Mahkeme başkanı: Kimsiniz, ne ayaksınız diye sormadılar mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikasy davasında Yüzbaşı Haldun Gülmez savunma yapmaya devan etti. Gülmez'in anlattıklarına tepki gösteren mahkeme başkanı Emirşah Baştoğ, "Özel Kuvvetler ekibinden değilsiniz. Ailelerine bile söylemedikleri gizli bir göreve gidiyorlar. Size 'Kimsiniz, ne ayaksınız, neden yanımızda dolaşıyorsunuz' diye sormadılar mı?" dedi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişiminde düzenlenen saldırıyla ilgili olarak, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, dün savunması uzun sürdüğü için yarım kalan sanıklardan SAT timinde görevli Yüzbaşı Haldun Gülmez'in ifadesiyle başlandı. Gülmez, 15 Temmuz günü komutanı Özay Cöder'in kendisini aradığını ve gizli görev olduğunu söylediğini anlattı.
Ali Sarıbey ile buluşup saat 20.00 gibi Atatürk Havalimanı'na gittiklerini ifade eden Haldun Gülmez, "Göreve uçakla gideceğimiz söylenmişti. Şükrü Seymen binbaşıyı ismen biliyordum. Havalimanında onunla karşılaştık. Özay yüzbaşı ve gelecek ekibi beklemeye başladık. Kendisini aradım. Durumlarını sordum. Onlar da geleceklerini SAT ekibinin geleceğini söyledi. Bir yere gidip görev yapacaktık ama görevin mahiyeti bana söylenmedi. Ben de Suriye ya da Nusaybin olduğunu düşündüm. Beni operasyonel timin içinde değil de planlamacı olarak düşünmüşler diye aklıma geldi. Özel Kuvvetler'le birlikte gideceğimizi düşündüm" dedi.
'GİTMEM YANLIŞ DEĞERLENDİRMEDEN OLMUŞ'
Böyle gizli görevlerin Suriye'ye yapıldığını anlatan Haldun Gülmez, şunları söyledi: "Şükrü Seymen helikopterle gideceğimizi söyledi. Özay yüzbaşının haberi yok diye düşünüp, aradım. Ulaşamadım. Görev için helikopter olunca kapasitesi sınırlı. Helikopter 14- 15 kişi. Kaç kişi gelecek, kaç helikopter gelecek bilmiyorum. Bunun için biz Ali'yle önden gidelim, orada koordine edelim. Malzeme hazırlayalım düşüncesiyle Özay yüzbaşıya ulaşamama rağmen Şükrü binbaşıyla gittim. Meğerse daha sonra anladık ki hata yapmışız. Sonradan anladı Özay yüzbaşı, Ankara'ya gitmişler. Ankara planlı mıydı değil miydi bilmiyorum. Onlar Ankara'ya gidecekleri için biz de Ankara'ya gidecekmişiz meğer. Yanlış yere gittiğim sonucuna ulaşıyorum. Çiğli'ye gitmem yanlış değerlendirmeden olmuş, hata."
'AMATÖRLÜK GİBİ GELDİ BANA'
Çiğli'de yaşananlar ve planlamalar hakkında da konuşan Haldun Gülmez, şöyle devam etti:
"Suriye'ye kapsamlı bir operasyon yapacağımızı düşündüm. Teçhizat kuşandık. Ama bunlar hep bizim kullandıklarımızdan değildi, hem de yetersizdi. Burada Şükrü binbaşı fotoğraf üzerinden harekat planı yapıyordu. Fotoğraftaki yer Okluk Koyu'ydu. Harita da yok. Fotoğrafa baktım. Oraya nasıl çıkacağız? Oraya sızacak mıyız? Haritasız bunları belirlemek benim alışık olduğum bir tarz değil. İstihbarat analizleri yok. Bu tabiri caizse amatörlük gibi geldi bana. Bunlar ilk düşünceler olduğunu düşünüyorum. Sonra adam gibi bir plan yapılır diye düşünüyorum. Öbür türlü zayiat verirsiniz. Bu amatörlüğü gördüğüm için ve detayları planları sonra yapılır diye düşündüğüm için karışmadım. Bu sırada da eksik malzemeleri tamamlamayla çalışıyordum."
