Marmara Yaşasın Kervanı, Bursa’da: Kirli su ile bahçeler sulanıyor

Marmara Denizi’ndeki kirliliğe dikkat çekmek için yola çıkan Marmara Yaşasın Kervanı, gezinin üçüncü gününde Bursa’ya vardı. Derelerde inceleme yapan kervan, etrafta çöp ve hayvan cesedi buldu.

Abone ol

Pelin Akdemir

BURSA - Marmara Yaşasın Kervanı, Marmara Denizi’ndeki kirliliğe dikkat çekmek, denize dökülen su kaynaklarındaki kirliliği yerinde incelemek amacıyla 26 Mayıs’ta Ergene’den yola çıktı. İlk durağı Marmara Ereğlisi olan kervanın ikinci durağı Çanakkale oldu. Marmara Kervanı, Biga’dan sonra Bandırma’ya geçti ve bugün de Bursa’ya gelerek Marmara Denizi’ne dökülen Nilüfer Çayı ve Deliçay’da incelemelerde bulundu.

‘NİLÜFER ÇAYI’NDA CANLI BİR ŞEY KALMADI’

Kervan, Marmara Denizi’nin ölümüne yol açan kirlilik kaynaklarını yerinde incelemek, kayıt altına almak ve kirletici kaynaklara dikkatleri çekmeyi hedefliyor. Kervan, Bursa’da önce Marmara Denizi’ne akan Nilüfer Çayı’nın Panayır Mahallesi’nden geçtiği bölgede incelemelerde bulundu. Dere kenarına atılmış çöpler ve hayvan cesediyle karşılaşıldı. Bölge sakinlerinin kirli sudan bahçelerini sulamak ve hayvanlara verilmek üzere su çektikleri görüldü. Mahalle sakinleri, suyun koktuğunu ve sineklerin çoğalmasından rahatsız olduklarını anlattı. 20 yıldır Panayır Mahallesi’nde yaşayan Ömer Esen, “Hastalık çıkıyor. Çocuklarımız rahatsız oluyor. Fabrikaların bulunduğu bölgeden bazen sular farklı renklerde akıyor. Vatandaşlar da bu suyla ektikleri domates, salatalıkları suluyorlar” diye konuştu.

20 yıldır Panayır Mahallesi’nde yaşayan Ömer, Nilüfer Çayı'nın kirliliğinden rahatsız olduğunu söyledi. 

41 senedir bölgede yaşadığını söyleyen İhsan Kadı, 20 senedir suyun kirlendiğini söyledi. Kadı, “20 sene önce böyle değildi. Daha önce her şey yaşıyordu. Fabrikaların atıklarından kaynaklanıyor. Canlı bir şey kalmadı. Kurbağa dahi yok” dedi.

‘İKTİDAR MÜSİLAJDAN DA RANT ELDE ETME PEŞİNDE’

Kervan’ın Bursa’daki ikinci durağı, Samanlı Mevkii’nde Uludağ’dan gelen temiz suyun ve fabrikaların atıklarından çıkan kirli suyun birleştiği nokta olan Deliçay oldu. Kirli su kaynaklarına “Ekokırım suç mahalli” tabelası bırakıldı. Bursa Su Kolektifi üyesi Habib Göbelez, Yeşilsu Atıksu Arıtma Tesisi’nin deşarj noktası hakkında bilgi verdi. Göbelez, “Yeşilsu Atıksu Arıtma Tesisi, Barakfakih, Kestel ve Uludağ bölgelerindeki sanayi tesislerinin ve Kestel, İsmetiye, Gürsu bölgesindeki evsel atık sularının arıtıldığı tesisidir. Ne yazık ki, her şey gözler önünde” diye konuştu.

Kervan üyeleri tarafından kirli su kaynaklarına “Ekokırım suç mahalli” tabelası bırakıldı.

Basın açıklamasını kolektif üyelerinden Hüseyin Gün ve Esen Ocak okudu. Açıklamada, Nilüfer Çayı’nın kirliliğine vurgu yapılarak tarımsal sulamada kullanılmaması gerektiği ve su içen hayvanların yaşamını yitirdiğinin belgelendiği aktarıldı. Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Derelerimizin yıllardır atık kanalı ve Marmara Denizi’nin foseptik çukuru olarak kullanılmasının neticesinde oluşan müsilaj çevre felaketi sonrasında geçtiğimiz yıl oluşan büyük tepki ve uyarılar sonucu Müsilaj Eylem Planı hazırlandı. Böylece sebep olunan çevre felaketine karşı önlemler geliştirilebileceği yönünde umutlandık. Ancak yakından takip ettiğimiz uygulama sürecinin iktidarın ve onun desteklediği sermayenin oyalama ve bir şeyler yapıyormuş gibi görünme, bu durumdan da rant elde etme taktiklerinden ibaret olduğunu bir kez daha açıkça görüyoruz.”

‘OVADA SU KALMADI’

Bölgede yaşayanlardan Altan Konuk, “Bu ovada su kalmadı. Eğer burada tarım yapılacaksa devletin acilen yeraltı sulama sistemini kurması lazım. Geçici olarak önlemlerle bu iş yürümez. Kesin karar alınması lazım. Çarpık yapılaşmanın önüne geçilmesi lazım” diye konuştu.

Kervan, Bursa’dan sonra Karamürsel’e, Dilovası’na ve Adalar’a geçecek ve İstanbul’a dönecek.