Maorilerin ruhu o ağacın altında
Cape Reinga'da bir uçurumun tepesinde bulunan 800 yıllık kutsal pohutukawa, Maoriler için başka bir önem taşıyor. Ağacın bulunduğu bu uçuruma “sıçrama yeri” deniyor. İnanışa göre Maorilerin ruhları öldükten sonra buradan sıçrayarak 800 yıllık kutsal pohutukawa ağacının köklerinden aşağı iniyor ve geleneksel anavatanları Hawaiki’ye olan yolculuğuna başlıyor.
AUCKLAND - Güney Yarımküre’ye ilk seyahatim, aylardan Kasım. Aktarmayla beraber 24 saat süren uçak yolcuğunun yorgunluğuyla ve “yok bana olmaz” dediğim jetlagla mücadele halindeyim. “Ya ben uyuyunca bir şey olursa” endişesi ile gece kuşuna dönüştüğüm bir hayatı hiç yaşamamış gibi akşam dokuzda yatağa gidip sabah beşte uyanıyorum. Bunun bir tür jetlag olduğunu ise ikinci günün sonunda idrak ediyorum ve başlıyorum araştırmaya. Okuduğum her bir makale “düzenli yürüyüş yapmak gerek” diyor. Biyolojik ritmi şaşmış, başı gözü ağrır bir şekilde vuruyorum kendimi yollara. Caddeler, sokaklar geçiyorum ve hep onunla karşılaşıyorum. Her bir karşılaşma ağrıyan başımı, şaşan biyolojik ritmimi unutturan yeni bir heyecan: Bazısı henüz başlamış şenlenmeye, birkaç dal koyu kırmızı çiçekle. Bazısı dünden hazır, neredeyse her yanı kıpkırmızı.
Adını ilk sorduğumda Noel ağacı (Christmas tree) cevabını alıyorum. Aradan alışmak, yerleşmek gibi konularla meşgul olduğum bir ay geçiyor ve konu tekrar kırmızı çiçekli o ağaca geliyor. Bu defa ağacın Yeni Zelanda’nın yerli halkı Maorilerin dilindeki orijinal adını öğreniyorum: “Pohutukawa!”
Pohutukawa -literatürdeki adıyla metrosideros excels- çok çeşitli doğal güzelliğin aynı kara parçasında buluştuğu Yeni Zelanda’nın endemik türlerinden. Ülke halkı endemik türlerine karşı eşi görülmemiş bir hassasiyete sahip. Onları korumak için alınan türlü önemler, hemen her yerde karşınıza çıkıyor. Öyle ki gündelik hayata konu olan muhabbetleri bile bu endemik türler ve adanın biyolojik çeşitliliği yönlendiriyor. Tanıştığınız Kiwiler -Yeni Zelandalılar kendilerini böyle adlandırıyor- ülkenin endemik ağaçlarından ve kuşlarından uzun uzun bahsediyor.
NEDEN NOEL AĞACI DENİYOR?
Peki pohutukawaya neden Noel ağacı deniyor? İlkbaharda çiçek açmaya başlayan pohutukawa, aralık sonunda yani yılbaşından hemen önce görkemli bir kırmızılığa bürünüyor. İşte bu yüzden ağacın çiçeklenmeye başlaması yeni bir yılın habercisi.
İlk bahardan yaz sonuna kadar çiçeklerini görebileceğiniz pohutukawa, Yeni Zelanda için önemli bir simge. Tebrik kartlarından şarkılara, şiirlere kadar her yerde boy gösteriyor. Ayrıca ağaçla ilgili hem İngilizce hem de Maorice söylenen bir çocuk şarkısı bulunuyor.
Pohutukawaya ilk kez 1833 yılında yazılı referans verilmiş. Adaya gelen misyoner Henry William, yazdığı bir mektupta devasa bir pohutukawa altında görev yaptığını bildiriyor.
Aralık ayında çiçek açan ağacın, ilk kez Noel ağacı olarak anılması ise 1857 yılında adanın kuzeyinde düzenlenen bir şölene dayanıyor. Şölende masalar, pohutukawa çiçekleriyle süsleniyor ve masalardaki kırmızılık Noel ağacı şeklinde tasvir ediliyor.
Noel ağacı isimlendirmesinin bir başka sebebi de, ağacın kırmızı çiçeklerinin kar tanesine benzetilmesi. Yeni yılın pek çok ülke için karla özdeşleştirilen güçlü bir imajı, Güney Yarımküre’de “biraz” farklı tezahür ediyor. Yeni yıl, Yeni Zelanda özelinde kumsallarda denize girerek kutlanıyor. Fakat dünyaya mal olan bu güçlü kar imajından ve ada halkının İngiltere bağlantısından dolayı, 1940’lara gelindiğinde ağacın koyu kırmızı çiçekleri “bizim karımız” diye anılmaya başlıyor.
MAOİLERİN KUTSALI
Ağaç, adanın Polinezya’dan gelen yerli halkı Maorilerin kültüründe önemli bir unsur. Maori efsanelerine göre, genç bir savaşçı olan Tawhaki öldürülen babasının intikamını almak için yardım ararken hayatını kaybeder. Tawhaki’nin toprağa düştüğü yerde, koyu kırmızı çiçekler açar. O günden bu yana bu koyu kırmızı çiçeklerin Tawhaki’nin kanını temsil ettiğine inanılıyor.
Ülkenin kuzey ucu Cape Reinga'da bir uçurumun tepesinde bulunan 800 yıllık kutsal pohutukawa, Maoriler için başka bir önem taşıyor. Ağacın bulunduğu bu uçuruma “sıçrama yeri” deniyor. İnanışa göre Maorilerin ruhları öldükten sonra buradan sıçrayarak 800 yıllık kutsal pohutukawa ağacının köklerinden aşağı iniyor ve geleneksel anavatanları Hawaiki’ye olan yolculuğuna başlıyor. Maori tarihi ve mitolojisinde güçlü bir yer tutan Hawaiki, Maoriler için her şeyin başladığı ve bittiği yer olarak kabul ediliyor. Maoriler bütün insanların oradan geldiğine ve ölünce tekrar oraya döneceğine inanıyor.