'BİR GENERALİN TERÖR ÖRGÜTÜ EMRİYLE HAREKETE EDECEĞİNİ DÜŞÜNMEDİM'
Bu sırada Gökhan Şahin Sönmezateş'in geldiğini belirten Haldun Gülmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir takım şeyler açıklamaya başladı. General konuşmaya başladığı için insanlar dinlenmeye başladı. Duyabildiğim kadarıyla sıkıyönetim ilan edildiğini, emirleri doğrudan Genelkurmay Başkanlığı'ndan aldığını, söyledi. Ben 'TSK yönetime el koydu' sözlerini duymadım. Savcılık ifademde de geçiyor. Savcının bir sorusu üzerine 'ben duymadım ama söylemiş olabilir' dediğim halde 'söyledi' şeklinde geçirilmiş. Bunun hatayla yazıldığını düşünüyorum. Bir generalin bir terör örgütünün emriyle hareket edebileceğine ihtimal vermedim."
MAHKEME BAŞKANI: NE AYAKSINIZ DİYE SORMADILAR MI?
Gülmez'in anlattıkları karşısında sinirlenen mahkeme başkanı Emirşah Baştoğ, "Özel Kuvvetler ekibinden değilsiniz. Ailelerine bile söylemedikleri gizli bir göreve gidiyorlar. Size 'Kimsiniz, ajan mısınız, ne ayaksınız, neden yanımızda dolaşıyorsunuz, nereden geldiniz, nereden çıktınız siz' diye sormadılar mı?" dedi.
'MARMARİS'TE BU KADAR YOĞUN ÇATIŞMA YAŞANABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEDİM'
Dalaman'dan havalandıktan sonra tekrar Marmaris'e geldiklerini söyleyen Haldun Gülmez, "Dalaman'dan havalandık, pilotlar 'bana personeli almaya gidiyoruz' dedi. Silahın üzerinde gece görüş dürbünüyle sağa sola baktım. Ateş etme niyetim yoktu. Her yerde çatışma sesi geldiğini söyledim. Sonra mermilerin helikoptere isabet etmeye başladığını seslerden duydum. Kim atıyor, nereye atıyor, niye atıyor bilmiyorum. Sıkıyönetim ilanı var ama Marmaris gibi bir yerde neredeyse Hakkari'deki gibi ses duyuyorum. Marmaris gibi bir yerde kim bu kadar, nereye ateş ediyor. Düşünmeye başladım. Marmaris'te bu kadar yoğun çatışmanın yaşanabileceğini düşünmedim. Kendi personelimiz atıyor ama nereye atıyor bilmiyorum. Sonra isabet alınca kendi personelimiz değil, bize atış ediliyor, kim atıyor bilmiyorum. Işıkları yanan polis aracını gördüm ama polis arabası tarzında bir araba görmedim. Bir şeyler olduğu belli. Onu anladım üzerime ateş geliyor onu da anladım. Polis üniformalı kişileri de görmedim. Sivil giyimli şahıs gördüm. Pilotlar bu sırada manevra yaptı. Yerdeki personelle telefon irtibatı var onları nasıl alacaklarını planlıyorlar" dedi.
'AÇIK EMİR VARDI, ATEŞ ETTİM'
Helikopterden uyarı ateşi emrini pilotların verdiğini iddia eden Haldun Gülmez, sadece boş alana ateş ettiğini öne sürdü.
Gülmez, "Bana uyarı atışı yap diye emir verdiler. Sonra polis olarak değerlendirdiğim için polislerin bizimkileri desteklediğini olaya müdahale ettiğini düşündüm. Polislerin bizimkilere ateş ettiğini düşünmedim. Sonra polisleri haklı buldum. Helikopterin de darbe için geldiğini düşünüp polislerle Allah ne verdiyse atmış. Uyarı atışı yaptım. Açık emir vardı. Düşündüğüm emniyetli atışı kestirdiğim bir ağaçlık ormanlık alan vardı. Boş bölge olarak gördüğüm yere atış yaptım. 7 saniyelik bir atış" diye konuştu.
'KÖYDEKİ AMCA ANLADI, SEN ANLAMADIN MI DARBE OLDUĞUNU'
Bu sırada mahkeme heyetinden izin alan Muğla Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, "O zaman saat 05.10 darbe olduğunun farkında değil misin?" dedi. Haldun Gülmez'in bilmediğini söylemesi üzerine Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz bu kez, "Hacı amca duydu. Köydeki teyze anladı darbe olduğunu, sen mi anlamadın?" dedi. Bu soru üzerine salonda bulunan tutuklu askerlerini bazıları itirazlarda bulundu.
