonuçlara imza atıp sevindiler.
Öğrenciyi seçen, okulları sınıflandıran ve adaletsiz olan bugünkü eğitim sisteminde; bu yıl ortaokuldan mezun olan öğrencilerin yüzde 83,85'i yerel, yüzde 16,15'i ise merkezi yerleştirme sınav puanı ile kayıt yaptıracak. Gerçek durum bu haldeyken geçmiş yıllarda olduğu gibi, bu yıl da ortaöğretimde verilen eğitimin başarısızlığını gizlemek için, sınavda tüm soruları yanıtlayıp birinci olan öğrencilerin başarıları haberlerde öne çıkarıldı.
Bazı dershaneler, özel okullar ve yayınevleri, sonuçlar açıklanır açıklanmaz başarılı olan öğrencilerine üzerlerinde kendi kurumlarının adının yazılı olduğu tişörtleri giydirerek, basının karşısına çıkardılar. Öğrencinin başarısında katkısı olduğunu ifade ettiği ailesi ile birlikte çektirdiği fotoğrafları sosyal medya aracılığıyla kamuoyuna duyurdular. Kimi öğrenciler ise başarı sırlarını anlatırken devam ettikleri özel okul ve dershanelerin kendi başarısındaki olumlu desteklerini ifade etmeyi de ihmal etmediler. Öğrencilerin başarı öykülerini, gelecek dönemde kendi kurumlarına yapılacak öğrenci kayıtları için kullanan bazı özel kurumlar, bunda da başarılı oldu. Bu sonuçlarla özel okul kayıtlarında alınan ücretler astronomik olarak artarken, kayıt talebi de hız kazanmış oldu.
Geçen yılki LGS sınavında 562 Türkiye birincisi çıkarken, bu yılki sınavda ise birinci olanların sayısı 352. Birinciler arasında İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerin yansıra Anadolu'nun farklı bölgelerinden de öğrenciler bulunuyor. Kırsal kesimde, zor koşullar altında yaşayıp, ders dışı süreçlerde aile ekonomisine katkıda bulunan, aile ve arkadaş ilişkileri ile iç denetim becerilerini iyi yönetip planlı ve disiplinli bir çalışma ile derece yapan öğrenciler lokal öğrencilerdir. Bu öğrencilerin başarısında kendi aileleri ve idealist öğretmenlerin katkılarını unutmamak gerekir.
Bazı gazetelerin işi magazinleştirerek derece yapan bir kaç öğrenciyi haberleştirmesi, devlete okullarında verilen eğitimin genel başarısızlığını ört bas edemez.
Kamu kaynakları ile desteklenen ve öğrencilerinin ders notlarını yıl içinde şişiren özel okullar LGS'de devlet okullarına göre daha başarılı duruma gelmişlerdir. Sınav sonuçları neticede bunu gösteriyor. Yüz binlerce öğrencinin eğitim gördüğü okullardan derece yapan öğrencilerin çıkması, genel başarı yüzdesini fazlaca etkilememektedir. Özel okullar mali kaynakları, fiziki altyapıları ve sahip oldukları araç ve gereçlerle dikkat çekmektedir. Bu okullarda iş güvencesi olmadan asgari ücret veya altındaki ücretlerle çalışan öğretmenlerin sırtından büyük kazançların elde edildiği de unutulmamalıdır. MEB, eğitimdeki okullaşma politikasını öğrencilerin istek ve tercihlerine göre değil, siyasal önceliklerine göre yapmaktadır.
Ekonomik krizin, bireyler arasında yaratmış olduğu sınıfsal uçurum ile eğitim görülen bölgenin sosyal çevresi ve okulların alt yapı olanakları dikkate alınmadan yapılan merkezi sınavlar ve bunun sonucunda yapılan öğrenci yerleştirmeleri gerçekçi değildir.
Günümüzde bir öğrencinin ailesinin gelir düzeyi, eğitimi veya eğitime verdiği önem, gittiği okulun fiziki koşulları, sınıfların kalabalıklığı, öğrencilerin kapasitesi, öğretmenlerin performansı, ikili eğitim görülüp görülmediği, anne- babanın ayrı olup olmaması, yaşadığı çevrenin özellikleri, özel dersaneye gidip gitmediği, özel ders alması ve yeterli ders kitap kaynaklarına ulaşıp ulaşmadığı gibi pek çok neden öğrenci başarısını etkileyen başlıca faktörlerdendir.
