Maliyetler arttı, çiftçi yeniden yerli tohuma yöneldi
Döviz kurundaki yükseliş nedeniyle yabancı tohumların maliyetleri artınca çiftçiler yeniden yerli tohumlara yöneldi. Yozgat’ta yaşayan Murat Karaca, “Çiftçimiz ilk zamanlar daha kaliteli olduğunu düşünerek o tohumları ekti. Yerli tohumlar piyasada bulunmayınca fiyatlar da arttı. O nedenle herkes şimdi yerli tohumun peşinde. Bulabilen yerli fideyi alıp çoğaltıyor, onunla ürün alma yoluna gidiyor” dedi.
Seyfi Çelikkaya
YOZGAT - Yozgat’ın İnceçayır köyünde yaşayan 44 yaşındaki Murat Karaca, babadan kalma evinin iki dönümlük bahçesinde bulabildiği tohumları çoğaltıp komşularına dağıtarak, yerli tohumların gelecek nesillere aktarılmasına aracılık etmeye çalışıyor. Sorgun ilçesinde lokantası bulunan Murat Karaca’nın bundan yaklaşık 10 yıl önce, ninesinin sandığından çıkan bir çıkın içerisinde bulduğu domates tohumlarını ekmesiyle başlayan yerli tohum tutkusu, farklı sebzelerin yerli tohumlarını da bulmasıyla giderek artmış.
Tanıdığı insanları yerli tohum kullanmaları için teşvik ettiğini söyleyen Karaca, ‘’Domates tohumundan sonra yerli salatalık tohumuna ulaştım. Bunu mısır ve marul tohumları takip etti. Bu yıl kekik ve reyhan bitkilerinin tohumlarını keşfettim. Bahçeme ekiyorum, yetiştiriyorum. Bir bölümünü ayırt edip, tohumunu almak üzere kurutuyorum. İsteyenlere de az miktarda veriyorum.’’ dedi.
‘BULABİLEN YERLİ TOHUMU ALIP ÇOĞALTIYOR’
Köyde doğup büyüdüğü için, tarım ve toprakla olan ilişkisini hiç kesmediğini kaydeden Murat Karaca, piyasada satışa sunulan sebze tohumu veya fidesinin pahalı olduğunu, en ucuz domates fidesinin bir liradan fazla olduğunu kaydetti. Karaca, ‘’Çiftçimiz ilk zamanlar daha kaliteli ve bol olduğunu düşünerek o tohumları alıp ekti. Yerli tohumlardan vazgeçti. Yerli tohumlar piyasada bulunmayınca fiyatlar da arttı. Bu da üretimde maliyeti artırdı. Çünkü, ektiği tohum veya diktiği fideden tekrar tohum alamıyor. O nedenle her yıl tekrar tohum veya fide almak durumunda. Buna güç dayanır mı? Dayanmaz. O nedenle herkes yerli tohumun peşinde. Bulabilen yerli tohumu, fideyi alıp çoğaltıyor, onunla ürün alma yoluna gidiyor’’ diye konuştu.
‘GÜNEŞTE KURUTUP BEZDE SAKLIYORUM’
Bir domates ve salatalık tohumunda bir evin ihtiyacı olan ürünün alınabildiğine de vurgulayan Karaca, ‘’Domates ve salatalıkları topladıktan sonra içlerinden bazılarını ayırıp güneşin karşısına koyuyorum. Yumuşadıklarında ise içlerini açıp çiğitlerini kurumaya bırakıyorum. Kuruyanları toplayıp, bir bez içerisinde saklıyorum. Mısırın ise yüzünü soyup püskülüyle birlikte asarak kurutuyorum. Bahar geldiğinde de toprakla buluşturuyorum’’ ifadelerini kullandı.
‘TARIM ÜLKESİYİZ AMA TOHUMLAR BAŞKA ÜLKEDEN GELİYOR’
Bu yıl kekik ve reyhan bitkilerinden tohum aldığını bildiren Murat Karaca, ‘’Kekik ve reyhan bitkilerinin tohumlarını bulup bahçeme ektim. Kendime tohumluk ayırt ettim. Önümüzdeki yıl tekrar ekimini yaparak tohum elde etmeyi düşünüyorum. Bu iki bitki gelecekte çok değerlenecek, inanıyorum. Dağlarda kendiliğinden yetişiyor ama bahçede de yetiştirilebilir. Birçok hastalığa iyi gelen bir bitki bunlar’’ şeklinde konuştu. Karaca, amacının bu tohumlardan bir gelir elde etmekten ziyade yaygınlaşmasını sağlamak olduğuna vurgu yaparak, ‘’Benim çocuklarım var, torunlarım da olacak. Gelecek nesillerin bizlere dayatılan genetiği ile oynanmış tarım ürünleriyle beslenmesini istemiyorum. Tarım ülkesiyiz, tarım kentiyiz ama kullandığımız tohumların tamamı başka ülkelerden geliyor, genetikleri bozuk, tadı tuzu yok. “ dedi.