'ÇATIŞMA SIRASINDA POLİS BENİM İÇİN TERÖRİSTTİ'
Savunmasını sürdüren Haldun Gülmez, "Saat 05.10'da atış emri aldığımda Türkiye'de darbe yapıldığını bilmiyordum. Genelkurmay Başkanı'nın emriyle sıkıyönetim ilan edildiğini biliyordum. Yoğun şekilde ateş ediliyordu. Onu nasıl anlatacağımı bilmiyordum. Benim açımdan ben askerim. Bana ateş eden kişi teröristtir. O polisler benim için teröristi. Sonradan polis olduğunu öğrendim" dedi.
'BENİ VURAN KİŞİDEN ŞİKAYETÇİYİM'
Çatışmada kendisini vuran kişiden şikayetçi olduğunu söyleyen Haldun Gülmez, "Beni vuran kişinin bulunmasını istiyorum. Tespit edilmesini istiyorum. Kendisinden şikayetçiyim. Eğer tespit edilirse kendisiyle konuşurum neden vurduğunu öğrenirsem uzlaşabilirim, ama hangi saikle bana ateş ettiğini bilmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
SANIKTAN POLİS BABASINA: BU GÖRÜNTÜYÜ NEREDEN BULDUN?
Haldun Gülmez, savunmasında 15 Temmuz gecesi Marmaris'te yaşanan olaylara ilişkin görüntüleri izlettiği sırada mahkeme başkanı, çatışmada yaşamını yitiren polis Nedip Cengiz Eker'in babası Nihat Eker'in elindeki görüntüyü mahkemeye delil olarak sunduğunu ve izleyeceklerini söyledi.
Sanıkların dikkatle izlediği görüntüde, darbeci suikast timindeki askerlerin gelişi, ardından aralarında Eker'in de bulunduğu polislerin araçtan inişleri ve çıkan çatışmanın ardından Nedip Cengiz Eker'in yüz üstü düştüğü görüldü. Bu sırada sanıklardan Gökhan Şahin Sönmezateş'in, "Bu görüntüyü nereden buldun" demesi üzerine Nihat Eker, "Bu görüntü otelin kamerasından. Ölüm saatini hep tartışıp durdunuz. Bakın üzerinde 04.21 yazıyor" dedi.
SAVCI: SANIK TAKTİKSEL BİR YALAN İÇERSİNDE
Yaklaşık 15 saattir ifade veren Haldun Gülmez'in, yeterli süre verilmediği yönündeki sözleri üzerine mahkeme başkanı Emirşah Baştoğ, tepki gösterdi.
Bunun üzerine söz isteyen Cumhuriyet Savcısı Ali Cenk Düzgün, "Sanık örgütsel ve taktiksel bir yalan içinde. Hakkında hiçbir suçlama yapılmayan bölümleri anlatıyor. Yalan beyanda bulunuyor. Biyolojik kalıntılarla ilgili arama kararı olmadığını söyledi. 19.07.2016 tarihinde Muğla Sulh Ceza Mahkamesi'nde, biyolojik örnek alınmasına ilişkin karara var. 15 saattir konuşuyorsun. Cevap hakkımı şu anda kullanıyorum. Doğru olmayana yalan denir. Sen karar yok, kan örneği alındı diyorsun. İşte belge dolayısıyla yalan söylüyorsun. Sanık kendisine yöneltilmeyen suçlarla kendini savunarak kamuoyu önünde kendini mağdur göstermeye çalışıyor" dedi.
Bu sözlere sanıklar oturdukları yerden tepki gösterdi. Araya giren mahkeme başkanı Baştoğ, sanıkları uyardı.
'DUA BANA AİT, BAŞLIĞI KABUL ETMİYORUM'
Savunmasın sürdüren Haldun Gülmez üzerinde çıkan ve Fethullah Gülen'i simgeleyen "HE duaları" için de yanıt verdi. Duanın içeriğini kabul eden Gülmez, başlıktaki HE duaları yazısını kabul etmedi. Bunun kanunsuz ele geçirildiğini ileri sürdü.
SAVUNMASINA YARIN DEVAM EDECEK
Gülmez'in bazı tanıkların ifadelerini okuması üzerine araya giren mahkeme başkanı Emirşah Baştoğ, "Bunları daha önce de okudun. Aynı ifadeleri ikinci kez okuyorsun" uyarısında bulundu.
Perşembe günü saat 15.15'de savunmasını yapmaya başlayan Haldun Gülmez, bugün gün boyu savunmasını sürdürdü. Gülmez, savunmasını bitirmeyince mahkeme başkanı Emirşah Baştoğ, duruşmayı yarına erteledi. (MUĞLA/DHA)