Mardin'de 5 Iraklının öldürülmesiyle ilgili davada ağırlaştırılmış müebbet kararı

DUVAR - Mardin'de, Iraklı 5 kişinin cipte silahla öldürülmesine ilişkin görülen davada tutuklu sanıklar Abdullah Kaplan ile Faris Akseven'e 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 16 yıl 6'şar ay hapis cezası verildi.

Diyarbakır'a gitmek için Irak'ın Duhok kentinden yola çıkan, içerisinde akraba olan 5 kişinin bulunduğu cip, 19 Ocak 2023 günü, Uluslararası İpekyolu'nun Artuklu ilçesi kırsal Yeniköy Mahallesi mevkisinde saldırıya uğradı. Başka bir araçtaki şüpheliler, cipe ateş açıp kaçtı.

Saldırıda Hındreen Abdullah Salih (39), Waheda Haedar Jasim (63), Abdullah Saleh Mustafa (69), Chiman Shaheen Khalid (75) ve Ahmed Jalaladeen İbrahim (45) hayatını kaybetti. Cenazeler, işlemlerin ardından Irak'a gönderilerek defnedildi.

Jandarmanın yaptığı çalışmayla kamera kayıtlarından, olaya karıştıkları tespit edilen Murat Yiğit, Faris Akseven ve Abdullah Kaplan, evlerine yapılan baskınla yakalandı. Daha sonra şüphelilere silahları temin ettiği belirlenen İbrahim Doğan da gözaltına alındı. Şüpheliler işlemlerinin ardından sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Murat Yiğit, İbrahim Doğan ve 18 yaşın altındaki Ç.B. daha sonra adli kontrolle serbest bırakıldı.

DHA'nın haberine göre, Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 7. duruşması bugün görüldü. Maktullerin yakınları ile avukatları mahkeme salonunda hazır bulunurken, tutuklu sanıklar da tutuldukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinde katıldı.

1 SANIK HAKKINDA BERAAT İSTENDİ

Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada savcılık, daha önce sunduğu mütalaasını tekrar ederek, Abdullah Kaplan ve Faris Akseven hakkında "Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme", "Gece vakti yağma, birden fazla kişi tarafından silahla yağma" suçlarından ayrı ayrı 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti.

Mütalaada, tutuksuz yargılanan Ç.B. hakkında "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme", İbrahim Doğan hakkında "İzinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme, satma" suçundan cezalandırılması istendi.

Saldırıda kullanılan aracın sahibi olan ve araç kiralama işi yapan Murat Yiğit'in ise "Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme" ve "Gece vakti yağma, birden fazla kişi tarafından silahla yağma" suçlarından beraati istedi.

'SİYASİ BOYUTU ARAŞTIRILSIN'

Duruşmada yapılan savunmaların ardından müşteki avukatları, sanıkların cezalandırılması ve olayın siyasi boyutunun araştırılması için derinleştirilmesi talebinde bulundu.

Sanık avukatlarının savunmalarının ardından kısa bir ara veren mahkeme heyeti, kararını açıkladı. Heyet, Abdullah Kaplan ve Faris Akseven hakkında "Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme" suçundan 5'er defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, "Gece vakti yağma, birden fazla kişi tarafından silahla yağma" suçundan 15 yıl, "Ateşli silah bulundurma" suçundan da 1 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Tutuksuz yargılanan İbrahim Doğan'ın ise "Seri muhakemeye tutulduğu" gerekçesiyle dosyasının ayrılmasına, Murat Yiğit'in beraatine karar verildi.

Ç.B. hakkında da "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 ay 20 gün hapis cezası verilerek, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verildi.

'AİLENİN YÜREĞİNDEKİ ATEŞ SÖNMEDİ'

Duruşma sonrasında açıklama yapana avukat Şeyhmus Akat, "Söz konusu yargılama neticesinde her 2 sanığa da 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet verilmek suretiyle bir karar verildi. Aynı zamanda her 2 sanık içinde yağmadan dolayı 15 yıl üst sınırdan ceza verildi. Silahtan dolayı da ayrıca ceza verdi. Fakat ailenin yüreğindeki ateş sönmedi" dedi.

"Sönmemesinin nedeni, söz konusu olayın vahşeti tarif edilemez boyutta" diyen Akat, "5 masum insan katledildi. Bu 5 kişi içinde 75 yaşında bir kadın da var. Yürümekte dahi zorluk çeken bir kadın, eşi ve kızıyla beraber katledildi. Bir de anne ve oğlu katledildi. Olay, o kadar vahim ki aile ister istemez kafasındaki soru işaretleri ve kuşkuları vardı. Mahkeme, bugüne kadar birçok araştırma yaptı. Gerek telefon gerek banka üzerinden fakat neticede somut anlamda bir yere ulaşamadı. Ulaşamadığından dolayı mahkeme bugün bu şekilde karar vermek zorunda kaldı. Verilecek en ağır ceza verildi, bundan ötesi yok. Fakat ailenin yüreğindeki ateş sönmediği doğrudur" şeklinde konuştu.

(DEMİRÖREN HABER AJANSI)