Mardinli çiftçilerin çilesini hukuk bitirdi

DUVAR - Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, zimmet, ihaleye fesat karıştırma gibi suçlamalarla başlattığı soruşturma kapsamında Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde şimdiye kadar kayyımla çalışan 5 yönetici ve 3 iş insanı tutuklandı, 11 kişi hakkında soruşturma açıldı. Mardin Valisi ve iki dönem Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyımlık yapan Mustafa Yaman ise merkeze çekildi. Mardinliler, tüm işlemlerde Yaman'ın da sorumluluğu olduğunu düşünüyor ve hakkında herhangi bir soruşturma açılıp açılmayacağını merakla bekliyor.

Tutuklanan 5 kişinin içinde DEDAŞ Mardin İl Müdürü Mehmet Bulut da vardı. Mardinliler en çok bu isim üzerinde durdu. Bulut, Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne ait Kent A.Ş. Müdürü olarak çalıştığı sırada kurumda yapılan yolsuzluklarla ilgili tutuklanmıştı. Ancak Bulut, aynı zamanda, DEDAŞ Mardin İl Müdürü olarak da çalışıyordu. Mardin’in binlerce köylüsü, Bulut'u aylarca süren elektrik kesintisinin sorumlusu olarak görüyor ve Aralık 2019’da DEDAŞ’a ait WhatsApp grubunda kendileri için kullandığı “Hepsi şerefsiz” ifadesiyle tanıyorlardı.

Avukat Hamdullah Korkmaz “Sanık şahısların yerine dağıtım şirketini yönetecek olan bütün yetkililerin bu dosyadan ders çıkarması gerekmektedir” uyarısında da bulundu.

Bölgedeki elektrik kesintileri, bu nedenle yaşanan mağduriyetler, çiftçilerin ve köylülerin hak arayışıyla ilgili onlarca haber yapıldı. HDP’li ve CHP’li milletvekilleri konuyla ilgili Meclis’e soru önergeleri verdi. AK Parti milletvekilleri konuyu Cumhurbaşkanı’na ilettiklerini ve sorunu kısa sürede çözeceklerini ileri sürerek çiftçileri oyaladı. Ancak DEDAŞ’ın başındaki Mehmet Bulut, 14 Mayıs’ta başlattığı elektrik kesintisini, 25 Temmuz’a kadar aralıksız sürdürdü.

BİN KÖYLÜNÜN AÇTIĞI DAVA

Altyapı yetersizliği nedeniyle meydana gelen arızalardan dolayı gerçekleşen kesintileri saymazsak, 25 Temmuz’dan bu yana elektrik kesintisi son buldu Mardin’de.

Neden 25 Temmuz? Elektrik kesintilerinden dolayı canı yanan köylüler ile çiftçiler, seslerini duyurmak için kimi zaman yolu trafiğe kapattı kimi zaman açlık grevine gitti. Bunun yanı sıra hukuki süreç de başlattılar. Köylüler adına DEDAŞ hakkında dava açan avukatlardan Hamdullah Korkmaz, hukuki süreci şöyle özetledi: “DEDAŞ toplu elektrik kesintileri yaptıktan yaklaşık 2 hafta sonra çiftçilerimizden bu konuda talepler almaya başladık. Bu talepler üzerine 30 kadar çiftçimizle Kızıltepe Adliyesi’nde ilk suç duyurumuzu yaptık. İlerleyen aşamalarda süreç boyunca ayrı ayrı 3 defa 1000’e yakın çiftçimizle suç duyuruları yaptık. Bunun yanında Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde 53 adet ihtiyati tedbir talepli davalar açtık.”

