Malatyalı depremzede: Bayramlarımız 6 Şubat’ta enkazda kaldı

Maraş merkezli depremlerden ağır hasar alan 11 ilden biri olan Malatya’da artık 'bayram' yok. Malatyalılar kaybettikleri yakınları ve evlerinin ardından bayramın hiçbir anlam ifade etmediğini söyledi.

Abone ol

Didem Barut

MALATYA - Kurban Bayramı Malatya’da mezarlıkta başladı. Arefe günü ve bayramın birinci günü Malatya Şehir Mezarlığı’nda bayram kalabalığı vardı. Özellikle 6 Şubat'ta meydana gelen depremde hayatını kaybeden 1237 kişinin defnedildiği bölgede depremzedeler mezarların başındaydı. Binlerce kişinin mezar taşında aynı ölüm tarihi yazıyordu. Kimi depremzede mezara şeker bıraktı kimi ağıt yaktı kimi ise sadece uzaktan mezarlara baktı. 

Depremde oğlunu kaybeden Perihan Katrancıoğlu, oğlunun mezarına bayram şekeri getirdi. Anne Katrancıoğlu, “İlk depremde oğlumu ikinci depremde ise evimi kaybettim. Biz 6 Şubat’ta sadece canımızı kurtardık ama et parçası olarak. Ruhum, aklım, her şeyim oğlumla beraber enkaz altında kaldı. Oğlumun oturduğu ev ilk depremde yerle bir oldu. Gelinimizi yaralı kurtardık 41 yaşındaki oğlumu kurtaramadık. Bayram demek artık bizler için mezarlık demek. Acımızın büyüklüğünü anlatacak kelime yok. Evimiz yıkıldığı için Eskişehir’e akrabalarımızın yanına gittik, bayram günü oğlumu yalnız bırakmamak için geldim” dedi.

'87 MEZAR ZİYARET EDECEĞİM'

Malatya Vali Konağı Caddesi’nde yıkılan Hakim Bey Apartmanı'nda ölen 87 komşunu ziyaret etmek için mezarlığa gelen Ferda Gür, elindeki listeyle mezar aradı. Yıllarca beraber oturduğu komşularını kaybettiğini söyleyen Gür acısını, “Depremden kısa bir süre önce biz oradan taşındık. Depremin olduğu sabah apartmanın yıkıldığını öğrenince inanamadık. Koca apartmanda sadece 2 kişi kurtuldu, geride kalan herkes can verdi. Çocuğundan yaşlısına herkes öldü. Bayramda 87 komşumu ziyaret etmek için mezarlığa geldim. Elimdeki listede mezar numaraları var. Bayramlarımız da 6 Şubat’ta enkaz altına kaldı. Malatya bitti, bayram bitti, hayatlarımız bitti. Kimse bizim yaşadığımız çaresizliği anlayamaz. Her evin bir cenazesi var” sözleriyle anlattı.

'BÜTÜN KIŞ ‘ANA BEN ÖLECEĞİM’ DEDİ'

Enkazdan yaralı olarak çıkan oğlunun 2 ay boyunca hastanede kaldığını ve kurtarılamadığını belirten Güzel Bektaş ise mezar başında ağıt yakarak yaşadıklarını anlattı. 34 yaşındaki oğlunun o gece arkadaşında olduğunu ve orada enkaz altında kaldığını, oğlundan geriye kalan 3 torununu yanına alarak yaşamaya çalıştığını ifade eden kadın sadece bayramların değil her günün acıyla geçtiğini söyledi.

“Bütün kış bana ‘Ana ben öleceğim, ana ben yazı görmem’ diyordu. 'Sen ölme ben ölem oğul' dedim, dedim de olmadı. Boylu poslu oğlumu toprağa verdim. 3 yetimini yanıma alıp yaşamaya çalışıyorum. Kurtuldu diye sevindik ama 2 ay sonra öldü oğlum. Ne bayramı ne seyranı. Gözümde bir şey yok. Ben şimdi 5 bin maaşla kiracı olduğum evde 3 yetime bakmanın derdindeyim. Acımı yaşayamıyorum geçim derdinden" diyen Güzel Bektaş Kürtçe ağıtlarla oğluyla bayramlaştı.