Mardin'de peksimet ve siyaset...
Mardin’in merkezi 31 Mart seçimini hiç olmadığı kadar sessiz ve gönülsüz bekliyor. AK Partili seçmen ekonomik krizden sonra hükümete olan güvenini yitirmiş ve sandığa gitmek konusunda tereddüt yaşıyor. HDP’li seçmen ise 31 Mart’ı kayyım uygulaması ile hesaplaşma günü olarak gördüğü için kararlı görünüyor.
MARDİN - Eski Mardin’in, araçların girebildiği tek caddesi vardır. Uzundur bu cadde ve cadde boyunca dükkanlar sıralanmıştır. En dikkat çeken dükkanlar Mardin’de üretilen sabunlar, el emeği gümüş ve Süryani şarabı satanlardır. Bu dükkanlara yerli ve yabancı turistler yoğun ilgi gösteriyor.
Bu uzun cadde üzerinde çok sayıda fırın da vardır. Bu fırınların önünde sergilenen çeşitli çörekler ile peksimet dikkat çekicidir. Mardin’de üretilen tatlı ya da tuzlu çöreklerin tadını, başka yerlerde üretilen çörek çeşitleriyle yarıştırmak gibi bir niyetim yok ama şekillerinin farklı olduğunu söyleyebilirim.
Çöreklerin yanında sergilenen peksimet ise başka bir şehirde üretiliyor mu, en azından ben bilmiyorum. Küçük boydaki sert ekmek, yenmek için sağlam dişlere ihtiyaç duyuyor. Veysel Pide Fırını’nı işleten Şeyhmus Öncül de, gülerek, “Dişleriniz sağlamsa yiyin bir tane” derken buna işaret ediyor zaten.
Peksimedin Mardin’e özgü bir ekmek çeşidi olmadığı muhakkak. Kıtlık zamanlarının, uzun süren yolculukların ekmeği olarak biliniyor peksimet. Ama zaman, bu ekmek çeşidini raflardan çekilmesine neden oldu. Öncül, “Peksimet, bölgede sadece Mardin’de yapılıyor” diyerek gözlemimi doğruluyor.
Peksimetin nasıl yapıldığını, işini seven herkes gibi, heyecanla anlatıyor Öncül. Uzun ve zahmetli bir iş anlattığına göre. Hamur, somun ekmek şekline getiriliyor, mayalanması için dinlendirilip daha sonra dilimleniyor. Derecesi düşük fırınlarda çok az pişirilip fırından çıkarılıyor. Kuru ortamda kurutuluyor. Peksimetler soğuyup tamamen kuruduktan sonra tekrar fırına konuluyor ve tamamen kızarana kadar pişiriliyor. Fırının önündeki tezgahta satışa sunulan peksimetin kilosu ise 5 buçuk lira.
‘BİR ÇOCUĞU KURTARAMADILAR’
Dedelerinin de kullandığı eski taş fırının başında bekleyen Şeyhmus Öncül, ekmek, peksimetin ve çöreklerin yanı sıra, müşteriye Mardin tavası ve lahmacun da pişiriyor.
Öncül ile sohbet keyifliydi aslında ta ki ben seçimleri soruncaya kadar. Morali bozulan Öncül, “Birbirlerinden farkı yok” diyerek kestirip atmak istiyor. Biraz üsteleyince AK Partili olduğunu söyleyerek, moralinin neden bozuk olduğunu anlatıyor. Dediğine göre son çocuğu 500 gram doğmuş ve ciğerlerinde sorun varmış. Çocuğu yaşatmak için elinden geleni yapmış ancak ekonomik gücü yetmemiş. AK Parti Mardin milletvekillerine hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duyurmak istemiş sesini. Telefonunu bulup Erdoğan’a yazdığı mesajı gösteriyor.