‘SUÇ İŞLEMEYİ OYUN ZANNEDİYORLARDI’

Hukuki süreç köylülerin lehine ve uygulamanın durdurulması talep edildi. Ancak DEDAŞ, mahkeme kararını ciddiye almayarak, kesintinin şiddetini arttırdı. Hamdullah Korkmaz, “Bu şahıslar yıllardır yöre halkına karşı pek çok suç işlemelerine rağmen, bugüne kadar etkin bir hukuki mücadeleyle karşılaşmadıkları için yaptıkları hep yanına kâr kalmıştı. Buradan güç aldıklarından dolayı son süreçte bağımsız mahkemelerin verdiği kararları uygulamamaya cesaret edecek kadar gözleri dönmüş ve hadlerini aşmışlardı. Özellikle tedbir kararlarından sonra keyfi olarak günde 18 saat kesinti yapmaları olayın ciddiyetinin farkında olmadıklarını ve bu eylemleri adeta bir oyun gibi gördüklerini göstermekteydi” şeklinde anlattı yaşananları.

'BU DOSYADAN DERS ÇIKARILMALI'

Kesintiler, Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianame hazırlamasıyla son buldu. Bu süreci şöyle anlatıyor Korkmaz: “Suç işlerken tereddüt göstermeyen bu şahıslara karşı halkımızı koruyabilmek adına, tarafımızca davalara TEİAŞ da dahil edilmiştir. Mahkemelerce tedbir kararları verilmesi üzerine TEİAŞ elektriği kesme konusunda talepte bulunan DEDAŞ’ın taleplerini yerine getirmemiş ve enerji akışı sağlamaya devam etmiştir. Bu şekilde kesintiler bir nebze azalmakla birlikte Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlanmasından sonra kesintiler bütünüyle sona erdi.”

DEDAŞ Mardin İl Müdürü Mehmet Bulut tutuklu yargılanıyor.

Korkmaz, “Sanık şahısların yerine dağıtım şirketini yönetecek olan bütün yetkililerin bu dosyadan ders çıkarması ve toplu kesintiler yaparak suç işlemeye teşebbüs etmeden önce haklarında yapacağımız yüzlerce suç duyurusunu da göze almaları gerekmektedir” uyarısında da bulundu.

‘ZULMÜN BEDELİNİ ZOR YOLDAN ÖĞRENDİLER’

Savcının hazırladığı iddianame ve talep ettiği ceza hakkında bilgi veren Korkmaz, “Toplu kesintiler açıkça hukuka aykırı olduğundan yapılan her kesinti failler açısından TCK 113 maddesinde düzenlenen kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunu oluşturmuştur. Bu madde kapsamında yürütülen soruşturmada kesintilerin hukuka aykırı olduğunu saptayan savcılık, 53 köyün enerji aldığı toplam 10 fiber hattın her biri için ayrı ayrı 4 yıldan 17,5 yıla kadar olmak üzere toplamda 40 yıldan 175 yıla kadar hapis istemi ile dava açmıştır” dedi.

Ceza miktarında artırım talep edildiğini söyleyen Korkmaz, sözlerine şöyle devam etti: Her bir köydeki mağdur sayısının çokluğu da gözetilerek işlenen bütün suçlar kendi içinde zincirleme olarak değerlendirilmiş ve TCK 43 maddesi kapsamında ceza miktarında artırım talep edilmiştir. Pandemi sürecinde halkımızı susuz ve elektriksiz bırakan bu iki şahıs işledikleri suçların ve yaptıkları zulmün ağır bir bedelinin olduğunu zor yoldan görmüş ve öğrenmişlerdir."

‘KENDİLERİNİ YASALARDAN ÜSTÜN GÖRDÜLER’

Peki, DEDAŞ Mardin İl Müdürü ve Kızıltepe İlçe Müdürü olan sanıklar kendilerini ve uygulamalarını hangi gerekçelerle savundu? Avukat Hamdullah Korkmaz bu soruyu şöyle cevapladı:

“Soruşturma kapsamında ifadeleri alınan her iki şahıs toplu elektrik kesintilerini açıkça ikrar edip, hane bazlı kesinti yapıldığında zorluklarla karşılaşmalarını bahane olarak ileri sürdüler. Bu şahısların uymakla mükellef olduğu hiçbir mevzuat kendilerine bu yetkiyi tanımıyor. Buna rağmen kendilerini yasalardan üstün gören bu şahıslar mevzuatı çiğnemekte ve bunu ifade esnasında alenen ikrar etmekten çekinmemişlerdir.”

