Mahkeme Figen Yüksekdağ'ın tutukluluğunun devamına karar verdi
HDP'nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın tutuklu yargılandığı davanın 14'ncü duruşması Sincan Cezaevi kampüsündeki duruşma salonunda başladı. Mahkemedeki savunmasında seçim sürecinde HDP'nin kritik bir rol oynadığını söyleyen Yüksekdağ, "HDP’nin, Kürtlerin, bu seçimde koyduğu irade olmasaydı, bu düzen aynı tas aynı hamam devam edecekti" dedi. Mahkeme Yüksekdağ'ın tutukluluğuna devam kararı verdi.
DUVAR - HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın tutuklu yargılandığı davanın 14’üncü duruşması, Ankara 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi Sincan Kampüsü’nde başladı. Yüksekdağ, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
'HALK DİRENGENLİĞİYLE RÜZGARI TERSİNE ÇEVİRMİŞTİR'
Yüksekdağ yaptığı savunmada, "Bizler siyasi iktidarın anti demokratik uygulamaları sonucunda,var olan hukuk kuralları hiçe sayılarak tutuklandık" dedi. Yerel seçim sonuçlarının ardından ortaya çıkan tablo hakkında konuşan Yüksekdağ şöyle devam etti: "Bizleri hapsederek tasfiye etmeye çalışanların siyaseti tasfiye olmuştur. Bizi halktan koparmaya çalışanların kendileri halktan kopmuştur. 31 Mart ve 23 haziran halkın birlikte uzun yıllar sonra yazdığı bir hikayedir. Rüzgar ne kadar sert eserse essin halk direngenliğiyle bu rüzgarı tersine çevirmiştir. HDP’nin, Kürtlerin, bu seçimde koyduğu irade olmasaydı, bu düzen aynı tas aynı hamam devam edecekti."
HDP'nin seçimlerde kritik rol oynadığının altını çizen Yüksekdağ şunları söyledi: "HDP sadece kendisi için değil, herkes için adalet talebiyle hareket etmiş ve hak yerini bulsun diye bu seçimlerde kritik rol oynamıştır. Bu ülkenin milliyetçiliği kimseye bırakmayan partisinin genel başkanı bize 'Öcalan’ın mektubunun gereğini yerine getirmiyorsunuz, gaflet içerisindesiniz' diyor. Bizi Öcalan’ın mesajını iletmekten yargılayanlar, bu kişilerle ilgili bir suç isnadında bulunamıyor."
'ÖZYÖNETİM İLANLARINI BİZ İCAT ETMİŞİZ GİBİ...'
Yaptığı savunmada hakkında hazırlanan fezlekelere tepki gösteren Yüksekdağ şöyle devam etti, "Fezlekelere bakınca özerklik ve özyönetim kavramlarını biz icat etmişiz gibi bahsediliyor. Bu kavramlar tarihsel olarak incelendiğinde dışarıdan alınmış değil, Türkiye toplumunun tarihinde var olan kavramlar olduğu ortadadır. Osmanlı tarihine baktığımızda Kürdistan Eyaleti’nin daha özgün ve ayrıcalıklı bir statüsü olmuştur. Resmi tarihte bunu görmek zor olsa da sadece satır araları okunarak dahi bu gerçek ortaya çıkmaktadır. Türkiye ve Osmanlı tarihinde demokratik özerklik ve özyönetim pratikleri mevcuttur. 1920 meclisi ve 1921 Anayasası'nda ilk defa Türkiye halkı kavramı kullanılmıştır. İnanç özgürlüğü dışlanmış olsa da o dönemin kurucu zihniyetindeki değişimi ifade etmesi bakımından önemlidir. Bugün bu anlayışın çok gerisine düşülmüştür."
Savcılık makamı Yüksdağ'ın tutukluluğunun devamını talep etti. Mahkeme, Yüksekdağ’ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşma 27 Eylül saat 10:00'a bırakıldı. (HABER MERKEZİ)