Madencilerden kültür sanat camiasına: Eczacıbaşı ceplerimizden çalınanlarla sizi finanse ediyor

Balıkesir Eczacıbaşı Esan Madencilik’te işten çıkarılan madenciler için Bağımsız Maden İş Sendikası, kültür sanat camiasına seslenerek madencilere destek olmaya çağırdı.

Abone ol

DUVAR - Balıkesir Balya’da bulunan Eczacıbaşı Esan Madencilik’te 243 işçi, 'küçülme' gerekçesiyle 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nde işten çıkarıldı. Şirketin bu tutumunu protesto eden maden işçileri, işe geri alınma talebiyle maden sahası önünde eyleme başladı.

Bağımsız Maden İş Sendikası, Türkiye'nin kültür sanat camiasına yönelik yaptığı çağrısında, Eczacıbaşı Grubu'nun madencinin hakkını gasp ederek kültürlü gözükmeye çalıştığını, buna karşı tüm duyarlı kesimleri şirketi protesto etmeye davet etti.

'MADENCİLERİN TARAFINDA DURUN'

Sendikanın sosyal medya hesapları üzerinden yayınladığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu mesajı size Balya'daki madenin önünden yazıyoruz. Madenciler ve sendika yetkililerimiz bugün itibariyle geceli gündüzlü madenin kapısında bekleme kararı almıştır. Hava soğuk ama dışarıda bizi ve çocuklarımızı açlık bekliyor. Hava soğuk ama birliğimiz ve dayanışmamız bizi güçlü tutuyor. Dayanışmadan bahsetmişken sevgili sanat insanları, tiyatrocular, film yazarları, senaristler, oyuncular, gazeteciler, Türkiye'nin sanat ve kültür üreticileri; Eczacıbaşı 243 arkadaşımızın ceplerinden çalınanlarla sizi finanse ediyor. Madenci çocuklarının haklarından çalarak kültür taşıyıcısı ve koruyucusu bir sermaye grubu imajı veriyor. Bu vicdansızlıktır, ahlaka uymaz. Hiçbir değere uymaz. İşçinin kıdemine, ihbarına çökerek işçinin sendikalaşma hakkını gasp ederek kültürlü gözükmeye çalışıyor Eczacıbaşı Grubu. Sendikamız en başından itibaren diyalogla çözüm istiyor. Esan yetkilisine de görüşme talebimizi ilettik. Yoksa kapısından hiçbir güç bizi ayıramaz. Sevgili sanat kültür basın camiası sizden ricamız, Eczacıbaşı'nı sıkıştırın. Madencilerin tarafında durun, onların seslerini yaygınlaştırın. Eczacıbaşı'nın iki yüzlü davranmaması gerektiğini haykırın, bir destek tweeti atın. Eczacıbaşı yöneticilerini arayın, bu durumu sorun. Vaktiniz olursa maden önüne gelin sıcak çayımızdan için. Sadece öldüğümüzde değil, direndiğimizde de madenciye sahip çıkmanızı talep ediyoruz."

‘İŞ VARKEN YEMEK YEMEYECEKSİNİZ’

İşçiler işe geri dönene kadar maden ocağı önünde eylemlerine devam edeceklerini söyledi.

Esan Madencilik’te işten çıkarılan, iki yıldır burada çalışan Bilal Bolat aldıkları 6 bin 700 TL ücretle ayın sonunu dahi getiremediklerini ve geçinemediklerini söyledi. Bu duruma itiraz ettiklerinde “kapı orada” cümlesiyle karşılaştıklarını, maden ocağındaki çalışma koşullarının oldukça kötü olduğunu söyleyen Bolat, “Ne dinlenme ne de yemek saati var. Şantiye şefimiz bir gün çıkıp ‘iş saatinde yemek filan olmaz, iş varken iş yapacaksınız, yemek yemeyeceksiniz’ diyerek bizi tehdit edebiliyor” dedi ve şöyle devam etti:

