Özellikle bahar, yaz sonu ve kış aylarında mimarlık ve diğer disiplinler adına çeşitli tez çalışmaları yapan uzmanların kapısını aşındırdığı Bodrum Mimarlık Kitaplığı, modern mimarlık tarihi adına ilginç
parçaları bünyesinde barındırıyor. Kültürel imece ile oluşturulmuş sivil bir tarih deposu olan kitaplık, Yasemin Aysan ve Süha Özkan imzasıyla, vaktiyle eski bir mandalina bahçesinde yer alan 110 yıllık eski bir taş yapıdan dönüştürülmüş.
Muğla'nın Bodrum ilçesi Türkkuyusu Sokak'ta, iki yıl önce, 19
Temmuz günü açılan Bodrum Mimarlık Kitaplığı'nı ilk kez ziyaret
ettim. Akademisyen-mimar Güven Ertan'ın refakatinde gezdiğim ve
uzun süre geçirdiğim kitaplık, afetler ve mimarlık alanında
uzmanlaşan Yasemin Aysan ve 'Dünya Mimarlık Topluluğu'nun fikir
babası (World Architecture Community) Prof. Suha Özkan'ın (ODTÜ)
emekleriyle hayata geçirilmiş.
110 yaşın üzerindeki eski bir ambar-ev ve mandalina bahçesi
üzerinde yeniden var edilen yapı, mimarlık kültürü ile disiplinler
arası akademik ve sosyal on binlerce kaynak ve yayını bünyesinde
toplamış. Bir nevî entelektüel imece ile ziyaretçi/ziyafetçilerini
bekleyen iki katlı kitaplıkta, süreli ve süresiz/özgün yayınlar
arasında kendinizi kaybetmemeniz işten bile değil.
'VERİ MÜZESİ'
Bir ziyaretçi defteriyle kendi izinizi de bırakabildiğiniz
kitaplık, Kalebodur, Eczacıbaşı ve Nurus gibi markaların
yardımlarıyla işlevselliği ve tasarımsal nezaketini de perçinlemiş.
İçinde Le Corbusier'den Zaha Hadid'e, Vedad Tek'ten Mimar
Kemaleddin ve Charles Correa'ya nice mimarlık yıldızının özgün
izlerini barındıran bu 'veri müzesi', disiplinler arası işbirliğini
de önemsiyor.
Yapının, sosyologlardan arkeologlara, kent tarihçilerinden
etnologlara, sanat tarihçilerden siyasal araştırmacılara bir çok
disipline açık olan birikimi de bunu yansıtıyor. (Ayla)
Tabanlıoğlu, (Ali) Güreli ve (Ahmet) Ertuğ ve (Ali) Cengizkan gibi
önemli imzaların, mimarlık kültürü alanındaki 'eşsiz' yayın
koleksiyonlarını bağışladıkları Bodrum Mimarlık Kitaplığı hakkında
konuştuğumuz Güven Erten, taş yapının restorasyonunu Ahmet
İğirdirligil'in üstlendiğini anlatarak söze başlarken, deprem
güçlendirmesi yapılan binada özel bir kuşağın da yapıldığını ve
bunun içlerini ferahlattığını söylüyor.
Binanın alt ve üst birimi ile buluştuğu merdiven bağının 80 yıl
önce yapıldığını belirten Erten, bir defada 25-30 kişinin bir araya
gelebildiği binaya 16 Eylül'de ise İTÜ'nün kıdemli hocalarından
Atilla Yücel'in geleceğini müjdeliyor. Çeşitli niyetlere göre
düzeneği değiştirilebilen kitaplıkta, restorasyon esnasında
72m2'lik bir ek birim yapma hakkına da kavuştuklarından, ancak
bunun sadece 32m2'sini kullandıklarından söz ediyor.
Charles Correa'nın eşi Monica Correa'ya ait bir desenin
duvarlarını zenginleştirdiği kitaplıkta, 2012'de ODTÜ'den emekli
olduktan sonra bölgeye taşınan Suha Özkan'ın koleksiyonundaki,
100-150 yıllık makaslar ve sefertasları gibi gereçler de teşhir
ediliyor. Duvarlarındaki kepenklerin orijinal olduğu kitaplıkla
ilgili en eski belge olan bir fotoğraf ise, halen Özkan'ın
arşivinde tutuluyor.
Bir odası mimarlık yayınlarına ayrılan kitaplık, bu kapsamda
güncel yayınlara da kapısını ve aboneliğini açık bırakıyor.
Tarihsel mimarlık dergileri için bir sığınağa bürünen binada
Architecture Design (AD) ve Türkiye'deki periyodik akademik
yayınları ile ilgili çalışmalar da, 1930'lara uzanan bir zaman
çizelgesi ile, dikkat çekiyor.
.
