Lütfü Oflaz: Ak Parti tabanı, Ak Parti tavanından rahatsız
Gazetecilere yönelik tutuklamaları eleştirdiği yazısı Star'da yayımlanmayınca gazeteden ayrılan Lütfü Oflaz, "Haksızlıklara karşı tepki muhalefetle sınırlı değil" diyor. Oflaz'a göre 'Ak Parti tabanı da yöneticilere karşı rahatsızlık' taşıyor.
DUVAR - Gazeteci Yazar Lütfü Oflaz Cumhuriyet ve Sözcü gazetesine yönelik operasyonları eleştirdiği yazısı yayınlanmayınca Star gazetesinden ayrıldığını açıkladı. Gezi’nin simgelerinden ‘Yeryüzü sofralarının’ fikir ve isim babası olan ve 'Susma sustukça sıra sana gelecek’ sloganlarının da sahibi Oflaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem 2000 hem de 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “gönlümdeki Cumhurbaşkanı adayı” dediği, isim.
Cumhuriyet'ten Kemal Göktaş'a konuşan Lütfü Oflaz, “Haksızlıklara karşı tepki muhalefetle sınırlı değil. AKP tabanı da rahatsız” diyor. Nuriye Gülmen’lerle ilgili yazısından sonra Süleyman Soylu’nun aradığını söyleyen Oflaz, gergin geçen konuşmada Soylu’nun “Ağzımızın payını verdiniz” dediğini belirtiyor.
“Rahatsızım” yazınız çok büyük bir ilgi gördü. Bunu yayınlamadılar ama Amerika’dan Japonyaya kadar uluslararası alanda da yoğun bir ilgi gördü. Neden rahatsızsınız ve aşamaya nasıl geldiniz?
Öncelikle şunu söyleyeyim. Ben her şeyden önce bir yazarım, düşünce adamıyım, gazeteciyim. Dolayısıyla gazetecilere, yazarlara, düşünce insanlarına, gazetelere yönelik baskılar her dönem tepkimi çekmiştir. Bu dönemde de gazetelere yönelik baskılara tepkimi zaman zaman Star’daki köşemde dile getiriyordum. Aynı zamanda bu dönemde haksızlığa uğrayan diğer meslek mensupları ile ilgili de rahatsızlıklarımı da yazıyordum. Bunlar son derece etkili oluyordu. Özellikle iktidarın karşısında olan medya, ‘böylesine yazılar nasıl bu Star gazetesinde yayınlanıyor?’ diye de şaşırıyorlardı.
‘Bizim istediğimiz gibi yazarsanız yayınlayabiliriz’ diye bir ahlaksız teklif mi yaptılar yani?
Şöyle bir şey var bunun arka planında. Akademisyenlerle ilgili birçok yazı yazdım. 1.100 imzalı bir dilekçe vardır akademisyenlerin, orada bir kısmını işten attılar, bir kısmını işten atmadılar. ‘Bunun ölçüsü nedir?’ diye bir takım yazılar yazmıştım. Öğretmen Semih Özakça ve akademisyen Nuriye Gülmen ile ilgili yazımın bir bölümünde de şöyle bir ifade geçiyordu: ‘FETÖ’cü olmayanlara da FETÖ’cü damgası vurularak işlerinden atıldıkları gibi bir izlenim var toplumda. Nitekim Gülmen ile Özakça’nın da ‘Biz FETÖ’cü olmadığımız halde FETÖ’cü muamelesine tabi tutularak işten atıldık. Aslında biz muhalif olduğumuz için işten atıldık’ diye bir iddiaları var. Eğer muhalif oldukları için işten atılmadıysalar bunu iktidarın belgeleriyle, delilleriyle birlikte topluma sunması, toplumu ikna etmeleri lazım.’ O yazının çıktığı gün İçişleri Bakanı (Süleyman Soylu) beni aradı. Söze şöyle girdi: ‘Lütfü Bey bugünkü yazınızla bizi çok üzdünüz.’ Dikkat edin, ‘ beni üzdünüz’ demiyor ‘bizi üzdünüz’ diyor.
İktidarın bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz. Gazeteciler, siyasetçiler hapiste, akademisyenler işten atılıyor. AKP bu noktaya nasıl geldi?
Aslında haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı tepki sadece muhalefetle sınırlı değil. AK Parti tabanı da rahatsız. Lütfü Oflaz rahatsız ama AK Parti tabanı da rahatsız.
Neden rahatsız AKP tabanı?
‘Rahatsızım’ yazısında birkaç cümleyle de olsa ona da değindim. Ak Parti tabanı başta belediyeler olmak üzere, yolsuzluk ve rüşvet söylentilerinin ayyuka çıkmasından rahatsız. Ak Parti tabanı Harun gibi gelip Karun gibi olanlardan rahatsız. Bu dönemdeki yargılamalarda parası olan, arkası olan, özellikle iktidarın tepe noktalarında dayısı olanlara karşı ayrıcalıklı davranılmasından rahatsız. Toplumda gerginleşmeden, huzursuzluktan ve bunun giderek ülkeyi bir iç savaşa sürüklemesinden rahatsız. Bu rahatsızlıkları bana Ak Parti tabanı yoğun bir şekilde iletiyor.
Parti yöneticileri, bakanlar, başbakan, Cumhurbaşkanı bunun farkında değil mi?
Bugün Ak Parti tabanı, Ak Parti tavanından rahatsız. Nitekim rahatsız olmasa referandumda Ak Parti tabanından yüzde 7-8’lik oy kayması olmazdı. Ak Partililerin en iyimserleri açısından yüzde 5-6’lık oy kaymasından söz ediliyor. 2 yıl içinde bu rahatsızlık artarsa çok daha büyük oranlara varabilir.
Parti kendine çeki düzen verme eğilimi de yok…
Ak Parti tavanı ne düşünüyor, ne yapmak istiyorlar onu bilemem. Ben Ak Partinin tabanı ile ilgiliyim.