Osman Çaklı

DUVAR- Milas'ın İkizköy Mahallesi'nde bulunan 740 dönümlük Akbelen Ormanı'nın kömür madenine tahsis edilmesine karşı açılan dava kapsamında, 7 Eylül'de gerçekleştirilen bilirkişi keşfi iptal edildi. Muğla 1. İdare Mahkemesi'nin 7 Aralık'ta açıkladığı ara kararda keşfin yeniden yapılması istendi. Keşif süreci tamamlanıncaya kadar madene tahsis edilen alan hakkında yürütmeyi durdurma kararının geçerli olacağı açıklandı.

Akbelen'in gönüllü avukatlarından İsmail Hakkı Atal, yeni yapılacak bilirkişi incelemesini olumlu karşıladıklarını belirtti. Atal, iktisatçı bilirkişisinin de keşfe katılmasını talep ettiklerini ekleyerek; "Toplam maliyet analizi yapılırsa; tarım ve hayvancılıkta, insanların hasta olup erken ölmesiyle iş gücü kaybı oluşması, sağlık maliyetleri ortaya konulduğunda şirketler bir lira kazanırken 6 lira kaybettiriyor" dedi.

KEŞFİ YÖNETEN HAKİM TARTIŞMASI

7 Eylül'de Akbelen'de gerçekleşen bilirkişi incelemesinde keşfi yöneten hakim Murat Yüksel'in mahkeme tarafından yetkilendirilmemiş olmasına İkizköylüler ve avukatlar karşı çıkmıştı. Köylülerin ve davacıların gösterdiği uzmanların keşfe katılmasını reddeden hakim hakkında "şüpheli" olduğu açıklamaları yapıldı. Avukatların aktardığına göre, hakim; gerçekleri örtbas eden bilgileri içeren tutanak dosyaya eklendi. Bunun üzerine KARDOK avukatları, tarafsızlığını yitirdiğini düşündükleri hakim ve bilirkişileri reddederek, keşfin yenilenmesini talep etti. Muğla 1. İdare Mahkemesi'nin keşfin yenileceğini açıklamasını ve ilk incelemeyi iptal etmesini değerlendiren avukat İsmail Hakkı Atal, mahkemenin kendi tavırlarını doğruladığını söyledi.

'HİÇBİR TERMİK SANTRAL TEK BİR İNSAN HAYATINDAN ÖNEMLİ DEĞİL'

7 Eylül'de yapılan bilirkişi incelemesinde 7 bilirkişiden 5'i davacı aleyhine görüş bildirdi. Biyolog ve maden mühendisi bilirkişileri, ormanın kömür madenine tahsisinin hukuka aykırı olduğu yönünde ifadeleri kayda geçirdi. Avukat Atal, bilirkişi heyetinde farklı disiplinlerden de uzmanların olması gerektiğine işaret etti: "Eksik uzmanlıklar tamamlanarak yeni keşif öyle gerçekleşmeli."

Atal'ın bahsettiği uzmanlık alanları ise iktisatçı, ziraat mühendisi, arkeoloji, halk sağlığı uzmanı ve iklim bilimci bilirkişileri. Kömür maden sahası içerisinde Bizans ve Roma döneminden kalma taşınmaz varlıklar olduğuna dikkati çeken Atal şunları söyledi: "Burada bir şehir kalıntısı var. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre bu alanda Limak şirketi ve müze müdürlüğü suç işledi."

Hiçbir termik santralin tek bir insanın hayatından önemli olmadığını sözlerine ekleyen Atal, termik santrallerden çıkan partiküllerin korona virüsü vakalarında yarattığı artış ve kanser yapıcı etkisi üzerine bilimsel çalışmalar olduğunu hatırlatarak, halk sağlığı bilirkişisinin önemine dikkat çekti.

'ORMANLARIN YOK EDİLMESİ KİRLİLİĞİ ARTIRIYOR'

İklim krizine bağlı etkilerinin aritmetik artış eğrisinden geometrik artış eğrisine dönüştüğünden söz eden İsmail Hakkı Atal, son olarak termik santrallere ve kömür madenlerine neden izin verilmemesi gerektiğini anlattı: "20 yılda yanan orman varlığı sadece bir yılda yandı. Kafası çalışan ve cahil olmayan orman bakanı ve orman genel müdürü olmasaydı. Termik santralin ortaya çıkarttığı karbondioksit nedeniyle atmosferde milyonda 250 olması gereken karbondioksit miktarı milyonda 450'ye çıkmış durumda. Bunu da ben değil NASA söylüyor. Bu tesislerle atmosfere verilen karbondioksit, orman varlığının yok olmasıyla iki katına çıkıyor."