Türkiye'deki liselerin nitelikli ve niteliksiz olarak ayrılması, öğrenciler, dolayısıyla veliler arasında rekabeti artırmıştır. MEB, başarılı liselerin öğrenci kontenjan sayısını sınırlı tutarken, imam hatip liseleri ile meslek liseleri kontenjanlarını bilinçli olarak artırmaktadır.
Birçok aile LGS öncesinde tüm aile yaşantılarını, sınava girecek çocuklarına göre planlamak zorunda kalmışlardır. Bu dönemde ev ziyaretleri ve misafirlikler askıya alınırken, televizyonlar uzun süreli kapalı tutulmuş ve çocukların cep telefonları aileleri tarafından geçici olarak toplanmıştı. Günlük, haftalık, aylık ders programları yapılırken, çalışmalarda ailelerin kendi denetimleri öne çıkmıştı. Tekrarı olmayan bu sınavda çocuklarının iyi bir liseye girmesi için, işin içine abartılı bir şekilde kendini katan velilerin bu çabalarının ne kadar etkili olduğu da eğitim uzmanlarınca tartışılmıştı.
Türkiye genelindeki 2 bin 525 liseye sınav puanına göre öğrenci yerleştirilecek. Bu okulların kontenjanı ise 203 bin 638. Tercihler sınav sonuç belgelerindeki 'Genel Yüzdelik Dilim'e göre yapılacak. E-okul üzerinden yapılacak tercihlerin okul müdürlüğü tarafından elektronik ortamda onaylanması da şart. Öğrenciler; merkezi sınav puanı ile öğrenci alan okullar, yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullar ve pansiyonlu okullar olmak üzere 3 grupta tercih yapabilecek.
MEB'in yayınlamış olduğu tercih ve yerleştirme kılavuzunda, aynı okul türünden sadece 3 okul tercihi ve yerel tercih kısıtlamaları ile öğrenciler bilinçli olarak her yıl meslek liselerine ve tam dolmayan imam-hatip liselerine yönlendirilmektedir.
22 Temmuz'da yerleştirme sonuçları açıklanacak. Sosyo ekonomik yapısı düşük ailelere sahip olan ve gerekli alt yapısı olmayan okullarda okuyan ve özel bir eğitim desteği almayan öğrenciler, yine eğitim düzeyi düşük liselere kayıt yapmaya mecbur bırakılacak. 22 Temmuz sonraki süreçte de okulların boş kontenjanları ve taban puanları ilan edilerek nakil uygulaması başlatılacak. 22-26 Temmuz tarihleri arasında ilk nakiller 2 Ağustos'da ikinci nakiller yapılacak. Kısaca, LGS tercih ve yerleştirmelerinde bazı veliler hep tetikte olup taban puan takipçisi olacaklar.
Özel okullar ile yetenek sınavıyla öğrenci alan okulların işlemleri ve kayıtları ise 28 Haziran-16 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek. Daha önceden bir özel okula kesin kayıt yaptıran öğrencilere tercih ekranı açılmayacak. Eğer bir özel okul öğrencisi kayıt döneminde kaydını iptal ederse tercihte bulunabilecek. Depremzede öğrencilere tercihlerde, pozitif ayrımcılık yapılacağı ifade ediliyor. Bunun gerçek sonuçlarını bekleyip göreceğiz. Öğrenciler, tercihlerini genellikle akademik eğitim veren okullardan yana kullanmak istemektedirler.
Eşit ve adil koşullarda eğitim almayan, yeterli oranda beslenemeyen bir öğrenci ile her türlü olanaklara sahip bir öğrencinin aynı sınavlarda denenmesi hiç de doğru değildir. Milli Eğitim, her öğrencinin istediği okulda eğitim görme hakkını dikkate alarak eğitim süreçlerini belirlemeli ve çalışmalıdır.
* Eğitimci- Yazar