Bilhassa bahar, yaz sonu ve kış aylarında mimarlık ve diğer
disiplinler adına çeşitli tez çalışmaları yapan uzmanların kapısını
aşındırdığı, bugün adına prestijli bir ödül de verilen Ağa Han
üzerine de büyük birikimin bulunduğu Bodrum Mimarlık Kitaplığı,
modern mimarlık tarihi adına çok ilginç parçaları bünyesinde
barındırıyor
Haftada beş gün, 30 saat, hafta sonları hariç açık tutulan iki
katlı kitaplık, tekrar etmek pahasına yedi bölümden oluşuyor.
Toplantı salonunun yanı sıra, yapıda bulunan yönetim birimi ise,
mimar monografileri, öğrenci tezleri, disipline özgü antolojiler ve
tekil yapılar ile mimarlık kuramına dair birikimlere ayrılmış.
Yapının dört odadan oluşan üst katındaki odalardan biri, süreli
yayınlar alanı ise, kitaplığa büyük katkısı bulunan, Özkan'ın yakın
dostu ve meslektaşı Doğan Hasol'a, Yapı dergisi üzerinden,
adanmış.
Yöre mimarlığı, kent monograflarına da kapısı açık, alanında ilk
ve tek olma özelliğindeki, mikrofilm ve diaları, negatifleri ile de
gerçek bir meslekî hazineyi içinde barındıran Bodrum Mimarlık
Kitaplığı'nda, Pelin Derviş katkısıyla yer bulan özgün Vedad Tek
çizim ve planları hakkında konuşan Güven Ertan, yıllar önce,
2003'te Afife Batur imzasıyla Yapı Kredi Kültür ve Sanat
Merkezi'nin de bir sergi ve monografik kitap sunduğu Tek ile ilgili
olarak, şöyle bir anıyı aktarıyor:
"Vedad Tek, 1927'de dönemin Devlet Güzel San'atlar
Akademisi'nden (Bugünkü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi)
uzaklaştırılınca, ciddi sıkıntılar yaşamaya başlıyor. Alışveriş
listesi cebinde dururken, Maçka Parkı'nda bir süre oturup, kuş
çizimleri vb. yapıyor. Ama biri geliyor, tam o sırada tüm parasını
derdest ederek gaspediyor. Ve yazdığı bir notta, 'Son paramı da
kaptırdım,' diyor. Bunları okuduğunuzda içiniz burkuluyor."
Bodrum Mimarlık Kitaplığı'nı gezdiğim sırada elim, aklım
susamışlıkla, dört beş kitaba birden gidiyor: Le Corbusier'nin
'Uçak' hakkındaki modern, vizyoner ve disiplinler arası fikirlerini
içeren tekrar basımı (1988); Suriye'nin kültürel ve mimarî
hafızasını kalıcılaştıran bir fotoğraflı kitap-rehber, 'Bugünkü
Suriye-Jean Hureau' (1977) Vedad Tek anısına hazırlanan Afife Batur
kitabı (2003) ve TMMOB imzasıyla, Suha Özkan'ın da katkısı ile
1981'de yapılmış 'Modern Türk Mimarlığı' çalışmasının (1900-1980)
tıpkıbasımı ile, Akın Nalça kitapları serisinden, Bülent Erkmen
tasarımıyla hazırlanan, Uğur Tanyeli imzalı, İstanbul 1900-2000
(Konutu ve Modernleşmeyi Metropolden Okumak) kitapları bunlar.
Birinden diğerine sekerken, saatin nasıl geçtiğini anlamıyorum.
Güven Ertan, beni nezaketle uyarıyor ve mekândan birlikte ayrılık
hazırlığımızı yapıyoruz.
O sırada Le Corbusier, ta geç 1930'larda, İkinci Dünya Savaşı
arefesindeki dünyaya, 'Uçak'tan şunları söylüyor:
'Ulus' yönetsel bir terimdir,haliyle yapaydır.
'Doğal Diyar' içli bir terimdir, haliyle doğaldır.
'Ulus'un onarılmış sınırları (Savaşlar, anlaşmalar, zafer ve
savunularla) bulunur. Bu maddî bir hakikattir.
'Doğal Diyar' bir merkez, bir yürekte, bir noktada birleşir.
'Doğal Diyar'ın sınırları bulunmaz.
Bu inanca dair bir eylem, ruhsal bir mefhumdur.
Son dönemde sürekli sallanan Bodrum'un eski mandalina kokan
sivil mimarlık 'talihi'/tarihi, AKM'den AVM'ye tahripkâr bir
şekilde evrilen günümüz sözde mimarî farkındalığında, geleceği tüm
belgeselliği ve çeşitliliğiyle ayıltan, yapıcı bir soğukkanlılık ve
kadirbilirlik ikram ediyor.
Modern ve Post-Modern Türkiye'nin zemin etüdü için, şu günlerde
gerek fiziksel, gerekse alegorik bakımdan güçlendirmesi yapılmış,
akademik güvenceli bu mekândan daha misafirperver, cömert bir
olanak daha bulunmuyor.