Özlem Günyol ve Mustafa Kunt sanatçı ikilisinin yeni sergisi Ses-li Harfler I Ses-siz Harfler son dönemin politik gündemine medya araçları, kelimeler ve formlar üzerinden bakıyor.
Çizgiler, vektörler, harfler, kelimeler ve formlar... Uzun süredir birlikte üreten Özlem Günyol ve Mustafa Kunt sanatçı ikilisinin Ses-li Harfler I Ses-siz Harfler sergisi Dirimart Dolapdere'de açıldı. Siyasi semboller, medya araçları, dil ve ekonomik figürlerin başrolde olduğu sergi günümüz politikalarını eksenine alıyor.
Ses-li Harfler I Ses-siz Harfler sergisi bizi tutuklu gazetecilerin savunma metinlerinin yeni bir yorumuyla karşılıyor. Karşımıza büyük politik hareketlerin parçası olarak çıkan metinleri vektörel bir çizim haline getiren sanatçılar bize yeni bir bakış için alan açıyor? Tarihteki bu tarz savunmaların kaderi anıtlaşmak mı?
Sergiye hakim olan Cezalı Harfler videosunda uçuşan, dağılan ve bir araya gelmeye çalışan harfler görürüz. Bu harfler 2008 1 Mayıs'ında valilik tarafından atılması yasaklanmış sloganların harfleridir. Harfler nümayiş günü bir araya gelmeye çalışan insanları, sloganları hatırlatır. Bildiğimizi Bilmediğimiz Şeyler Var çalışmasında da Türkiye'de çıkan 32 basılı yayının isimlerinden harfler bir araya gelerek çalışmanın ismini oluşturur. Medyanın bilgi verme amaçlı çalıştığına dair o çok eskilerde kalmış görevini hatırlatır bize. Ancak bu sefer tersten.
Bilip bilmediklerimizden devam edelim. Sanatçıların Çıkmaz isimli çalışması 2002 yılına, Irak işgali öncesine götürüyor bizi. Donald Rumsfeld'in Irak'taki kitle imha silahları konusunda verdiği belirsiz cevap bizi KNOWN (bilinen) ve UNKNOWN (bilinmeyen) kelimelerinin oluşturduğu bir döngüye sokuyor. Bilinenler bilinmiyor, bilinmeyenler bilinmiyor. Ya da neresinden okursanız artık.
Sanatçıların 2018 yılı ajandası/günlüğü sayılabilecek M defteriyse 2018 yılı ana akım yayıncılığımızın bir özeti niteliğinde. 100 bin tiraj üzerindeki gazetelerin manşet ve birinci sayfa haberlerinin kelimelerinin dökümü niteliğindeki sözlük izleyiciye tuhaf gündemimizi parçalarına ayırmak için bir fırsat sunuyor. Manipülasyonun, manşetin ve medyanın birbirine girdiği, görevlerinin birbirine karıştığı bir sözlük.
Sergide izleyiciye Duce selamı veren bir iş de var. İtalyan Futurist sanatçı Renato Bertelli, Mussolini için Continuous Profile isimli bir büst yapar. 360 derece etrafını gözetleyen bu korkutucu güzellikteki Mussolini portresi geçen yüzyıldaki Avrupa sanatının aşırı uçlarının en belirgin örneklerindendir. Günyol ve Kunt bu yeni yorumlarında "Bay Bertelli, haklısın. Profil hala devam ediyor" diye ekler. Bu yeni profil hem sergideki bütün işlere selam verir, hem de biraz karanlıktadır. Ancak izleyicilere de şunu sorar: Bütün bu günümüz politikalarına dair söz söyleyen işleri neden geçen yüzyıl başındaki politik hareketlere bakarak yorumlamıyorsunuz?
Galerinin özel gösterim mekanındaysa sanatçıların Maddesel Resimler serisi yer alıyor. Dünyanın farklı ülkelerindeki madeni paraların yapımında kullanılan demir, bakır, çinko gibi materyalleri parada kullanıldığı orana bağlı kalarak resmeder sanatçılar. Bir nevi bu paraların birer portresine dönüşür bu resimler. Bu para portreleri ortasında duran heykelde yer alan zapt edilemeyen Wall Street boğası da bu paraların dolaşımına referans verir.
Günyol ve Kunt ikilisinin ayrıksı bir sanat anlayışları var. Bir yandan politik altyapısı güçlü işler. Ancak bir yandan da bilmeyen için bu altyapıyı çözmek emek istiyor. Detaylı, hatta fazla detaylı sergi metnini okumadan gezen bir ziyaretçi yine de işlerin estetiğinden zevk alabilir, hatta biraz daha dikkatli bakan politik altyapıyı okuyabilir de. Ancak sergi metnini okuyunca işler yeniden anlam kazanıyor ve neredeyse birer bulmacaya dönüşüyor. Sözlük formatındaki M'yi karıştırmak son dönem ana akım yayıncılığımıza gezinti yapmak gibi.
Yakın zamanda sanatçı ikilisinin AYRIAYRIBİRARADA işlerini Kabataş'taki Kahve Dünyası'nın Yan Köşe mekanında görmüştük. Anayasa metninin bozumu olan bu kamusal alan enstalasyonu kötü bir zamana denk geldi. Anayasa tartışmalarının tam ortasında görebilseydik daha fazla gündem olabilirdi. Ancak AYRIAYRIBİRARADA gündem dışı olarak bize başka bir şeyi hatırlattı. Ne olursa olsun toplumsal sözleşmenin gerekliliğini.