“Ocağın başlangıcından bu yana çalışıyorum, zemin aynı zemin, hava şartları da aynı. Aksine ilk başladığımızda daha kötüydü. Yağmurda, çamurda dışarda çalışan arkadaşlarımız oldu. Enflasyona yenik düştük, maaşlarımız eridikçe erildi. İyileştirilmesini istedik. Kendi talebimizle hakkımızı alamadığımız için sendikalı olmak istedik, sendikalı olmak isteyince kış vakti bizim iş çıkışımız verildi. Ama biz bu ücretlerle ay sonunu bile getiremiyoruz. Benim maaşım sadece kredi ödememe gidiyor, bana 1 lira bile kalmıyor. İşten çıkarıldıktan sonra dışarıda, yağmurun soğuğun altında sabahladık. Biz mücadelemizi vermeye devam edeceğiz. Sendikamıza güveniyoruz. İşe dönene kadar buradayız. Ayrılmayacağız.”

Bilal Bolat

‘GÜNLÜK MEZARA GİRİP ÇIKIYORUZ, TABİİ Kİ HAKKIMIZI İSTİYORUZ’

İşçilerin eyleminin başladığı madende yaklaşık 1,5 yıldır çalışan Mevlüt Baki ise yeraltı madeninde çalışan ‘en ucuz’ işçi olduklarını, çalışma koşullarının iyileşmesi adına sendikalaşmak istediklerini fakat işten çıkarıldıklarını söyledi. “Biz ne zaman kendi hakkımızı savunsak ‘kapı orada beğenmiyorsanız çıkın gidin’ dediler. Biz artık kapıyı görmek istemiyoruz” diyen Baki, şunları kaydetti:

“İşten çıkarılmamızın nedenini zeminin kötüleşmesi olarak gösteriyorlar. İlk günden beri çalışan arkadaşlarımız var. Zeminde herhangi bir değişiklik olmadığını söylüyorlar. Buradaki maden ocağını biz kendi ellerimizle inşa ettik. Patronlar yapmadı. Kışın ortasında bizim sektörde iş bulmak kadar zor bir şey yok. Biz işimizi geri istiyoruz. Günlük mezara girip çıkıyoruz. Tabii ki hakkımız olanı, ücretlerimizin düzeltilmesini, sendika hakkımızı istiyoruz. Davamızda haklı olduğumuzu bildiğimiz için sonuna kadar gitmek istiyoruz. Kimseden korkumuz yok.”

Mevlüt Baki
SENDİKADAN SONRA KÜÇÜLME PLANI

Bağımsız Maden İş Sendikası’nın Avukatı Yağız Timoçin Balıkesir’deki maden ocağında yaşananlara dair bilgi verdi. Timoçin, örgütlenmek isteyen işçilerin sendikal sürecini kırmak adına küçülmenin bahane edildiğini, maden sahasının jeopolitik yapısında değişiklik olmadığını söyledi. Maden ocağında çalışanlara işten çıkarıldıklarını sözlü olarak bildirildiğini söyleyen Timoçin, işçilerin dava açmalarının önüne geçmek adına belge imzalatılmaya çalışıldığını ifade ederek şunları kaydetti.

“Sendikal süreçte patron tarafından kara propaganda yapıldı. Biz ilk örgütlenmeye başladığımızda iş yerinin küçülmeye dair bir planı yoktu. İşten çıkarılan arkadaşlarımızın yaşları genç değil, neredeyse çoğu evli, çocuk sahibi. Başka şehirlerden gelerek burada çalışanlar var. Sargın İnşaat’ın sahibi Hüseyin Sargın kapıda işçilere ‘Eczacıbaşı çıkar dedi, biz de çıkardık’ dedi. Eczacıbaşı ile görüşmelerimizde de ‘biz işten çıkarmadık, Sargın İnşaat yapıyor’ denildi. İkircikli bir durumla karşı karşıyayız. Kanunda mücbir sebep sınırlıdır. İş feshi ilk yapılması gereken değil, son çaredir. İşçilerin doğrudan atılması olmaz, hukuka aykırı." (D

(İZMİR/ANKARA-NUR KAPLAN)