Maaş zammı tüketicinin moralini yükseltti, güven endeksi yükseldi

Tüketici güven endeksindeki yükselme, ekonomistlere göre iktidarın seçim hamlelerinden kaynaklanıyor ama gerçeği yansıtmıyor olabilir.

Abone ol

DUVAR- Tüketici güven endeksi, Ocak ayında yüzde otuz oranında arttı. Ancak ekonomistlere göre, hâlâ iyimser sayılabilecek eşiği geçemedi. Endeksin hesaplanmasında, tüketicilere mevcut dönemdeki maddi durumları, önümüzdeki bir yıla ilişkin beklentileri ve genel ekonomik duruma ilişkin öngörüleri soruluyor. 

Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, "Tüketicinin ekonomiye güveni ne oluyor da artıyor?" başlıklı yazısında tüketicinin iyimserliğini etkileyen gelişmeleri şöyle değerlendirdi: 

"Hem mevcut dönemdeki maddi duruma ilişkin iyimserliğin, hem gelecek 12 aylık döneme ilişkin beklentinin iyileşmesinin altında yatan en büyük etken kuşku yok ki haziran ve bu ocakta yapılan ücret iyileştirmesi ve asgari ücret artışı.

Gerçi geçen yıl temmuzdan geçerli olmak üzere yapılan iyileştirme işçi emeklileri için yalnızca enflasyon farkının verilmesi, memur ve memur emeklileri için enflasyon farkı artı zamdı. Ancak memurlar ocak zammı düşüldüğü için daha az oranda fark almıştı.

Ama sonuçta, yapılan artışın neredeyse tümü enflasyon farkının giderilmesiydi. Ancak belli ki algı pek öyle olmuyor. Enflasyonun aylarca silip süpürdüğü geliri, erittiği gelir belli ölçüde olmak kaydıyla ve gecikmeli olarak kısmen yerine konulunca bile insanların morali yükseliyor, gelirler önemli ölçüde artmış algısı baskın çıkıyor.

Bu yıl ocakta da benzer yaşandı. Daha yüksek umulmakla birlikte beklenti olarak dile getirilen ücret artışı yüzde 20’ler dolayındayken açıklanan ilk oranın yüzde 25 olması, daha sonra bu oranın yüzde 30’a çıkarılması belli ki 'İstediğimizden, beklediğimizden fazlasını aldık' şeklinde bir memnuniyet oluşturdu.

İşte ocak ayının sonuçları... Tüketici güven endeksi ocak ayında yüzde 4.6 arttı. Ama detaylar daha önemli.

Örneğin hanelerin maddi durumlarını ortaya koyan endeks yüzde 7.4 yükseldi.

Örneğin gelecek 12 aydaki döneme ilişkin maddi durum beklentisini ortaya koyan endeks yüzde 6 yükseldi.

Örneğin gelecek 12 aydaki genel ekonomik duruma dönük beklentiyi gösteren endeks yüzde 7 yükseldi.

Anket kapsamındaki 4884 hanenin elbette tümü ücret ve maaşla çalışanlardan oluşmuyor; ancak bu artışların piyasada canlılık yaratacağı ve bunun yansımaları olacağı da belli ki hesaba katılarak yanıt veriliyor.

DÜŞÜŞ VE ARTIŞTA DÖVİZ DE ETKİLİ

Tüketici güven endeksinin son iki yıldaki tepe, dip ve kısmen tepe yaptığı üç noktanın tarihlerini nelerin etkilediğini iyi irdelemek gerek. 2021’in mart ayı... Merkez Bankası faizi yüzde 19’a çıkarmış, kur gerileme eğiliminde. Vatandaşın ekonominin iyiye mi, kötüye mi gittiği konusundaki temel ölçütlerinin başında döviz kurunun geldiği bir gerçek.

2021’in ilk ayları, kur düşüyor ve bu sayede ekonominin de iyiye gideceği algısı çok güçlenmiş.

Mart 2021’de Merkez Bankası’nda başkan değiştiriliyor. Beklentiler ve algı bir anda bozuluyor. Bu durum eylüldeki faiz indirimiyle iyice belirginleşiyor, çünkü kur yükseliyor.

Tüketici güven endeksinin geçen yılın haziranından sonra artmasıyla bu dönemde yine faiz indirimine gidilmesi 2021’deki gidişatla bir çelişki oluşturuyor gibi görülebilir. Hayır bir çelişki yok.

Sokaktaki vatandaşın derdi faizin ne olduğu değil, dövizin ne olduğu. Faiz, ağustostan başlayarak geçen yıl da indirildi ama dikkat edelim döviz kuru ağustostan beri neredeyse sabit..." (YAZININ TAMAMI)