BAKANLIK ‘MEVZUATA UYGUN’ DEMİŞTİ

14 Mayıs’ta başlayan ve yüzü aşkın köyde elektriklerin kesilmesine ilişkin HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar’ın Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’na verdiği soru önergesine verilen cevapta, bölgedeki elektrik kesintilerinin sadece borcu olan abonelerle sınırlı olduğu öne sürülmüştü. Bakanlık, uygulamaların mevzuata uygun olduğu ve toplu kesinti yapılmadığı yönünde değerlendirme yapmıştı. Bakana yanıltıcı raporlar mı verilmişti yoksa bakanlık DEDAŞ’ın arkasında mı duruyordu?

Korkmaz, bu soruyu “Yöremizde yapılan toplu kesintilere ilişkin onlarca tutanak, mahkeme kararları ve en nihayetinde il ve ilçe müdürünün yazılı ikrarı varken toplu kesintinin olmadığının bakanlıkça beyan edilmesi, esasında bakanlığa yanıltıcı bilgi verildiğini açık ediyor” şeklinde yorumluyor.

Mardinli çiftçiler, bakanlığın soru önergesine verdiği cevap üzerine sorunlarının çözülmeyeceğine inanmaya başlamışlardı. Avukat Korkmaz ise “Sürecin en başından bu yana hukuksuzluklar karşısında adaletin gereğini yapacağına olan inancımız her zaman tamdı. Beklediğimiz üzere gelinen aşamada hak yerini bulmuş hem elektrik kesintileri bütünüyle durmuş hem de failler hakkında hak ettikleri şekilde iddianame tanzim edilmiştir” diyerek süreçten umutsuz olmadıklarını  söyledi.

‘ELEKTRİK DAĞITIM İŞİ ELLERİNDEN EN ALINMALI’

DEDAŞ Mardin İl Müdürü, Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde müfettişlerce yürütülen soruşturma kapsamında, Kent A.Ş’de yapılan yolsuzluktan tutuklu. DEDAŞ Kızıltepe İlçe Müdürü Kenan Polat ise halen serbest. Peki Bundan sonra ne olacak?

Soruşturmaların devam ettiğine dikkat çeken Avukat Hamdullah Korkmaz bu konuda şöyle konuştu:

“DEDAŞ İl Müdürü bilindiği üzere Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk ve zimmet soruşturması kapsamında tutuklandı. Bunun yanında bütün suçları il müdürüyle müşterek olarak işleyen Kızıltepe İlçe İşletme Müdürü maalesef ki serbest. İstenen cezanın alt ve üst sınırı ve şahsın konumu itibariyle delilleri karartma riski olduğu gözetildiğinde derhal tutuklanması gerektiği kanaatindeyiz. Bu kapsamda ilçe müdürünün de en kısa sürede tutuklanması için hukuki süreci takip etmeye devam etmekteyiz. Elektrik dağıtımı özelleştirildiği günden bu yana işi yapan özel şirket, hukuku, kanunu ve sair mevzuatı yok sayarak kendi usullerine göre hareket etmeye başlamıştır. Bu başıboş yönetim anlayışı kapsamında suç işlemeyi adet edinen şirket yetkilileri yöremizde binlerce suça karışmış, on binlerce insanı mağdur etmiştir. Haklarında açılan bu davanın yanında tarafımızca yapılan yüzlerce başka şikayetler ve soruşturmalar devam etmektedir. Artık güvenirliğini bütünüyle yitirmiş olan bu özel şirketin sözleşmesinin feshedilerek, dağıtım işinin mevzuat doğrultusunda şirketi yönetecek hukuka saygılı kişilere verilmesi gerekmektedir.”