Sonra başından geçenleri şöyle anlattı Öncül: “Kimse geri dönmedi bana. Orhan Miroğlu’nun oğlu da engelliydi, o beni anlar dedim ama o da ilgilenmedi. Buraya bakan gelmişti, kucağımda çocuğumla yanına gitmek istedim. Eski milletvekillerinden Süleyman Bölünmez, ‘Sen ne yapıyorsun, biz dururken bakana ne gerek var’ dedi. Ama onu da bir daha göremedim. Sonunda çocuğum öldü. Bir çocuğu kurtaramadılar. Bunlardan halka hiçbir fayda görmedik. Ben de son genel seçimlerde oy kullanmadım.”
Yerel seçimler için sandığa gidip gitmemek konusunda da tereddütleri var Öncül’ün. Hem, dediğine göre, AK Parti’ye oy veren birçok Mardinli, Erdoğan’ın mitingine katılmamıştı. Mitingdeki kalabalık hep dışarıdan gelmişti. Onun gibi AK Parti’ye oy veren birçok kişi oy kullanmayabilirdi bu seçimde.
‘SEÇİM BİTSİN, MARDİN TAVA İÇİN GEL’
Ahmet Türk’e saygı duyuyor. Onun yerine kayyım atanmasını doğru bulmuyor çünkü Mardin’in kayyımdan bir hayır görmediğini söylüyor. “Ahmet Türk keşke bu caddede bir tur atsa” diyor Öncül, “Seçime az kaldı ama daha onu görmedik. Bir afişi bile yok ama Ahmet Türk yine kazanacak seçimi.”
Aslında bu seçimde bir afiş, pankart kirliliği yok Mardin’de, Öncül doğru söylüyor. Elbette, birkaç yüksek binada AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Vejdi Kahraman ile merkez ilçe Artuklu Belediye Başkan adayı Abdülkadir Tutaşı’nın dev posterlerini saymazsak. Seçim için kullanılan araçlar da, nedense, çok nadir geçiyor caddeden.
AK Parti’den Artuklu Belediye Başkan adayı olan Abdülkadir Tutaşı, Anavatan Partisi’nde siyasete başladı. Daha sonra Doğru Yol Partisi’nde siyasete devam eden Tutaşı, iki dönem Mardin Belediye Başkanlığı da yaptı.
Şeyhmus Öncül, Abdülkadir Tutaşı hakkında bir yorum yapmıyor. HDP’nin Artuklu Belediyesi Eş Başkan adayı Nurettin Turgay için ise, “Bildiğim kadarıyla kıymetli bir insan” diyor. Oy kullanıp kullanmamakta hâlâ tereddütleri olsa da “Daha seçimler zaman var, hayırlısı neyse o olsun” diyor.
‘MARDİN’DE AKP’Lİ KALMAZ’
Yanından ayrılırken, “Bir gün gel, Mardin tava yapayım” diyor. Çok övmüştü Mardin tavayı. “Kısmet” dedim.
Bu arada Mardin merkezinde seçimin hiç olmadığı kadar sessiz ve gönülsüzce beklendiğini düşünüyordum. Büyükşehir Belediyesi başkanını önemli oranda Kızıltepe, Nusaybin, Ömerli, Midyat gibi büyük ilçelerdeki seçmenin oyları belirleyecek kuşkusuz. AK Partililer dahil herkeste Ahmet Türk’ün seçimi yeniden alacağına dair bir fikrin oluşması da bu nedenle.
Merkezdeki seçim öncesi sessizliği ve gönülsüzlüğü değerlendiren bir Süryani şarabı satıcısı, “Mardin’de herkesin oyu bellidir. AK Partililer sandığa gidecekler ama bu ekonomik kriz morallerini bozmuş durumda. Hükümete güvenleri kalmadı. Bu ekonomik kriz ve seçimden sonraki belirsizlik AK Parti’ye oy kaybettirebilir. Erdoğan’a alternatif bir lider olsa AK Partili kalmaz Mardin’de” şeklinde iddialı konuştu.