Londra'nın korona virüslü günleri

İngiltere'deki virüs zirvesinden ellerinizi yıkayın tavsiyesinden başka hiçbir radikal önlem çıkmadı. Londra'da insanlar marketlerde sabun ve tuvalet kağıtlarının hemen boşalmasına çabucak alıştı. Şirketlerde çalışanlara her gün "Diz üstü bilgisayarınızı eve götürmeyi unutmayın" uyarısı yapılıyor. Ertesi gün işe gidilip gidilmeyeceği belli değil çünkü. Çöp çatan platformu Tinder da"Eğlenmeye devam etmenizi istiyoruz ama kendinizi korona virüsünden korumanız bizim için daha önemli" diyerek randevulara bir süre ara verilmesi uyarısında bulunuyor.

Abone ol

Ayşegül Dikenli Williams

LONDRA - Marketlerde tuvalet kağıdı ve el sabunu reyonlarının boş olmasına ne de çabuk alıştık. Çalıştığım ofiste her akşam laptopunuzu eve götürün hatırlatması ne kadar da olağan artık. Ertesi gün işe gelip gelmeyeceğimizin bu kadar muğlak olması hiç şaşırtmıyor artık. Oysa bir ay öncesine kadar her şey ne kadar da sıradandı. Brexit karmaşası, malum bölgesel çatışmalar, diğer sıradan felaketler, acılar, ölümler, mülteciler... Hiçbirinin önemi yok şimdi.

Trenim durağa geldi ve birinin düğmeye basıp açması gerekiyor. Eskiden olsa hiç fırsatım olmadan başka bir yolcu basıverirdi. Oysa şimdi herkeste birkaç saniyelik bir tereddüt ve hatta treni kaçırma riski... Tabi ki milletimizi layıkıyla temsil edip kazağımın kolunu çekerek düğmeye basıverdim. Böyle durumlarda kahraman olmaya programlanmışız neyse ki.

Başbakan Boris Johnson’un bu ayki ikinci Cobra toplantısı az önce bitti. Tüm gün spekülasyon yaptık. Okullar kapanacak mıydı? Okullar kapanırsa işe nasıl giderdik? Biz işe gidemezsek sağlık personeli de işe gidemezdi. O zaman hasta olunca bize kim bakacaktı? Şu an için okulları kapatma kararı çıkmadı toplantıdan. Bu karar diğer ülkelerden oldukça farklı ve çok eleştiriliyor. Alınacak her kararın eleştirileceği gibi. Özetle İngiltere’de devlet el yıkamaktan başka hiçbir radikal önlem almama kararı verdi. Bu durum önümüzdeki aylarda ‘Zirve’ yani virüsün olabilecek en yaygın aşamasına geçilince değişeceğe benziyor. Şu anki strateji sağlık sistemini sürdürebilir önlemlerle ayakta tutmak.

HER ŞEY YOLUNA GİRECEK

Tüm bunlar yaşanırken virüsten Çin’den sonra en çok etkilenen ülke olan İtalya’da moralleri yükseltmek için ‘Andra tutto bene’ (Her şey yoluna girecek) mesajı yayılmaya başladı. Milyonlarca çocuğun evde izole olmak zorunda kaldığı İtalya’da ilk anlardaki paniğin ardından artık yeni bir dayanışma var. Londra’da da benzer bir hava yayılıyor son birkaç gündür. Bakkallar mahalledeki yaşlılara el jeli götürüyor mesela. Çok pahalıya satıp kar edebilecekken bunu yapabilmeleri sembolik de olsa doğru mesajın yayılmasını sağlıyor.

TINDER'DAN ÖNEMLİ MESAJ

Popüler çöp çatan platformu Tinder ise sitesinde uyarılarda bulunuyor,  “Tinder yeni insanlarla tanışmak için harika bir yer. Eğlenmeye devam etmenizi istiyoruz ama kendinizi korona virüsünden korumanız bizim için daha önemli."

Londra’dan bir kullanıcı “El ele tutuşuyorduk ve şimdi teknik olarak yapmamamız gerekenin bu olduğu söyleniyor” derken, başka bir kullanıcı ise haftalardır görüşmeye çalıştığı Tinder arkadaşıyla yakın zamanlarda İtalya’da bulunduğu için buluşamadıklarından yakınıyor. Durum değişene kadar sevimli emojiler ve özçekimlerle Tinder dünyası da hayata devam edeceğe benziyor.

Tarihsel olarak bu tür uygulamaların kullanımının, insanlar evde kalmak zorunda olduğunda aniden yükseldiği belirtiliyor. Mesela kar fırtınası olduğunda da benzer durum yaşanıyormuş. Buzzfeed’e açıklama yapan eski çöpçatan ve editör Hannah Orenstein dediği gibi “İnsanlar içeride sıkıştılar, sıkıldılar, yalnız ve belki biraz da çılgın hissediyorlar. Bir kadeh şarap benim elimde bir kadeh şarap senin elinde... Bir mil uzaktan FaceTime yapabiliriz” tarzı diyaloglar da artık sıradanlaşıyor.

"Hayatta kalma derdindeyken Tinder da neymiş" dediğinizi duyar gibiyim. Türkiye’deki yaygınlığı konusunda bilgim yok ama burada Tinder ve benzeri uygulamalar tanıdığım birçok insan için çok önemli diyebilirim. Korona virüsü yayılırken bir yandan da ‘aşk’ yolunu bulup yayılmaya devam ediyor. Neyse ki...