Maden işleri torba yasayı protesto edecek
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), TTK'nin özelleştirilmesine olanak sağlayan torba yasayı, yarın Zonguldak'ta protesto edecek. GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, "TTK'nın bir çakıl taşının dahi özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
DUVAR - Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) özelleştirilmesinin önünü açan yasa değişikliğini yarın protesto edecek. GMİS Yönetim Kurulu da milletvekillerine ve siyasi partilerin TBMM grup başkanvekillerine mektup yazarak, teklifin geri çekilmesini istedi.
DHA'nın haberine göre, GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci ve yönetim kurulu üyeleri, TTK Armutçuk Müessese Müdürlüğü maden ocağında işçileri ziyaret etti. Demirci, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen torba yasa tasarısının TTK ve Türkiye Kömür İşletmeleri'nin (TKİ), özeleştirilmesine olanak sağlayan maddesi hakkında işçilere bilgi verdi.
Demirci, Zonguldak'ta yarın saat 16.30'da Madenci Anıtı önünde basın açıklaması yapacaklarını söyledi. TTK'nin özelleştirilmemesi için ellerinden geleni yapacaklarını belirten Demirci, "Madde, TBMM Genel Kurulu’na geldiğinde farklı eylemlerimiz olacak. Birlik ve beraberlik içerisinde mücadelemizi sürdüreceğiz. TTK'nın bir çakıl taşının dahi özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü özelleştirme ölüm demektir. Bu Eğer hükümet bu sese kulak vermezse madenciler ve bölge halkı olarak tek yürek, tek ses meydanlarda olacağız" dedi.
GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu ise "Biz, Zonguldak’ta rödovanslı sistemin daha meşru hale getirdiği kaçak ocaklardaki 15 yaşındaki delikanlılarımız hastane önlerine atılmasın, o delikanlılarımızın cansız bedenleri yollara atılıp 'üzerinden araba geçti' diye söylenmesin, böyle gösterilmesin diye bu mücadeleyi veriyoruz. Bu Genel Maden İşçileri Sendikası’nın sesi değil, bu ses Zonguldak’ın sesi" diye konuştu.
'BÜYÜK KAZALAR ÖZEL SEKTÖRDE YAŞANDI'
Evrensel gazetesinin haberine göre, GMİS adına Genel Başkan Ahmet Demirci ile Genel Sekreter Satılmış Uludağ imzasıyla milletvekilleri ve siyasi partilerin grup başkanvekillerine mektup gönderildi.
2004'ten sonra meydana gelen büyük maden kazalarının özel sektörde yaşandığı belirtilen mektupta, şöyle denildi:
“1990 ve 2004 yılından bu yana TKİ ve TTK maden sahaları rödovansçı şirketlere ve taşeron şirketlere verildi. Yeni gerekçe de süre nedeniyle şirketlerin yeterince yatırım yapamadıkları, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin aksadığı belirtiliyor. Yani bir anlamda özeleştiri yapılıyor. Çünkü 17 Mayıs 2017 tarihinde Karadon’da 30, 7 Ocak 2013 tarihinde Kozlu’da 8 arkadaşımızı taşeron şirketlerde, 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da 301 arkadaşımızı, son olarak Şırnak’ta 8 arkadaşımızı kaybettik. Büyük maden kazalarının hepsi 2004 yılı sonrasında özel sektörde meydana geldi. Bu kazaların gerekçesini süre kısalığı olarak açıklamak doğru değildir. Üretim zorlaması ve kar hırsı asıl neden olmuştur.”
Maden ruhsatlarının özel şirketlere devredilmesi halinde TKİ ve TTK gibi kurumların denetiminin ortadan kalkacağı ifade edilen mektupta, "Böylece denetim daha da zorlaşacak ve kazalar artacak" ifadelerine yer verildi.